Mikail Aslan, Zazaca müziğin öncü isimlerinden biri olarak kabul edilen, çok yönlü bir müzisyen, besteci ve kültür elçisidir. Hem geleneksel Kürt müziğini modern enstrümanlarla harmanlayan çalışmaları hem de Zazaki dilini ve kültürünü yaşatma çabalarıyla tanınan Aslan, müzik aracılığıyla bir halkın hafızasını dünyaya taşıyor.
Erken Yaşamı ve Müziğe İlk Adımlar
Mikail Aslan, 1972 yılında Tunceli’nin (Dersim) Pülümür ilçesinde dünyaya geldi. Çocukluğundan itibaren bağlama çalarak müzikle iç içe büyüdü. Ana dili Zazaca’yı ve Kürt kültürünün derin izlerini, ailesinden dinlediği türküler ve hikâyelerle özümsedi. Lise eğitimi için gittiği Malatya’da, Zazaca dilinde ilk bestelerini yapmaya başladı. Bu dönem, onun için hem kimlik arayışının hem de müzikteki yeteneğinin keşfedildiği bir süreç oldu.
Almanya Yılları ve Müzik Kariyerinin Şekillenmesi
1994 yılında siyasi sebeplerle Almanya’ya mülteci olarak yerleşti. Burada müziğe daha profesyonel bir şekilde odaklanma fırsatı bulan Aslan, 1998’de “Agêreyis” adlı ilk solo albümünü çıkardı. Bu albüm, Zazaca dilinde kaydedilmiş ilk modern müzikal çalışmalardan biri olarak büyük ses getirdi ve Aslan’ı Kürt coğrafyasının önemli seslerinden biri haline getirdi.
2000 yılında, Alman müzisyenler Michael Weil ve Dieter Schmalzried ile birlikte “Mikail Aslan Ensemble” grubunu kurdu. Bu grup, geleneksel enstrümanları Batı müziğiyle birleştiren deneysel projelere imza attı.
Akademik Eğitim ve Müzikal İnovasyon
2001’de Almanya’nın Mainz kentindeki Peter Cornelius Konservatuvarı’nda klasik gitar eğitimi almaya başladı. 2005’te buradan mezun olarak klasik gitar öğretmeni unvanını aldı. Akademik bilgisini geleneksel müzikle harmanlayan Aslan, 2005’te senfoni orkestralarıyla çalışmaya başladı.
“Connections – Remayıse Munzuri” adlı projesinde, Alman besteci Gerhard Fischer-Münster ile iş birliği yaparak Dersim’in otantik ezgilerini senfonik bir yapıya dönüştürdü. Bu eser, Almanya’da sahnelendiğinde hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden büyük övgü aldı ve çeşitli radyo ve TV kanallarında yayınlandı.
Zazaki Kültürünün Savunucusu
Mikail Aslan’ın çalışmaları yalnızca müzikle sınırlı değil. Zazaki dilinde denemeler kaleme alarak bu dilin edebiyatını zenginleştirdi. Müziğinde olduğu gibi yazılarında da kimlik, aidiyet ve kültürel direniş temalarını işledi.
Belgeseller ve Toplumsal Duyarlılık
Çeşitli belgesel filmlerin müziklerini besteledi. Özellikle Kürt coğrafyasının tarihini ve kültürünü anlatan projelerde yer alarak, müziğini bir toplumsal hafıza aracı olarak kullandı.
Albümleri ve Öne Çıkan Eserler
- Agêreyis (1998): Zazaca dilinde ilk solo albüm.
- Kılame Kırmanciye (2003): Geleneksel Zaza türkülerinin modern yorumu.
- Venge Radio (2007): Toplumsal eleştiri ve direniş temalı bir albüm.
- Miraz (2013): Senfonik düzenlemelerle zenginleştirilmiş enstrümantal çalışmalar.
Neden Önemli?
Mikail Aslan, müziğiyle sınırları aşan bir sanatçı. Zazaca’nın nadir işlendiği bir dönemde, bu dilde eserler üreterek kültürel bir direniş örneği sergiledi. Geleneksel enstrümanları klasik ve modern müzikle buluşturması, onu hem yerel hem de evrensel bir sanatçı yaptı.
“Müzik, kimliğimizin nefesidir” diyen Aslan, bugün hâlâ hem sahnelerde hem de stüdyolarda bu nefesi yaşatmak için çalışıyor.