Prof. Naci Görür: Demirden, çimentodan çalıp çırpmadan ikinci bir şekilde Tunceli’yi yapılandırmak lazım

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilim Akademisi Kurucu Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Tunceli’de katıldığı deprem sempozyumunda, “Bizim Yedisu fayı dediğimiz Kuzey Anadolu fayının bir bölümü, orası çok etkin ve hızlı. Tunceli’yi etkileyebilecek ciddi bir durum. Zamanı tam bilmiyoruz ama en son deprem orada 1784 yılında, demek ki zamanı dolmuş veya dolmak üzere. Ona karşı dikkatli olmak lazım” dedi.

Dersim Kent Koruma Kurulu ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu organizasyonuyla Sanat Sokağı’nda ‘Deprem Gerçeği’ konulu sempozyum düzenlendi. Açık havada düzenlenen sempozyuma Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziği Bilimsel ve Teknik Kurulu’ndan akademisyen Prof. Dr. Mehmet Emin Candansayar, YSP Dersim milletvekili Ayten Kordu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Merkez ve 7 ilçe belediye başkanının sempozyuma katılmaması ise gözlerden kaçmadı.
Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kuzey Anadolu fay hattının deprem süresinin dolduğunu belirterek “Malatya fayının ve Ovacık fayının durumu ortada. Bu iki fayda size 100 kilometrenin altında yakın. Bu fayın hareketi Tunceli’yi ciddi bir şekilde etkiler. Kuzeyinizde Kuzey Anadolu Fayı var. Dünyanın en etkin, en sıkıntılı en aktif faylarından biri. Bütün depremleri etkileyen Türkiye’de isim yapmış depremleri oluşturan fay. Tunceli faylı bir bölge. Tunceli’nin kendisi Nazimiye fayı zonunun içerisinde. Bu fay zonu Tunceli’de kuzeybatıdan başlayıp güneydoğuya doğru devam eden bir fay. Bu Elazığ Karakoçan fay zonuyla birleşiyor. Düşey atılımlar gösterir. Yılda dört milimetre hareketi olduğu ölçülmüştür. Bu fayın tekerrür periyodu hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Tarihi dönemlerde de dahil olmak üzere Karakoçan kesimi de dahil herhangi bir deprem izine de rastlanılmamıştır. Aktif bir faydır. Diğer faylar yani Tunceli’nin batısında olan bir fay yani Ovacık fayı. O fayda çok yavaş hareket eden bir faydır. Tekerrür periyodu aşağı yukarı 2 bin 400 senedir. Yılda birkaç milimetre belki de iki milimetre civarında bir harekete neden olur. Bu kadar yavaş olduğu içinde bunda stres birikimi çok uzun zaman alır. Birde Tunceli’nin kuzeyinde bir fay var. Bizim Yedisu fayı dediğimiz Kuzey Anadolu fayının bir bölümü. Orası çok etkin ve hızlı. Yılda iki buçuk santim hareket ediyor. Yaklaşık 250 senede bir deprem üretiyor. Oradan çok endişemiz var bizim. Tunceli’yi etkileyebilecek ciddi bir durum. Zamanı tam bilmiyoruz ama en son deprem orada 1784 yılında demek ki zamanı dolmuş veya dolmak üzere. Ona dikkatli olmak lazım. Bir deprem de yine Tunceli’ye yakın Malatya fayı var. Malatya fayı da yani 2 bin 500 sene gibi tekerrür periyodu var. Bu son depremler bu fayları tetiklemiş olabilir. Yada bunlara stres transfer etmiş olabilir. Onları zamanından önce deprem üretmeye zorlayabilir” dedi.

‘BİZE YAKIŞAN KENDİ YERLEŞİM ALANLARIMIZI DEPREME DİRENÇLİ YAPMAK’

Görür, Dersim’in deprem faylarının ortasında olduğunu belirterek, yerleşim alanlarının depreme karşı dirençli yapmak gerektiğini söyledi. Görür, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Zaman depremde önemli değil. Zamana bakıp hesap yapılmaz şu kadar zamanımız var iyi diyemezsiniz. O zamanda da ölecek bizim insanlarımız bugün de zarar görecek bizim insanlarımız. Bize yakışan kendi yerleşim alanlarımızı depreme dirençli yapmak. O nedenle Tunceli’nin bu tehlike analizini yapıp gerçek mikro bölgeleme çalışmalarını yapıp depreme hazırlaması lazım. Ben bunu yıllar önce zaten belediye başkanına da söylemiştim ama nedense çeşitli olanaksızlarla bu işi yapamamışlardı. Ama bu işin yapamama bahanesi olmaz. İnsanların can güvenliğiyle siz hiçbir şekilde bahane çıkartamazsınız. Bu olduktan sonra kenti bu verilere göre yönetmeli.  Nerede bina yapılacak nerede yapılmayacak. Nerede kaç katlı olmayacak. Nerede imar olacak Nerede iskan olacak nereden uzak duracağız bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkar. Tunceli’yi özellikle depreme dirençli binalar yapmak suretiyle ranta dayalı yüksek katlar veya bina yapımında diyelim ki çeşitli nedenlerle demirden, çimentodan, projeden dilim varmıyor ama çalıp çırpmadan ikinci bir şekilde Tunceli’yi yapılandırmak lazım. Yapı stokunu elden geçirmek lazım. Dayanıksız olanları güçlendirip veya yıkıp yeniden yapmak lazım. Bu kenti her an olabilecek depreme hazır tutmak gerekiyor.”

Prof. Naci Görür: Demirden, çimentodan çalıp çırpmadan ikinci bir şekilde Tunceli’yi yapılandırmak lazım
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA