1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Erdoğan Yalgın
  4. “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, tehlikelidir”

“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, tehlikelidir”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çinli Üstat Konfüçyüs (MÖ.551-479); “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, tehlikelidir” dedi. Uğur Mumcu bu sözü; zamanın Türkiye şartlarında “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmayın” a çevirdi. 

Bu iki örnek; aynı düşüncenin farklı coğrafyalarda, kültürlerde, farklı dillerde ve dönemlerde dile getirilmiş biçimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortak noktaları, “bilginin, fikirden önce gelmesi gerektiği“, yani bilgisizce konuşmanın, tartışmanın veya hüküm vermenin tehlikeli olduğuna yapılan vurgusudur. Bu sözün açılımlarına, kısaca bakalım: Sözün özü: “Bilgi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir.“

Bu düşünceyi ilk savunan üstat Konfüçyüs; Burada “gerçek bilginin; aklın rehberi olduğunu, yeni bir fikrin ise ancak bu bilgiye dayanarak açığa çıkarılabileceğini“ anlatılır. Yani “İnsanın, bir konu hakkında fikir, düşünce yürütmeden önce, o konu hakkında doğru, sağlam bilgiye sahip olması gerektiğini“ bize salık verir. Aksi halde bilgisizce bir fikri beyan eden insanın; ortaya atacağı fikri düşüncenin temelsiz olacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çeker. Bu da ahlaki erozyona yol açar. 

Uğur Mumcu, muhtemelen üstat Konfüçyüs’ten devraldığı bu sarsıcı emir kipini  değiştirmişti. İlk defa Cumhuriyet Gazetesindeki 10 Ağustos 1992 günkü yazısında, “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” diye sadeleştirerek, Konfüçyüs’ü kaynak göstermeden bunu halka mal etmeyi hedeflemişti. Fakat o yıllar, Türkiye’de; toplumsal sorunlar karşısında yanlış bilgiye dayalı düşüncelerin, ön yargıların, ön kabullerin gerçekmiş gibi hararetli fikirlerle manipüle edildiği zamanlardı. Aslında bu süreç, yoğunlaşarak günümüzde de maalesef hala devam etmektedir.

Sonuç ne olursa olsun üstat Konfüçyüs’ün günümüzden 2500 yıl önce söylediği bu altın değerindeki söz, aslında bireyin ve toplumun uyması gereken ahlaki değerlerin bir düşünce sistematiğini alevlenmektedir. Bu da bize; fikir üretmenin ahlaki şartının bilgi edinmek olduğunu hatırlatır.

Buna eklemem gereken bir şey daha var. O da Konfüçyüs’ten en az 1000 yıl sonra, Kur’an’ın Âl-i İmrân Suresinin 66. Ayetinde kendisini göstermektedir. Zira Uğur Mumcu karşıtları, kendi yazılarında ve konuşmalarında bu sözün kaynağı olarak; Âl-i İmrân Suresini delil olarak göstermekteydiler.

Ayette “Siz ki, bir parça bilginiz olan konuda tartıştınız diyelim; hiç bir bilginiz olmayan şey hakkında nasıl oluyor da tartışmaya giriyorsunuz? Her şeyi Allah bilir, siz bilmezsiniz” diyor. 

Buradaki en yalın anlamıyla Allah; insanlara, “azıcık bilgileri olan konularda bile tartışırken ölçülü olmaları, hiç bilmedikleri konuda ise iddia ve tartışmaya girmemeleri gerektiğini” hatırlatıyor. Buraya kadar doğru! 

Ve fakat “Her şeyi Allah bilir, siz bilmezsiniz!” sonuç emri, çağımız dünyasında sanki yetersiz kalmaktadır. Ya da bu alan; daha geniş bir anlam açılımıyla analiz edilmelidir. Zira dindar bilince göre olmasa da, Allah; “düşünsel ve eylemsel yetisini, insana aklıyla vermiş” ve insanı; “kendi iradesiyle baş başa bırakmıştır” genel kabulü, akli tecrübelerle sabittir. 

Sonuç olarak:

Peki buradan geçip, kendi mahallemize gelecek olursak; Şu soruyu –tenzih edeceklerimizin dışında-  açık yüreklilikle sormamız gerekmez mi? Özellikle son 30 yıldan beri örgütlenen Aleviler, kurumsal kimlikleri olan yöneticiler, inanç önderleri, akil insanları vs. üstat Konfüçyüs’ün  günümüzden 2500 yıl öncesinde söylediği; “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, tehlikelidir” sözüyle, kendi konumlarını yeniden gözden geçirip, sıfatlarını camda değil; canda yüzleşerek, kendi hakikatlerini, kendilerine fısıldayabilirler mi? 

Peki herhangi bir konu hakkında, yeterince bilgi sahibi olmadan, bu sosyal medya ağlarında mangalda kül bırakmazcasına, biri birilerine karşı ahkam kesmeleri doğru mu? 

Alevilik inancının dil, tarih, coğrafyası hakkında hiç bir bilimsel okumadan, üzerine düşünüp tartışmadan, inanca ilişkin felsefi çözümlemeleri imani değil- akli düşünsel fikirle ele almamaları normal mi?

Evet! Herhangi bir konu hakkında etraflıca bilgi sahibi olmadan, gelişi güzel fikir beyan etmenin üstadın da dediği gibi ne denli “tehlikeli” olduğunun bilinciyle hareket etmenin, inancın ahlaki değerlerine uygunluğu; tepe gözünden değil, gönül gözünden ırak tutulmamalıdır.

Tekrar etmek gerekirse: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, tehlikelidir.” Tabir yerindeyse; işte o tehlikeli sularda yüzülmemelidir. Takdir sizindir.

Hak ile kalın!

Görseller:
Bilimsel bilgi nedir? Bilimsel bilgiye nasıl ulaşılır? – Sarkaç
Bilgi Güvenliği Nedir? Bilgi Güvenliğinizi Nasıl Sağlayabilirsiniz?
deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri
deneme bonusuveren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler denemebonusu veren siteler 2025 casino siteleri casino sitelerideneme bonusu veren siteler
 
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>