1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Dersim’de modern tertelenin hedefi: Kadını, gençliği ve inancı çözmek

Dersim’de modern tertelenin hedefi: Kadını, gençliği ve inancı çözmek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SEVDA CAN

Dersim, Türkiye’nin en eski yaralarından biri olduğu kadar, en dirençli hafızalarından biridir. Bu topraklarda yaşanan her toplumsal sarsıntı, tarihsel hafızanın prizmasından süzülerek okunur; hiçbir süreç kendiliğinden ya da tesadüfen ortaya çıkmaz. Bugün Dersim’de karşımıza çıkan fuhuş, uyuşturucu, çeteleşme, gençliğin yalnızlaştırılması, kadın bedeni üzerinden yürütülen sistematik şiddet, kültürel aktarımın zayıflaması, inançsal çözülme ve doğa talanı; toplum nezdinde birbirinden kopuk olgular değil, devletin yüzyıldır bölgeye yönelttiği özel savaş ve asimilasyon politikalarının modern biçime bürünmüş halidir. Dersim halkı için mesele nettir: 1937-38’de silahla, zorla, göçle yapılan, bugün kültürel mühendislik ve psikolojik operasyonlarla yapılmaktadır.

1937-38’de gerçekleştirilen tertelenin amacı yalnızca askeri kontrol sağlamak değil, bir inancı, bir kültürü ve bir yaşam biçimini ortadan kaldırmaktı. Bugün Dersim’de uygulanan yöntemler de benzer bir hedefe yönelmiş durumda, fakat araçları değişmiştir. Sert baskının yerini ekonomik kırılma, kimlik erozyonu, sosyal çürütme, toplumsal örgütsüzleştirme ve kültürel yabancılaştırma almış durumda. “Çürütme” Dersim’de sadece bireysel bir yozlaşma hali değil; bütün bir toplumun çözülmesini hedefleyen kapsamlı bir strateji olarak uygulanıyor. Bu strateji en görünür biçimini bugün gençler üzerinden dışa vuruyor. Uyuşturucu, suç ağları, kayıp vakaları, istismar ve yalnızlaştırma gibi süreçler, Dersim toplumunun bağlarını gevşeten, ortak direncini kıran bir saldırı olarak sistematik şekilde yürütülüyor. Çünkü Dersim’de gençlik sadece bir kuşak değil; toplumsal belleğin, dayanışmanın ve direnişin devamlılığıdır. Gençliği çökertirsen, toplumu susturursun.

Bu tablo içinde kadınların maruz kaldığı şiddet ve istismar, bireysel bir suç değil; kültürel imha politikasının stratejik ayağıdır. Dersim’de kadın tarih boyunca inancın, kültürün ve toplumsal hafızanın taşıyıcısı olageldi. Alevi inanç sisteminde kadın-erkek birlikteliği; eşitlik, üretim ve toplumsal sorumluluk üzerinden kurulur. Bu yüzden kadın çöktüğünde, sadece birey değil; kültür, aile, inanç ve toplumsal örgü bütünlüklü biçimde çözülür. Bugün genç kadınların ekonomik bağımsızlıktan koparılması, istismara ve fuhuş ağlarına sürüklenmesi, toplumsal hayattan dışlanması; Dersim’deki kadın varlığının bilinçli bir kırılmaya maruz bırakıldığını gösteriyor.

Egemenlerin halklar nezdinde en çok esas aldıkları anlayış: “Kadını çözersen, toplumu dağıtırsın.”

Dersim’de son dönemlerde bu ağlara karşı daha görünür bir mücadele oluştu. Özellikle Dersimli kadınlar, dışarıdan bilinçli şekilde taşınan fuhuş şebekelerine ve bazı “düşkün” yerel işbirlikçilerin de dahil olduğu suç ağlarına karşı sokaklara döküldü. Dersim’i düşürmeyi, yozlaştırıp teslim almayı hedefleyen bu yapılara karşı güçlü bir toplumsal refleks, sorunun üzerine gitme cesareti ve ortak mücadele hattı oluşturmak elzemdir.

Kürdistan coğrafyasında yaygınlaştırılan uyuşturucu, fuhuş, çeteleşme ve yozlaşma; devletin güvenlik mekanizmaları, kamu kurumları ve özel elemanları eliyle yürütülen politik süreçlerdir. Dersim’deki son olayda açığa çıktığı gibi, bu durum oldukça örgütlü bir suç mekanizmasına işaret etmektedir. Yaşananları deşifre etmek ve üzerine gitmek, Dersim coğrafyasını, toplumunu ya da kadınını karalamak değildir. Böyle düşünen kesimlerin bilmesi gerekir ki, bu yaşananlar zaten Dersim’in inancına, kültürüne ve yaşam etiğine terstir. O nedenle bu coğrafyaya ait değildir. Susmak, bu yapıların ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir. Utanması ve korkması gereken, toplum değil, bu ceberrut yapı ve anlayışlardır.

