
Birçoğuna göre medeniyet, bize göre ise felaket..
Dersim 37–38 soykırımından sonra bölgeyle ilgili her alanda toplum mühendisliği çalışmaları yürütüldü.
Bunların başında ise eğitim geldi.
Bir halkı, bir toplumu anadilinden, inancından, değerlerinden uzaklaştırırsan fermanını da kolay yazarsın.
Eğitim, Dersim’in aydınlık yüzü için en kolay yoldu.
Dersim’in fermanı da eğitim yoluyla verildi.
Bölgede açılan ilk okula Atatürk adı verilmiştir (1938).
Soykırımı bize reva gören akıl, şimdi ise bizi eğitim yoluyla dönülmez bir uçurumun başına sürüklemişti.
Bu uçurumdan kurtulmak çok da kolay olmayacaktı.
Umum Müfettişi Korgeneral Abdullah Alpdoğan, 1937 yılında CHP Genel Sekreterliğine yazdığı bir yazıda Pertek ilçesine halk evi açılması talebinde bulunmuştur.
1946 yılına gelindiğinde ise Dersim’de halk evleri ve halk odaları açılmayan ilçe, bucak, nahiye kalmamıştır.
Halk evleri ve halk odalarının temel görevlerinden biri Türkçe okuma-yazma kursları olmuştur.
Asıl üzücü olan ise Akçadağ Öğretmen Okulundan mezun olup kendi köylerinde öğretmenlik yapan Dersimli öğretmenlerimizdi.
Bunlardan ben de nasibini alan kuşak içerisindeyim.
(Kurme darê darê deye.) Ağacın kurdu kendi içindeydi. Kurt, içimizde bizi kemirmeye başlamıştı.
Okul yıllarımıza kadar tanışmadığımız bir dünyaya yolculuk başlamıştı.
O yolculukta yüzleri tanıdık ama ruhları, düşünceleri ve dilleri başka kişiler vardı.
O güne kadar öğrendiklerimizin, yaşadıklarımızın bir anlamı, bir manası yoktu.
İstiklal Marşı’nı ilk duyduğumda çok garipsemiştim.
Varlığımı başka bir millete armağan etmeyi de hiç anlamamıştım.
Annemin dili de yasaktı!
Kendi dilini konuşursan öğretmene şikâyet edilirsen akşam parçalanmış bir kulakla eve dönmen kaçınılmazdı.
Anne sorar, baba sorar: “Bu ne hâl?” diye..
Daye, Bawe tanıdık yüzler yaptı.
Tanıdık yüzlerin dokunulmazlığı vardı; çünkü aynı köylüydü, akrabaydı, kirveydı, musahipti.
Ağacın kurdu içimizdeydi.
Bu nasıl bir yolculuktu, bu nasıl bir felaketti!
Bu felaketten nasibini alan kuşaklar olarak
sizleri affetmiyoruz; ruhları başka, dilleri başka olan tanıdık yüzler..
İnatla Herda Dewreş topraklarında inancını ve dilini yaşatan, yaşamakta ısrar eden tüm kuşaklara..
Aşk ile..
