Gezi direnişinin 4. yıl dönümünde, milyonlarca insanın oylarını almış HDP’nin Eş Başkanları, Milletvekilleri ve Belediye başkanlarının tutsaklığı devam ediyor.
Gez direnişinin ilk günleriydi ve Gezi parkında Belediyenin yerinden söktüğü ağaçların yerine yenilerini dikmeye çalışıyorduk. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların ardından başlamıştı her şey.
Gezi Parkında bir araya gelişler saatler ve günler ilerledikçe çoğalıyordu. Gün akşama döndüğünde Gezi Parkı bir kardeşlik şölenine dönüşüyordu. Kurulan Platformlarda halklarımızın kendi dillerinden şarkıları yükseliyordu.
Yerinden sökülen o ağaçlar, birbirlerini hiç tanımayan ve belki de o ana kadar birbirlerine ön yargıyla bakan farklı etnik köken, inanç ve siyasi görüşlerden insanları bir araya getirmeyi başarmıştı.
Dikilen ağaçların yerine yenilerinin dikilmesinin ardından çadırlar kurulmaya başlandı. Parktaki kardeşlik ortamı büyük bir direnişin örülmeye başlandığının da işaretini veriyordu. Bu olasılığın ardından Park sakinleri kurdukları çadırlarda sabahlamaya başlamıştı. Gezi Parkında dikilen ağaçlarla birlikte insanların ortaklaştığı yeni bir yaşam yeşeriyordu.
İktidar ortaya çıkan bu güzellikten yana rahatsızdı ve saldırmak için fırsat kolluyordu. Beklenen oldu ve çevik kuvvetin ilk saldırısı ağır olmuştu. İnsanlara acımasızca saldıran ve yaralayan Polis, kurulmuş olan çadırları da ateşe vermişti.
Direnişin ilk kıvılcımını Polis ateşlemişti aslında. Sonrasını hep birlikte yaşadık ve gördük. Bu direniş mevcut AKP iktidarını dağılma noktasına getirmişti. Çözümü şiddette bulan iktidar ve onun başı Erdoğan, genç fidanlarımızın hayattan koparılması için harekete geçmişti.
Türkiye’nin bütün kentlerine yayılan bu direnişle birlikte onlarca genç fidanımız hayattan koparıldı. Binlercesi yaralandı ve gözaltılar, tutuklanmalar olağan hale getirildi.
Gezi Direnişinin 4. yıl dönümünde endişe ve kaygıyla bakıyoruz geleceğe. Diktatörlük hevesi içinde kıvrananların giderek saldırganlaştığı, ülkemizin geleceği, özgür ve kardeşçe bir yaşam için kaygı duyan herkesin açık hedef haline geldiği bir yeni dönemi yaşıyoruz.
Gezi direnişinin 4. yıl dönümünde, milyonlarca insanın oylarını almış HDP’nin Eş Başkanları, Milletvekilleri ve Belediye başkanlarının tutsaklığı devam ediyor. Kentler yerle bir edilirken, insanlar acımasızca katledildi. İnsanlarla birlikte tarihinin de yok edildiği ağır ve sancılı bir süreçten bahsetmek mümkün bugün.
Türkiye’de yeni yaşamın, Gezi’nin kardeşlik ruhuyla şekilleneceğine olan inancımızı koruyoruz. Bu gün eksik olan budur ve bu ruhun hayat bulması için Gezi sürecinde olduğu gibi kenetlenmek ve birlikte mücadele etmek zorundayız. Gezi Direnişini unutmadık ve unutturmayacağız. Kaybettiklerimizi saygıyla ve özlemle anıyoruz. Onları yüreklerimizde, insanlık kavgamızda hep yaşatacağız.