İkilikler üzerine kurulmuş hayat. Her şey zıddıyla var olabiliyor. Ve biz adımlarken hayatı hep bu ikiliklerden geçiyoruz. Geçerken ikiliklerden bazen ayrışıyor bazen buluşuyoruz.

Gece gündüz, siyah beyaz, Dersim Tunceli, Amed Diyarbakır, savaş barış, ölüm doğum, zenginlik yoksulluk say sayabildiğince ikilikleri.

İkilikler içinde düştüğümüz ikilemleri aşamayan safını belirleyemez, başka faktörlerle tercihini yapar. Yalan ve gerçeğin safı nettir. Tercihinle ya gerçeğin safında olur her türlü bedeli ödersin ya da yalanın sahteliklerinde yavaş yavaş çürürsün.

İşte bu ikilikler arasında var olur insan. Yalanın karşısına geçip gerçeğin yanında saf tutuyorsan, amansız bir kavganın parçası olursun.

Yüreğin daralınca başını alıp gitmek istersin ama içinden geçtiğin göç mevsimlerinde durur durur düşünürsün. İkilemlerinle yol alamazsın. Bir girdabın içinde dönersin. Girdabın çıkışı ikiliği teke indirmekle mümkün olur. İnsana zorluklar yaşatıp acının, hüznün denizinde yüzdürse de vardığın yer hakikat ise kendin olmayı başarırsın. Kendi olmayı başaran ikiliklerden kurtulup kendi yolunu seçendir.

Biz yaşamın içinde ikiliğin taraflarıyız. Biz diyenler hakikatin yakıcılığında sınanıp çeliklerden bedelini ödeyenlerdir. Yalanın safında duranlar asla kendi olmayan figüranlara dönerler. Biz insanı değerleriyle var ederken karşımızdakiler insanlığı ucubeleştirip, tanınmaz kılanlardır. Onlar savaşın, sömürünün borazanlığıyla kanla beslenip ölümü kutsarken, yaşamı öldürenlerdir. Biz barışın, özgürlüğün sesi olup sevgiyle, emekle, eşitlikle bölüşüyoruz güzel olanı ve yaşamı.

Onlar metalaştırıp satarken dostlukları, aşkları biz sevgi okyanuslarına su taşıyan nehirleriz, aşkları büyüten sevgi pınarlarıyız.

Bakmayın benzerlikler olduğuna. İki damla gözyaşı kadar benzeriz deseler de onların gözyaşlarında hırslarının, sahtekârlıklarının izleri; bizim gözyaşlarımızda acının rengi vardır. Ondandır güneşin aynı yürekte farklı açması, yüreklerin farklı bakması.

Cümlenin özünde yaşamın kendisi olmalı. Biz ve onlar var oldukça aynı olmayacak gökyüzü. Bizim maviliklere sarıp sakladığımız yıldızlarımız, maviliklerin arasında gülümseyen güneşimiz ve aralarında büyüttüğümüz özgürlük var. Onların ise güneşi gizlemek, özgürlüğü örtmek için bulutların ardına gizledikleri yalanları var.

Dersim Gazetesi

Recent Posts

DEYDA-DER’den Dersim’de Temizlik ve Farkındalık Etkinliği: “Çöpünü Al, Sevgini Bırak”

Dersim Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DEYDA-DER), çevre kirliğine dikkat çekmek ve temiz bir çevre…

1 saat ago

İnsan hakları savunucuları: Fatma Tokmak serbest bırakılsın

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturması” eylemlerinin 690. haftasında hasta mahpus…

20 saat ago

Ferdi Zeyrek’in ölümüne ilişkin soruşturmada üç şüpheli tutuklandı

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in evinde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturma kapsamında…

20 saat ago

Cumartesi Annesi Makbule Çur: Oğlum gelir de bulamaz diye 31 yıldır evimi değiştirmiyorum

“Nereye gittiysek kimse bize oğlumla ilgili bir cevap vermedi. Kimse sesimizi duymadı. Oğlum Nurettin için…

20 saat ago

Özgür Özel: Türkiye sahipsiz değil, hep beraber kurtaracağız

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla düzenlediği mitinglerin bugünkü adresi Bayburt’tu. Genç…

20 saat ago

Dersim Araştırmaları Merkezi’nden Fadıl Öztürk’e Anma: “Sözünü, şiirini ve devrimci yanını yaşatmalıyız”

1 Mayıs’ta yaşamını yitiren şair ve yazar Fadıl Öztürk, Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) tarafından düzenlenen…

23 saat ago