1. Haberler
  2. Erdoğan Yalgın
  3. Dersimin Kadim Aşiretlerinden Kurmeş Aşireti

Dersimin Kadim Aşiretlerinden Kurmeş Aşireti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu çalışmamda, sizlere antik bir Kürt aşiretten söz etmek istiyorum. Aşiret topluluğunun, tarihteki coğrafi dağılımı, farklı  isimlerdeki telaffuzları ve konu hakkında yazılanlara kısaca temas edeceğim.

Dersim’in Pertek ilçesine bağlı Akdemir Avşeker (Şavak) nahiyesinin bir köyü olan Kurmeş köyünün yerleşik topluluğu; Kurmanci konuşan Kurmanç Kurmeş/ Kurmeşan Aşiretinin mensuplarıdırlar. Kurmeş Köyü, Pertek ilçesine 17, Dersim merkeze 90 kilometre uzaklıktadır.

Dersim Pilvenk köyünde mekan kuran Şıx Delil-i Berxécân Ocağı’nın banisi olan Şıx Dilo Belincân’ın 1010 yılında yazılan şeceresinde; 17. Sırada adı yazılan Cemeât’u Kömürrişân, Kirmrişan, Kurméşan adlarıyla okunan bu aşiretin Kürt tarihinde ve özelde Dersim tarihinde, dilsel olarak telaffuz edilen adı, daha çok Kürmeş-an, Kurmeş-an’dır (Yar& Yalgın, 2014; Yalgın 2016: 134-143)). vdcasino

Öte yandan farklı coğrafi bölgelerde söz konusu aynı çağrışımda olan Kumreş, Kirmani, Kimrişan, Kırmışan ve benzeri gibi isimlerde birçok aşiret adları vardır. Örneğin Sivas merkezli Pirbad ocağına ait, 1611 yılında yazılan bir şeceresinde Körkeşan Aşireti adına rastlanmaktadır (Birdoğan, 1992: 231). Körkeşan adında bir aşiretin olmadığın, bu ismin Arapçadan Türkçeye yanlış çevrildiği ve doğrusunun Kurmeşan/ Kömreşan olduğu düşünülmelidir. Esas itibariyle bu aşiretlerin aynı kökenden olabileceği tartışmaları ayrıca vardır. Bizim taradığımız yazılı ve sözlü kaynaklarda daha çok Kurmeş-an telaffuzuyla karşılaştığımızı belirtmek isteriz.

Ermeni, kıdemli Rahip Bogos Natanyan (?- 1891) 1878 yıllarını anlattığı anılarında; Kürmeşlilerle, Ermeniler arasında vukuu bulan bazı yerel kavgalardan söz ederek, “…Çemişgezek’e bağlı Komraş ise bir Kürt köyüdür” (Natanyan, 2010. 154) der. Kurmanç Aşiretlerinin ilgili yazılı tasniflerinde Kurrmeş Aşireti, Milli Aşireti konfederasyonu içinde yer almaktadır.

Daha sonraları, Kurmeş adına 16. yüzyıl Osmanlı arşiv belgelerinde rastlamaktayız. M. Ali Ünal’ın “16. yüzyılda Çemişgezek Sancağı” adlı Osmanlı arşiv çalışmasında, bu aşiret, Kömreşlü olarak kaydedilmiştir. Kerbüzek ve Mazgirt nahiyelerine bağlı toplamda iki köyde meskün oldukları belirtilmektedir (Ünal, 1999: 215).

16.yüzyıl Osmanlı arşiv belgelerinde, “Ekrâd-ı Kömreşlü/ Kurmeşli Kürtler”, 16. yüzyılda Çemisgezek sancağındaki Kerbüzek nahiyesine bağlı olan Kömreşlü Köyünün 1518 yılında 23 hanesi ve 4 bekârı vardır. 1523 yıllığında ise 26 hanesi gözükmektedir. Daha sonraları, 1541 yılında; 52 hane ve 21 bekârı mevcuttur (Ünal, 1999: 215). Ekrâd-i Kurmeşan’ların nüfusu, aynı tarihlerdeki kayıtlarda Ekrâd-i Pilvenkanların nüfusundan daha fazla bir yoğunluktadır. Örneğin 1518 yıllığında Pilvenkanlar 11 haneye sahiplerken, Kürmeşanlar aynı yılda 23 haneye sahiptirler.

Öte yandan; 1535 yılına ait bir diğer Osmanlı arşiv belgelisinde, Şam vilayetine bağlı Sukuk’s-Sarıca mahallesinde kayıtlı olan Kurmeşiye Medresesi adında bir medrese vardı. Medresenin geliri; 729 olarak gözükmektedir (Sarınay, 2011: 41) dikkat edilecek olursa, bu çevirideki Kurmeşiye adı, günümüzde de topluluğa verilen Kurmeş adıyla tıpatıp aynıdır. Ki Berxécan ocağının şeceresinde Arapça yazılanın da, aynen Kurmeş olarak okunmaktadır.

