Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın katılımıyla Hakkari’de “Barış ve Demokratik Toplum” şöleni düzenlendi.
Şölene binlerce kişi katıldı.
Şölende konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sözlerine 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nü kutlayarak başladı.
Hatimoğulları, ardından Kürt sorunun çözümü için devam eden süreçte son günlerde yaşanan gelişmelere değindi.
HERKESE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Sürecin başarıya ulaşması için herkesin sorumlulukları olduğunu hatırlatan Hatimoğulları, iktidara şu sözlerle seslendi:
דKürt Özgürlük Hareketi başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarının bu savaş atmosferi içinde barışını korumak, güvenliğini korumak için son derece tarihi yüzyıllar boyunca konuşulacak çağrılara imza attılar. Bu atmosferde Kürt Özgürlük Hareketinin bağlandığı sorumlulukla herkesin bağlanması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Ve diyoruz ki: Ey iktidar, Ey devlet, atılan bu adımların ne anlama geldiğini herkes bilmelidir. İktidar ve muhalefet, herkes bu sürecin başarıya evrilmesi için ve sürecin barışla, demokratik toplumun inşasıyla neticelenebilmesi için herkese ama herkese büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.”
KAYBEDECEK ZAMAN YOK
Süreçte atılması gereken adımlar noktasında kaybedecek zaman olmadığını vurgulayan Hatimoğulları, Meclis komisyonunun bir an önce İmralı’yı ziyaret ederek Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini söyledi.
Hatimoğulları şunları belirtti:
“Sayın Abdullah Öcalan’ın ifade ettiği gibi demokratik entegrasyon yasaları, özgürlük yasaları, silahsızlanmanın önünü güçlendirecek ve açacak olan özel yasa acilen çıkmalıdır. Kaybedecek zaman yoktur. Kaybettiğimiz her zamana provokatörlerin doldurduğunu herkes bilmelidir ve herkes görmelidir. Somut adımlar atılmalıdır. Somut adımların atılması için sadece yasa yapım sürecine girmek elbette ki çok önemlidir. Ama yasal süreci gerektirmeyen somut adımlar vardır ve onlar atılmalıdır. Burada bulunan birçoğunuzun akrabası, eşi, kardeşi, yattığı hapishanede bunu biliyoruz. Ve hapishanelerde özellikle hasta mahpuslar, infazı yakılanlar, bunlar için bir yasa ihdas etmeye gerek yok ve acilen serbest bırakılmalılar. Hapishaneler özgür olmalı, siyasi tutsaklar özgür olmalı. Bir yasa icraatına gerek olmaksızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları acilen hayata geçirilmelidir.”
