Sakın düşünme, hiç söyleme

Bu ülkede istediğini düşünmek kabahat. Düşündüğünü konuşmak ise büyük suç. İstediğini sevmek, sevdiğine içini açmak sınırlara mahkûm. Yazdığın şiirdeki metaforlar gerçeğe değmemeli, romanın kahramanları efendileri çağrıştırmamalı. Eğer efendiye benzeyecekse yenilmez ve gerçeğin dışında efendinin çektiği resmi anlatmalısın. Canın sıkılınca ıslık çalmayı sakın düşünme, çaldığın ıslıkla bölücü ilan edilebilirsin. O yüzden bu ülkede insan değil, kurgulanmış robotlar istenir ve sevilir.

Haritanın görünmeyen yerine bakmayacaksın, yasaklanmış dil ile acılarını anlatmayacaksın, ‘’kart kurt’’ olduğunu unutup Kürt olduğunu sanmayacaksın. Efendilerin hatırlatma metotları çeşitli ve zengindir. Zaten en zengin oldukları budur.

Sakın ha insanlığın vicdanı, halkın kahramanları olsalar da efendilerin suçlu gördüklerini dilinin ucuna getirme. Hele hele nedenlerini hiç sorma. Resik Hüseyin nasıl 16’sında reşit olup asılmış, Erdal Eren niye 18’ini göremeden darağacını görmüş? Bunları hiç sorma hatta düşünme.

Pir Sultan’ın mısralarını, Seyit Rıza’nın gözlerini aklına getirme. Zarife ve Besê’nin Dersim dağlarının çiçekleri olduğunu söyleme. Dersim’in nasıl Tunç eli döndüğünü, dağlarında uçan kuşların Sabiha Gökçen’i anımsattığını unut. Çünkü efendiler silmişlerse, hatırlamak gibi bir hata yapma. Sen de belleksizlerden ol.

Denizi çok sevdiğini kimseye söyleme, içinden sev, kendine sakla. Sevmekte Mahir olduğunu gösterme. İbrahim peygamberi sil tarihten, hele ne kadar Mazlum olduklarını unut gitsin. Tehlikeli çağrışımlar yapma sonra efendiler unutmaz seni.

Evinde yalnız kaldığında bir gece elektrikler kesilince karanlık zindan gibi düşünme sakın, sonra Amed zindanlarının karanlığı anlaşılır. Mum yakıp da aydınlığa varayım deme, dörtlerimi ima ediyorsun deyip zindanın ne olduğunu gösterip gecikmeden tanıştırırlar.

Şiirlerinde esen rüzgârı, güzel öten kanaryaları, artist hayatını, moda zevzekliği, para kazanma yollarını anlatmak varken dağları yazma. Emeği, ekmeği, eşitliği kelime olarak bile unut sonra yıkarsın koca kutsalı görürsün kelepçeyi.

Sevgiline gül yerine karanfil alma gafletine düşme, karanfili sevme, kardelen en güzel çiçek deme. Yutar mı her şeyi bilen zeki efendiler? Aşkını anlatırken Munzur’un coşkusuna, Ağrı’nın heybetine benzetme. Cingözler yemez, yazarlar gerçeği senin için yazdıkları romana.

Hah tüm bunlara dikkat edersen ve buna rağmen kendini hala insan olarak hissetmeyi başarıyorsan bu memleket cennet sana. Efendilerin en sevdiği kulu, pardon robotu olursun. Efendinin robotu olursan cennetteki huriyi de nuriyi de sana seferber eder seni seven efendiler. Yok, ben tehlikeli sularda kulacı atmakta ısrar ediyorum dersen bil ki düşündüğün, söylediğin, yediğin, içtiğin suçtur efendilere. Efendiler böldürmezler bin bir hile ve kanla kurdukları krallıklarını. Asla bölüşmezler servetlerini ve unutma hiç unutmaz, affetmezler senin gibi servetlerine ve krallıklarına göz diken, yetinmeyi düşünen ve bunu söyleyenleri. Unutma ki efendilerin sevdiği robotlarına cennetleri varsa senin gibi düşünen ve bunu söyleyenlere de cehennemleri hep hazır.

Karar senin ya insan olmaktan vazgeçip belirsiz tarihindeki cenneti garantileyeceksin ya da insan olmakta ısrar edip bugünkü cehenneme göğüs gereceksin ve kendi cennetini yaratmaya çalışanlara omuz vereceksin.

Dersim Gazetesi

Share
Published by
Dersim Gazetesi

Recent Posts

Alevi örgütlerinin Suriye protestosu yasaklandı: Açıklama Maçka Demokrasi Parkında yapıldı

Alevi dernekleri Suriye'de Esad Rejimi'nin devrilmesi sonrası HTŞ yönetiminin Alevi ve diğer öteki kesimlere yönelik…

3 gün ago

Eskiyen hayatın içinde

Akan nehirdir zaman. Zamanın kendinde taşıdığını bıraktığı yeri bilemezsin. Zamanda sürüklenirken eskiyoruz. Geride kalan hatıralar…

3 gün ago

BB Krem Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Cilt bakımında son yıllarda popülaritesi artan BB kremler, hem makyaj hem de cilt bakımı sağlayarak…

6 gün ago

Bağır bağır bağırıyorum…

Arsızlığın denizinde boğulmamak kendimi bulmak için kulaçlar atıyorum hakikatin adasına. Ne kadar kulaç atsam da…

2 hafta ago

Mikaîl Aslan’dan 30’uncu sanat yılında ‘Dîdar’ müzikali

Sanat yolculuğunda otuz yılı geride bırakan Mikaîl Aslan, sanatsal birikimini “Dîdar” adlı müzikalle paylaşmaya hazırlanıyor.…

3 hafta ago

Dersim’de çekilen “Oy’una Geldik” filminin galası yapıldı: Film yarın sinemalarda

“Her devrin bir zübüğü vardır” sloganıyla yola çıkan “Oy’una Geldik” filminin galası dün akşam İstanbul’da…

3 hafta ago