Bu şebekelerin beslendiği temel nokta, mağdurlar üzerinde kurulan korku mekanizmasıdır. Rızasız elde edilen verilerle kadınların tehdit edilmesi; “toplum duyarsa ne olur, ailem ne der, rezil olurum” kaygısıyla mağdurların susmak zorunda bırakılması, cezasızlığı besleyen en önemli zemindir. Bu nedenle dar korumacı yaklaşımlardan ziyade, bu çetelerin üzerine gitmek, mücadeleyi büyütmek ve bu yapılara nefes alacak alan bırakmamak, temel mücadele hattı olmalıdır.

Dersim inancı, “eline, beline, diline” düsturuyla ahlaki-politik bir toplumsal hakikattir. Darda kalmış olandan el çekmez; aksine onun “Xızır”ı olur. Maddi dünyanın yanıltmalarına karşı kutsal mekanlarda dara çekilir, tövbe edilir, helallik alınır. Kadının “Yol” olduğu bir inançta, kadına uzanan eller kırılmalı; hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılmamalıdır.

Dersim’de son yıllarda kültürel, sanatsal, eğlence ve avcılık adı altında kapitalist tüketim ve yozlaştırma eksenli turizm pratikleri de yaygınlaştırılıyor. Kutsal bir coğrafyanın, kültürel bir tertele ile karşı karşıya olduğu açıktır ve bu terteleyi toplumun kendi rızasıyla, bir yanılsama halinde yaptırmak istiyorlar.

Aynı tablo inanç alanında da görülüyor. Dersim’de Alevilik bir ritüeller toplamı değil; eşitlik, paylaşım ve doğayla uyum üzerine kurulu bir yaşam etiğidir. Bugün cem evlerinin etkisizleştirilmesi, inanç kurumlarının statüsüz bırakılması, cemevlerinin Alevi-Bektaşi adı altındaki kurumlara bağlanmaya çalışılması, gençlerin inançtan koparılması, Alevi köylerine cami yapılması ve Sünni yapıların bölgeye yerleştirilmesi; kültürel aşınmayı hızlandıran unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu aşınmanın yoğunlaştığı her yerde kadının kültürel aktarıcı rolünün zayıflaması da belirleyici oluyor.

Tüm bunlara paralel biçimde doğa talanı, Dersim’de salt çevresel bir mesele değil; inanç mekânlarına yönelmiş bir saldırıdır. Maden çalışmaları, barajlar, orman yangınları ve su kaynaklarının şirketlere devri; halk için ekonomik değil, inançsal bir tehdittir. Çünkü Dersim’de dağ, dere, su ve orman kimliğin mekânıdır. “Doğamız yok olursa, inancımız da yok olur” cümlesi, bu toprakların öznel tarihsel bilincidir.

Bugün yaşanan tablo, toplumsal bir çürümedir ve arkasında yönelimli bir politik hedef bulunmaktadır. Amaç; direniş geleneği, kolektif bilinç ve örgütlü dayanışma kültürüyle ayakta duran Dersim’i, bireyci, yalnız, korkak, tüketen, kimliğine yabancılaşmış bir topluluğa dönüştürmektir. Dersim’e baş eğdiremeyen iktidarlar, bu yolla halkın iradesini kırmak istemektedir. Bu durum korkutucu olduğu kadar anlaşılırdır: Dersim’in gücü fiziksel varlığında değil, örgütlü bilincinde, dayanışma pratiğinde ve inançsal özündedir.

DERSİM’DE ÇÖKÜŞÜN PANZEHİRİ: DİRENÇ VE DAYANIŞMA

Bu saldırılar karşısında bize düşen, tarihimizin bilinciyle, Pirimiz Seyid Rıza’nın yolunda; inancını ve kültürünü düşman postalları altında ezdirmemek için can veren Bese’lerin, Zarife’lerin direngenliğinde kendi özümüze dönmek ve mücadelemizi büyütmektir. Yaşamımıza sahip çıkmaktır.

Bu nedenle çözüm; devletin güncel politikalarını teşhir etmekten, toplumu yeniden örgütlemekten, dayanışma ağlarını güçlendirmekten, özellikle kadın ve gençliğe dayalı bir toplumsal direnç üretmekten geçiyor. Dayanışmanın, örgütlü mücadelenin, bilinçlenmenin ve inançsal öze dönüşün olmadığı bir yerde, bugünkü tablo daha ağır bir çöküşe evrilebilir. Fakat Dersim’in tarihsel tecrübesi bize şunu gösteriyor: Bu toplum ne zaman dağınık bırakıldıysa kaybetti; ne zaman birlikte konuştu, birlikte ağladı, birlikte direndi, o zaman yeniden kuruldu.

Dersim bugün de aynı eşiğin üzerinde duruyor. Yüzyıldır süren özel savaş politikalarının modern biçimlerine karşı en güçlü yanıt; toplumsal örgütlülüğü kurmak, dayanışmayı büyütmek ve inançsal etik üzerinden yeni bir ortak yaşam tasavvuru geliştirmektir. Çünkü Dersim’de çöküşün panzehiri, yine Dersim’in kendi iç gücündedir. Dersim bugün yalnızca varlığını korumak için değil; hafızasını, vicdanını ve ortak geleceğini korumak için direnmek zorundadır.

deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri
deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri casino sitelerideneme bonusu veren siteler
 
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>