İngiliz diplomat, asker ve gezgin-yazar olan Sir Mark Skyes (1879-1919), 1911 yıllarında yaptığı gezi araştırmaları sonucunda elde ettiği veriler arasında Kumnaresh olarak yazdığı aşiretin hane sayısını, 350 aile olarak verir (Skys, 1915: 575). Kurmeş aşiretine temas eden bir diğer yazılı kaynak, Tunceli eski valilerinden Edip Yavuz’a aittir. Eserinde aşiretleri işlediği bölümde; Kormeşli” diye attığı başlık altında Yavuz, kısaca şunlara değinir:

“Kormeşler, Dersim bölgesinde büyük bir oymak değildir. Bugün toplu olarak yalnız Erzincan; Alibey Palangası, Hürrempaşa Palangası, Kırmana ve Mihar köylerinde toplu olarak bulunurlar. Planga adını taşıyan köylerde oturmakta olduklarına göre, başka yerlerden kale muhafızı olarak getirildikleri sanılmaktadır. Bayburt, Şirvan, Baskil’deki Kormas Köyleri ile Kızılcıhamam’da Kormazlar Köyleri de herhalde bu Kormeşlerin izini saklayan köyler olacak” (Yavuz, 1968: 357) der.

Yavuz devamla; Tarama Dergisi’nde (-1930 da, Türk Dili Tetkik Cemiyeti/Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı Türkçe söz Karşılıkları dergisi, e.y.) “Koramaz” adının “Mağrur ve Mütehakkim” anlamına geldiğini ve böylece “Kormaz”ın “Kimaz” a, Kimaz’ın da Körmeş’e ve dolayısıyla Kormeşlilere everildiğini anlatmaya çalışmaktadır.

Ahmet Refik’in “Anadolu’da Türk Aşiretleri” kitabında bu Kormaz < Kimaz’ların Rumeli Yörüklerinden olup, bunların daha sonraları şuan yaşadıkları bölgelere yerleşip ve Karaballı Aşireti gibi, Şeyh Hasanan Aşiretleri içinde sayıldıklarını sandığını (!) anlatmaktadır” (Yavuz, 1968: 357). Yavuz’un; bu türden etimolojik tespitleri, Dersim’in yerleşik antik Kurmanç aşiretlerinin tümü için geçerlidir. İşte yukarıda Kurmeşanlar için hakikati çarpıtan bu anlatımlar, en basitinden bir örnek teşkil etmektedir. Oysa çalışmamızda da görüleceği gibi, Kurmeşan Aşiretinin tarihsel köklerine ilişkin gerçekler, az da olsa bilimsel verilerle ve analizlerle ortaya çıkarılacaktır. Yazılı ve sözlü kaynaklarda, etimolojik açıdan Kurmeş/Kumreş adının kaynağı hakkında birçok nazariyeler bulunmaktadır.

Konunun daha iyi anlaşılması babında, bunlardan bir kaçını sırlamakta fayda görmekteyiz!  Kurmanci iki bileşik sözcükten oluşan Kumreş ve Kurmeş’in iki ayrı anlamı bulunmaktadır. Topluluğun tanınan mensuplarından biri olan Ali Haydar Gürbüz’ün anlatımlarına göre,  Kurmanci dilinde Kurmeş; Arı gibi çalışkan, çalışan, üreten, manalarını içinde ihtiva ederken, Kumreş sözcüğü ise Siyah külah ve ayrıca kıskançlık anlamında kullanılmaktadır. (-Fakat Türkçe ’deki “dağ” sözcüğünün, Sümercedeki karşılığının, “Kur” olduğunu yeri gelmişken hatırlatalım!)

O halde Kim-Kum-reşan, Kirmaşan, Kimaşan Cemeâtinin ana kökleri nerelere kadar uzanmaktadır? Sorusunun cevabı, bu noktadan hareketle önem arz etmektedir. Aslında bu sorunun cevabı, gerek bu Cemeâtin asrımızın başına kadar, dış etkileşimlere direnen sosyolojik yapısında ve gerekse adının (Kirmeşan, Kirman, Kirmenşah) içinde gizli olduğu anlaşılmaktadır.

Asıl mühim olanı; Orta Çağ Arap yazarlardan El Istahri (ö.951), İbn Hawkal (ö.977) ve El Mukaddesi (ö.985), kendi zamanlarında Fars Eyaleti’nde yaşayan otuz üç göçebe “Kürt” aşiretinin adlarını verirler ve bunların içine Kirmani,  Karmaniya, Kermanşin adları da yer almaktadır (Poladyan, 1991: 96,97).

