Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Kartal’daki “Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi”nde konuştu.
Özel, “Hepinizi çok seviyorum. Çok sevdiklerinizin yanından geliyorum. Silivri’den Ekrem Başkan’ın selamlarını getiriyorum. Baki kardeşimin selamlarını getiriyorum. Üsküplü Yahya Kemal Beyatlı’nın sırtlarından bakıp da ‘Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul’ dediği Kartal’ın yamaçlarına selam olsun. Aydos’un rüzgârı gibi serin, Yakacık’ın manzarası gibi derin Kartal’ın cesur yüreklerine selam olsun” dedi.
Özel, 19 Mart darbesinin gelişimini anlattı.
“19 Mart’ta bir darbeye giriştiler. Buna karşı o gün biz Saraçhane’ye, darbenin hedefinde olan mekana, İstanbul’un iradesine sahip çıkmak için çağrı yaptık. Biz sizi çağırdık, onlar ise yasakladılar. Vapurları bağladılar, köprüleri kaldırdılar, trenleri, metroları durdurdular. Otobüsleri 7 kilometreden fazla yaklaştırmadılar. Dediler ki ‘İstanbul’da iki kişi bir araya gelmeyecek, 10 gün boyunca yasak’ dediler. İlk gece Saraçhane’ye 100 binler, sonra 250 bin, sonra 550 bin…. Bana bağırıyorlar ‘Ceketi çıkar, kolları sıva’ diye. Sıcak olunca ceketi çıkarıyoruz da kolları sıvamak benim işim değil. Kolları sıvayanı dışarı çıkarmak benim işim.”
Özel, bir işçi semti olan Kartal’da işçilerin geçim sorunlarını gündeme getirdi.
“Burada pankartları var. ‘Savunma işçisi geçinemiyor’ diyorlar. Sorun şu 600 bin kamu emekçisi var. Bunların sözleşmeleri 350 bininin yedi aydır, 250 bininin de dört aydır sözleşme sorunu var. Sefalet ücreti dayatıyorlar. Bakın ‘Bıçak kemikte’ yazmış. Harp İş Sendikası. Ne yapıyorlar biliyor musun? Bu Tayyip Erdoğan gerine geri neyle övünüyorsa, Savunma Sanayi, MİGEM, top, tüfek hepsini yapıyorlar. Alın teri, göz nuru dirsek çürüterek, avuçları patlayarak çalışıyor. 39 bin lira veriyorlar bu işçilere. Şimdi bütün kamu çalışanları bu sözleşme için, bu çerçeve sözleşme için meydanlarda, biz de arkalardayız. Grev kararı aldılar 26 Ağustos’ta. Sözümün gittiği her yere, sözüme değer veren herkese sesleniyorum: 26 Ağustos’ta kamu emekçilerine sahip çıkın. Meydanlarda onları yalnız bırakmayın. Sonuna kadar yanlarındayız. Arkalarındayız. Mutlaka başaracaklar ve mutlaka haklarını alacaklar.
CHP Genel Başkanı, 19 Mart derbesinin maliyetini açıkladı.
“Bu 19 Mart darbesi, kıymetli Kartallılar o kadar zarar verdi ki. Milletin derdiyle dertlenmeyen, kendi menfaatini milletin menfaatinin önüne koymuş birileri kendinden sonra gelecek Cumhurbaşkanına, milletimizin takdiriyle görevi ondan alacak olana, yüzleri güldürecek olana, işsizliği bitirecek olana, maaşa zammı yapacak olana, vergide adaleti getirecek olana, hırsızdan, yolsuzdan hesap soracak olana darbeye kalktılar. İşte o darbe, Türkiye’ye çok ağır bir bedel ödetti. O günden bugüne zaten kötü olan ekonomi iyice dibe battı. Maliyeti 150 milyar dolar, 6 trilyon lira maliyetle hepsini birden yükünü sırtımıza, sırtınıza, özellikle düşük gelirlinin sırtına vurdular.” dedi.
Özgür Özel, hukuksuzluğun yoksulluğu, yoksulluğun hukuksuzluğu beslediğini sayılarla ortaya koydu.
Maalesef Türkiye yoksulluktan Avrupa’da birinci. Gıda enflasyonunda dünyada birinci. Dışarıdan et ithalatında dünyada birinci. Ama adalet sıralamasında dünyada 117’nci. İşte adalet olmayınca, adalete güven olmayınca, adalet asla ve asla doğru bir terazi gibi tartmayınca, memleketin hiçbir tarafı düzelmiyor. Kimsenin iki yakası bir araya gelmiyor. Ne gençler mutlu, ne belli bir yaşta olanlar. Ne emekliler, ne asgari ücretliler.” dedi.
Özel, 19 Mart Darbesi sonrasında yükselen dolar fiyatlarını aşağı çekmek için satılan hazinedeki döviz stokuyla, elden çıkarılan değerleri vurguladı.
