Özel mülkiyetin ortaya çıkıp, insanın insan üzerinde egemenlik kurmaya başladığından bu yana insanlık adına direnişin tarihi başladı. İktidar sahibi zalimler, bu direnişe katliamla, asimilasyonla, zindanla, sürgünlerle karşılık verdi. Bu direnişin coğrafyasındaki adına (son yüzyıllarda) Alevilik denmiş. Alevi yol önderleri, bu direnişin başını çekti. Gerektiğinde Mansur gibi, Pir Sultan, Nesimi gibi canlarını meydana koydular: “Rızkımı veren Hûda’dır, kula mihnet eylemem.”
Bugün Alevi inanç mekânlarının elektrik parası, tadilat, tamir parası karşılığında nehak zihniyete kulluğu kabul eden Aleviler çokça türedi. Bu düşkünlük durumunu tüm Alevilere meşru göstermek için bütün maharetlerini sergiliyorlar. İşin en acı tarafı, “ocakzadeyim, dedeyim” diye ortaya çıkıp devletten maaş alanlar var. Ve bunu yola hizmet için yaptıklarını söylüyorlar. “Ağacın kurdu kendinde olur,” demiş ulularımız. Dört bir yandan nehak zihniyetin saldırısı altındayız.
Alevi toplumunu asimile edip, biat ettirme oyunları için Varto’da tüm Alevi köylerini gezdiler. İnanç mekânlarımızı Kültür Bakanlığı’na bağlamak karşılığında bazı maddi rüşvetler sundular. Ne yazık ki, bazı nefsine esir olmuşlar, bu oyunun bir parçası oldular.
Dört köyümüzün bu oyuna geldiğini, bunların içinde Goşkar Bava’nın eteklerinde kurulmuş olan Goşkar Köyü’nün de olduğunu (içimiz kan ağlayarak) öğrendik. Varto’da yola hizmette bulunan ocakzadeler başta olmak üzere, tüm Alevi kurumlarını bu konuyu konuşmak; bu saldırıyı püskürtmek için bir araya gelmeli. Zalime karşı birlik oluşturmalı. Bu oyunu bozacak bir iradeyi sergilemeli.
Bizi biz yapan değerlerimiz, nefsini şeytana satanlar tarafından ayaklar altına alınıyor. Şimdi dik durma zamanı. En önde bu yola kendini adamış ulu pirlerimizin torunları yürümeli. Bu pirlerin dik duruşu, toplumuna, yoluna sahip çıkıp canını ortaya koymaları sayesinde bu Alevi toplumu, biz “ocakzadelere” saygı gösteriyor. Taliplerin emeği, lokmaları sayesinde var olduk.
Bize düşen, taleplerimizi, yolumuza olan vefa borcumuzu yerine getirmektir. Dava insanı inancı ve gayretiyle yolumuza sahip çıkmak; bu saldırıları boşa çıkarırken en önde olmaktır. Öne düşüp tüm Alevi kurumlarını, Alevi toplumunu ve dostlarını bir araya getirip güçlü bir birlik kurmaktır.
İçimizde türeyen Hızır Paşalara da gereken cevap verilmeli. Yolumuza, inancımıza, bizi Alevi yapan değerlerimize sahip çıkmanın zamanıdır. Korku duvarlarını yıkıp, akılla nefsi ölçüye kavuşturup, zulmü püskürtme, asimilasyona teslim olmama zamanıdır. Varto, hep dik durdu; dik durmaya, Seyit Nesimi’nin anısına sahip çıkmaya devam edecektir.
Bugün zalim daha azmış ise, zulmüne zulüm ekliyorsa, bize daha bir dik duruş, daha güçlü bir direnişi örmek düşer. İçimizde türeyen kurtları bertaraf etme, onları toplum nezdinde teşhir etmekle işe başlamak ilk adımımız olması gerekiyor. Şimdi birlik zamanı. Birlik olup zalimi ve içimizdeki Hızır Paşaları püskürtme zamanı.
Şimdi dik durmanın zamanı…
Aşkı niyazlarımla.