Bugünkü Kirmenşah olarak bilinen İran’ın batısındaki ve Yarésan inancının baş şehri olan bu Kürt kentinin Kurmanci dilinde bilinen ilk adı “Kimaşan”dır. Daha sonraları, Sasaniler (M.Ö. 224 – 651) döneminde kentin adı, Kirmanşah olarak değiştirilmiştir. Eskiden Kermanşahan adı da verilen bu kent ve eyalet adı, Kürtler arasında birçok formda telaffuz edilmekle birlikte, daha çok Kermaşan olarak anılmaktadır (Hamzeh’ee, 2008: 75). Kurmanci dilinde, günümüze kadar Ki(u)rmanşah olarak aynen geçmiştir. Öte yandan Hamzeh’ee’nin verdiği bilgilere göre; Arapça uyarlanış formları Qermasan ve Qermasin’in Kürtçe’de “köylüler şehri” anlamına gelen Kermaçan sözcüğünden türetildiğini belirtir (Hamzeh’ee, 2008: 76).

Tarihte, Med’ler (M.Ö.. 858-549) tarafından kurulan kentin Kurmanci adının, Kimaşan olduğu bazı kaynaklarda görülmektedir. Bu isim;  Sasaniler (224-651) devrinde burada vali olan IV. Behram’ın (388-399) unvanı Kirmanşah ile değiştirilmiştir. Şu an iki milyondan fazla olan nüfusun çoğunluğunu Kürt’ler (Lur) oluşturmaktadır. Burada, Kürtçe’nin Kirmanşahi lehçesi konuşulmaktadır. Kirmanşah/ Kirman: İran’ın Güneyinde yer alan ve kültür başkenti olarak bilinen eyaletin yönetim merkezi, Şiraz kentidir. Eyalet kuzeyden İsfahan, doğudan Yezd ve Kirman eyaletleri, güneyden Hürmüzgan ve batısından Buşher ile Kohkiluye ve Buyer Ahmed eyaletleriyle çevrelenmiştir. Etrafı Kürt kentleriyle çevrili olduğundan, 10. yüzyıllarda bu bölgenin, yoğunlukla Kürt aşiretlerinin istilası altında olduğu bilinmektedir.

Şıx Dilo Belincan’ın şeceresinde bu Cemeâtin adının “Kimrişan, Kumreşan, Kirmişan” olarak okunması, bu antik Kürt kentiyle olan toponomik ilişkisi oldukça ilginçtir. Çünkü Kirmanşah’ın eski adı olan “Kimaşan” adına şeceredeki yazılışının, daha da yakınlık gösterdiği anlaşılmaktadır. Medler dönemindeki Kimaşan adıyla, şeceredeki adıyla aynen yazılmış olabileceği düşündürücüdür. Öyle anlaşılıyor ki; Arap yayılmacılarının ilk hedeflerinden biri, Kürdistan‘ın bu en eski kentidir. Bu kente defalarca Arap seferleri düzenlenmiştir.

Özellikle Ömer döneminde (633-644) bu seferler doruğa çıkmıştır. Ömer’den sonra bu kent başta olmak üzere, diğer Kürt kentlerinden de zaman zaman göçler yaşanmıştır. Eldeki bu doneleri değerlendirdiğimizde  eğer Kurmeşan aşiretinin tarihinde bir göç varsa; en az 10 ve 11. yüzyılda İran’ın bugünkü Fars eyaletindeki Kirmani, Karmani Kimeşan, Kirmanşah bölgesinden kalkıp göç ederek,  Dersim’e gelip yerleştikleri ve Murat nehri kıyısında kendi adlarıyla anılan bugünkü Kurmeş köyünü vücuda getirdikleri anlaşılmaktadır. Bize göre de Kurmeşan aşiretinin kökleri, şu an İran’ın batısında yer alan antik Kürt kentlerinden biri olan Kirmanşah güzergahında aranmalıdır.

Gürdal Aksoy,  Kirmanşah’tan; Dersim’e bir göçün olup olmadığına ilişkin kuşkularını dile getirir. Zira 1010 yılında kaleme alınan Şıx’ın belgesinde, Orta Çağ Arap  yazılı kaynaklarda ve batılı gezginlerin notlarında Kömürrişân, Kirmrişan, Kerméşan, Kirmani ve benzeri eş değer isimler, modern adıyla anılan Kirmanşah coğrafi alanına işaret etmektedir. Bize göre; böylesi bir göçün yaşandığı kuşkusuzdur. Bunun en güçlü kanıtlarından birisi, Şıx Delil-i Berxécan Ocağının elindeki şecerede yazılı olan Kimreşan Cemeâtinin isminde kodlanmış olması ve bugünkü Kurmeşan Aşiretinin hâlâ bu ismi ve kendilerine has olan Kurmanci dilinin özelliklerini korumuş olmasıdır.