“Bakın, asgari ücreti 30 bin lira yapalım diyoruz ya. Esnafa da yük gelmesin onlara da sosyal güvenlik destekleme primi verelim diyoruz. ‘Çok para’ diyorlar, o paranın 120 katını darbede harcadılar. Emekliye verdikleri zammın 150 katını darbede harcadılar. Bir kez daha başımız sağ olsun, başınız sağ olsun. 6 Şubat depreminde dedi ya ‘Asrın felaketi’ diye, asrın felaketi 100 milyar dolara mal oldu bize. Bu yaptıkları darbe 150 milyar dolar. 1,5 tane asrın felaketini yaşattılar.” dedi.
Özel, “Eğer Ekrem İmamoğlu’na darbe yapmak için yaktıkları dövizi, düşürdükleri borsayı, yükselen faiz maliyetlerini hesaplayıp toplam 6 trilyonu hepimize bölersek; bu meydandaki herkesin, hemen öbür taraftan izleyen herkesin, evinde oturan herkesin, dün gece doğmuş bebeğin ya da ölüm döşeğinde bekleyen birinin cebinden ayrı ayrı 70’er bin lira para çıktı 86 milyon kişiden. Bakın bir tane çeyrek altın alsan çantana koysan, ablam benim ya da ağabeyim cebine koysan. Eve gidince baksan, çeyrek altın yok. Deli çıkar insan. Koşar gelir gezdiği yerlere bakar, ‘Nerede düşürdüm?’ der. Her birinizin cebinden 19 Mart günü 10’ar çeyrek altın çaldılar.” dedi.
Özgür Özel AKP’li milletvekillerine seslendi: “Bu yolun sonu yol değil. Bu milletin yüzüne bakamıyorsunuz, arasına karışmıyorsunuz, sözü tutmuyorlar. […] Bırakın o partiyi, istifa edin. Onurunuzla istifa edin. Bu ayıba ortak olmamak isteyen bütün Ak Partililere bilhassa zorla üye yaptıklarına, habersiz üye yaptıklarına, söz verip de tutmadıklarına, Ak Parti’den istifa etmeye, baba ocağına gelmeye davet ediyorum. Baba ocağına gelmeye… Son altı ayda Ak Parti’den ayrılanların sayısı 300 bine yakın. Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılanların sayısı 500 bine yakın. Büyüyoruz, güçleniyoruz. Çünkü başaracaksan önce ahlaki üstünlük olacak. O ahlaki üstünlük meydanlarda, sokaklarda psikolojik üstünlüğe dönüşecek. O psikolojik üstünlük, çoğunluk enerjisiyle desteklenecek. Bu meydana bakınca, ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde. Biz kazanıyoruz, biz kazanıyoruz.”
Özgür Özel CHP iktidarında AKP’ye oy verenlerin korkmaları için bir neden olmadığını açıkladı.
“Bir tek şeyi söyleyeyim. Kartal’dan Türkiye’ye seslenelim. Ak Partili olmak, üyesi olmak, delegesi olmak, oy vermek suç değildir. Biliriz ki torun mülakata girecek, üye yaparlar. Sosyal yardım alınacak, üye yaparlar. Nüfusunu ele geçirirler, bilmeden üye yaparlar. Meydanlar Ak Parti’ye tepki gösterince Tayyip Bey diyormuş ki ‘Aman aman iyi oluyor. Millet korkar yine açlığa, yoksulluğa rağmen döner bize oy verir.’ Buradan bütün Ak Partililere sesleniyorum. Hırsızlar korksun, yolsuzlar korksun. Hiçbir suçu olmayan Anadolu insanı korkmasın. Seçimden sonra Ak Parti’nin suça bulaşmamış, haram yememiş, sadece partiye üye olmuş, oy vermiş tertemiz insanlarına, tertemiz beyaz bir sayfa açacağız. Sadece CHP’lilerin değil, hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Karnını doyuracağız. Emekli maaşını artıracağız. Sendikalı yapacağız. Kimse korkmasın.” dedi.
Özel yargılamaların tehditle sürdürüldüğünü gündeme getirdi.
“Şimdi işin en önemli kısmına geldik.” diyen Özel, davalarda zanlıların çocukları ve eşleriyle tehdit edilmelerini anlattı.
“Önce çağırıyorlar, ifade alıyorlar, soruyorlar. Sonra diyorlar ki ‘Senin çocuk var mı?’ ‘Var’ diyor, ‘İki tane.’ ‘Eş durumu?’ ‘Bekarım.’ ‘Çocuklar kimde kalacak, yazık olacak?’ diyor. ‘Sen böyle ifade verme de benim dediğim ifadeyi ver. Silivri’ye gitme, çocuklarının yanına var.’ ‘Ben iftira atamam’ deyince ‘O zaman sana iyi yolculuklar’ diyor. Silivri’ye bir gidiyor ki naklini çıkarmış Düzce’ye, Afyon’a. Annesi ve babası ziyarete gelene ‘Anne ve baba yaşlı mı?’ ‘Yaşlı.’ ‘Yakın mı?’ ‘Yakın oturuyor.’ Ertesi gün 600 kilometre öteye evladını yolluyor. Babayı oğluyla… Fatih Keleş’in aslan gibi oğlu var; 25-26 yaşında Mustafa. Kapalı yerde duramıyor, darlanıyor diye oğlunu hatırlatıp ‘Ya şimdi oğlunu da alırız, malırız’ deyip oğlunu hapse koyuyorlar. Her gün önüne iftiraname sürüyorlar ve buna direnen kahramanlar var bu ülkede, buna direnen kahramanlar.
Bunları yapan tabii bir yapı, ama içlerinde biri var. Uyardım geçen gün, ‘Yapma’ dedim. ‘Saçını topluyormuşsun, aklını başına topla’ dedim. Dinlemedi. Tehdide ve şantaja devam etti. Önceki görevi cezaevleriymiş, oradan bilirmiş. Canım insanları 40 kişi yerine 60 kişi yatılan, nöbetleşe yerde yatıran, Türkiye’nin öbür ucundaki yerlere yolluyor. Burada Silivri’de yarı kapasite boş durduğu halde, sırf zulmetmek için. 60 yıllık şirketlere; babadan, dededen kalan şirketlere gözünün yaşına bakmadan el koyuyor, mala çöküyor. Önceden lafını çıkarıp müzakere ediyordu diye çok konuşuluyor. Onu da kayda alıyorum tek tek. Bugün söyledim. Bir baktım. Uyarıyoruz, halen daha kendi bildiğini okuyor, zulme devam ediyor. Bir de böyle artistlik yapıyor. Bir baktım masasının üstüne beyaz Toros koymuş. Tayyip Erdoğan, hafta sonu diyor ki ‘Beyaz Toroslar Kürt meselesini büyüttü, PKK’yı büyüttü.’ Bu beyaz Toros’la aklınca tehdit yapıyor. Beyaz Toros’la aklınca göz korkutuyor, önündeki beyaz Toros’u da sosyal medyasından paylaşıyor hadsiz. Bunu söyledim, ‘Kimi tehdit ediyorsun?’ dedim. ‘Ey Erdoğan, bu adamın nasıl arkasında duruyorsun?’ dedim. ‘HSK, görmüyor musun? Ne demek beyaz Toros? Utanılacak bir şeyle nasıl övünüyor, bizi nasıl tehdit ediyor?’ dedim. Akşamüstü profil resmini değiştirmiş. Hani çok efeydin ya, çok delikanlısın ya, önüne geleni tehdit ediyorsun ya? Hadi tutsaydın, Tutsaydın. Ne koymuş? Ne koymuş? Fatih Sultan Mehmetimizin İstanbul’un Fatih’i, Fatih Sultan Mehmetimizin türbesinin resmini koymuş beyaz Toros yerine. Bre hadsiz, benim memleketimde yetişti Fatih. Bre hadsiz. Sen Fatih’i koyup da pisliğini mi örteceksin beyaz Torosların? Bak Fatih 19 yaşında Manisa’da bugünkü Fatih Parkı’nın ortasında babasının vefat haberini duyunca iki dizi üstüne çöktü, 3 Kulhuvallah 1 Elham okudu, beyaz atının üstüne atladı. Ve arkadaşlarına baktı ve şöyle dedi. Şimdi o sözü Ekrem Başkan söylüyor, ben söylüyorum. ‘Beni seven arkamdan gelsin. Beni seven arkamdan gelsin.’ Ekrem Başkan sesleniyor: ‘Beni seven arkamdan gelsin.’ Onunla yürümeye var mısınız? Bu haksızlığa, adaletsizliğe meydan okumaya, Ekrem Başkan’ın peşinden iktidara yürümeye var mısınız? Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini hep birlikte iktidara taşımaya var mısınız? Yürüyelim arkadaşlar, yürüyelim.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Kürt sorununun çözümü kapsamında mecliste kurulması planlanan…
Acıbadem Kayseri Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Özdemir, yazın artan güneş yanıklarına karşı uyardı.…
Ter bezleri doğal bir süreçle sıvı salgılar. Ancak ciltte bulunan bakteriler bu sıvıyla birleşince…
Yaz mevsimi gelip çattığında hepimiz ruhumuza iyi gelecek bir kaçamak arayışına gireriz. Ancak her burcun…
Gaz ve şişkinlik, mide mikrobunun varlığı, stres ya da hızlı yemek yeme alışkanlıkları gibi…
Bebeklerde gaz problemi, özellikle ilk aylarda sıkça karşılaşılan ve hem bebeklerin hem de ebeveynlerin hayatını…