Ayrıca Aksoy yabancı kaynaklardaki görüşleri dikkate alarak Kurmanci, Kırmanci dilinin kaynağının yine Kirmenşah isminde saklı olabileceğini de belirtmektedir. Ek olarak Kırmanşah çevresindeki bazı yerleşke ve bölge adlarının yine Dersim tipografisinde yer alan isimlerle olan ortak benzerliklerini de anımsatmaktadır. Örneğin bunlardan birisi Kirmanşah’ta ve Mazgirt’te olan Bagin adıdır (Aksoy, 2006: 118-121).

Dersim tarih yazımında 11.yüzyıllara dair fazla bir bilgi yoktur. Berxécânlara ait elimizdeki bu belge, aşiretler üzerinden bu periyodik zaman dilimine bir ışık tutmaktadır. Kurmeşan Aşireti sadece Dersim alanında değil, tarihsel süreçleri içinde, Kürdistan’ın farklı bölgelerinde yaşamışlardır. Örneğin; İç Toroslar bölgesinde bulunan Kayseri Sarız ilçesinin Arıdere ve Ağdere Köylerinin yerleşikleri Kurmeşan Aşiretinin mensuplarıdırlar. Bunun dışında Sivas, Erzincan gibi Dersim çevre illerinde de yerleşiktirler. Kürdistan’ın farklı bölgelerine dağılan Kirmanî Aşireti, Güney Kurmancisi konuşurlar, Yarisanidirler (İzady, 2007: 164).

 Ayrıca 1970‘li yıllarda hazırlanan Aşiretler Raporunda Kırmeşeli olarak yazılan aşiretinin Sivas’ın birçok köyünde, Kürtçe konuştuğu ve Alevi mezhebine bağlı olduğu yazılmaktadır (Aşiretler Raporu, 1998: 279). 1700‘lü yıllarda yazıldığı sanılan Üryan Xızır menakıbnamesinde Üryan Xızır ocağına bağlı olan talipleri arasında  “Görmüşlü Orum Cemeâti” nin adı da geçer (Gülten, 2010: 102). Burada Görmüşlü diye tercüme edilmiş ismin, “Kurmeşan” olması kuvvetle muhtemeldir. Zira Kürmeşili bazı aileler, aynı zamanda Üryan Xıdır-Xızır ocağının da talipleridirler.

Kaynaklar
Aksoy, Gürdal, (2006) “Dersim Alevi Kürt Mitolojisi. Raa Haq’da Dinsel Figürler”, Komal Basım-Yayım, İstanbul.
Aşiretler Raporu, (1998), Kaynak Yayınları İstanbul.
Birdoğan, Nejat, (1992) “Anadolu ve Balkanlar’da Alevi Yerleşmesi” Mozaik Yayınları İstanbul
Gülten, Sadullah, (2010) “Üryan Hızır Menakıpnamesi”, Alevilik Bektaşilik Araştırmaları Dergisi, III, Sayfa. 84-103
Hamzeh’ee, M. Reza, (2009) “Yaresan (Ehl-i Hak)” Avesta Yayınları İstanbul.
Izady, Mehrdad R, (2007) “Bir El Kitabı, Kürtler” Doz Yayınları İstanbul
Natanyan, Boğos, (2010) “Palu – Harput 1878” “Çarsancak, Çemişgezek, Çapakçur, Erzincan, Hizan ve Civar Bölgeler” Yayına Haz. A. Yarman, Derlem Yayınları İstanbul.
Poladyan, Arşak, (1991) “VII.-X. Yüzyılda Kürtler” Özge Yayınları Ankara.
Sarınay, Yusuf  (2011)  “401 Numaralı Şam Livası Mufassal Tahriri defteri (942/   1535) ” T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müd. Ankara
Sykes, S. Mark, (1915) “The Caliphs’ Last Heritage: A Short History of the Turkish Empire – New”. Sprache: Englisch, London
Seyyid Kekil, Kuréşanlı (Tarih yok) “Peygamberler ile Seyyidlerin Şecereleri ve Aşiretlerin Tarihi”, Köln
Ünal, Mehmet Ali, (1999) “XVI. Yüzyılda Çemişgezek Sancağı, ” TTK yayınları Ankara
Yar, Erkan & Yalgın, Erdoğan” Şeyh Dilo Belincân’ın Şeceresi/ İclas Belgesi” Tunceli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 2, Sayı 4, Bahar 2014, Sayfa 7- 32,
Yalgın, Erdoğan, (2016)” Dersim’in Gizemli Tarihi” I.Çilt, Fam yayınları ist.
Yavuz, Edip (1968) “Tarih Toyunca Türk Kavimleri” Kurtuluş, Ankara

Dersimin Kadim Aşiretlerinden Kurmeş Aşireti
Yorum Yap
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin