Dersim’de olası deprem tehlikesine karşı alınacak önlemler ve yapılacak çalışmalara ilişkin Dersim Barosu ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Dersim Barosu ile Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Dersim İl Koordinasyon Kurulu, deprem felaketi öncesinde ve sonrasında yaşanan sorunları tespit etmek, gerekli durumlarda sorunların çözümü için müdahil olmak ve bundan sonra yaşanabilecek felaketlere ilişkin politika oluşturulmasını sağlamak üzere bir Koordinasyon Kurulu oluşturarak protokol imzaladı. İmzalanan protokolle, ilimizin depremsellik açısından daha güvenli bir seviyeye getirilmesi planlanıyor.
İki kurum kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar çerçevesinde, ihtiyaç duyulan konularda sağduyulu bir şekilde, bilimin ve hukukun gereklerine uygun olarak tek bir merkezden sağlanan koordinasyon sayesinde, deprem öncesi ve sonrasında daha etkin, işlevsel ve verimli çalışmalar yürütülmesini mümkün kılmak amacıyla baro binasında bir araya geldi. Baroda yapılan toplantıya avukatlar, mimar ve mühendisler ile Siyasi Parti temsilcileri katıldı.
Protokolle ilgili yapılan basın toplantısında Dersim’in de olduğu bölgede büyük depremler oluşturabilecek fay hatları bulunduğu hakkında akademik çalışmalar bulunduğu hatırlatılarak; bu yüzden Dersim’i depremsellik açısından daha güvenli bir seviyeye getirmek amacıyla sistematik şekilde ve organize çalışmaların yürütülmesi için kısa, orta ve uzun vadede alınacak önlemlerin, teknik, bilimsel ve hukuki yönden ele alınarak deprem mevzuatının iyileştirilmesi, kamuoyunun bilinçlendirilmesi, gerektiğinde yerel yönetimlerin, resmi kurumların ve sivil toplum örgütlerinin sürece dahil edilmesi ile TMMOB ve Tunceli Barosu olarak bir komisyon oluşturulduğu belirtildi.
Açıklama şu ifadelerle sürdü:
“Hiç kuşkusuz bu depremler gerek büyüklüğü gerekse etkilediği alan bakımından ülkemiz tarihinin en yıkıcı depremlerindendir Deprem ülkemizin bir gerçeği. Anadolu toprakları milyonlarca yıldır depremlerle sarsılmış olup gelecekte de sarsılacaktır. Günümüzün gelişen teknolojisi ve uydu verileri ile atmosfer kaynaklı afetleri büyük doğrulukla önceden bilmek artık mümkün hale gelmiştir. Ancak depremleri önceden bilecek bir teknoloji henüz mevcut değildir. Bu nedenle tüm Dünyada kabul edilen yaklaşım, deprem olacağı tahmin edilen yerlerde depremin vereceği hasarı en aza indirmek için gerekli çalışmaların yapılmasıdır.
Yapının sağlamlığını tek başına kullanılan beton ve demirin belirlememekte olup zemine uygun yapı inşasıyla doğru tasarım, denetim ve uygulama yapılarak can ve mal kaybının önlenebileceği mümkündür.
Yaşanan deprem sonucu meydana gelen can ve mal kayıplarına tek bir hata değil hatalar silsilesi sebep olmuştur. Birçok hatanın sebep olduğu bu tarz yıkımların bir daha yaşanmaması için konunun tek bir kurum, kuruluş veya paydaş tarafından değil ilgili tüm kurumlar tarafından multidisipliner ve proaktif bir yaklaşımla ele alınması gerektiği aşikârdır. Bizler meslek odaları olarak bu bağlamda ilgili kurum ve kuruluşlarla her türlü işbirliği içerisinde olacağımızı taahhüt ederiz. İlimizde de hissedilen depremler sonucu vatandaşlarımızda deprem ve mevcut yapıların sağlamlığı konusunda hassasiyet oluşmuştur. Ancak hasar tespit çalışması, bina durum tespit raporu, bina performans analizi, güçlendirme ve riskli bina tespiti konuları arasındaki ayrımın bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda;
BİNA HASAR TESPİTİ: Deprem sonrasında binaların kullanılabilme durumunu acil ve hızlı olarak ortaya koyabilmek için detaylı analiz ve testler yapılmadan gözlemsel olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılır.
MEVCUT BİNA DURUM TESPİT RAPORU: Depremin öncesinde veya depremden sonra yapılabilir. Yapısında gözlemlediği değişikliklere dair ve/veya şüphelerini gidermek isteyen kişiler, Bina Durum Tespiti Raporu hazırlanması için; İlgili belediyesinden binanın onaylı mimari ve betonarme projesini temin ederek YAPI alanında uzman İnşaat Mühendisine başvurur. İnşaat Mühendisi tarafından yapılacak olan gözlemsel incelemede;
- Yapının projesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı tespit edilir. (Projesine uygun olmadığı tespit edilirse bkz. Bina Performans Analizi)
- Mevcut çatlakların yeri ve durumu incelenir.
- Beton kabuk bölgesinde oluşan çatlaklar belirlenerek, korozyona uğramış donatının durumu tespit edilir.
- Binada hareket olup olmadığı şüphesi değerlendirilir. İncelemeyi yapan İnşaat Mühendisi taşıyıcı sistem düzensizlikleri, çatlaklar, korozyon, oturma vs. durumlarını inceler, bunun yanı sıra basit hesaplar yaparak ön izlenim ve değerlendirmelerini “ön izlenim” ayrıntısında ortaya koyar.
Bina Durum Tespit Raporu hazırlanarak ileri düzey inceleme gerekip gerekmediğine karar verilir.
BİNA PERFORMANS ANALİZİ: Depremin öncesinde veya depremden sonra yapılabilir. İleri Düzey İnceleme gerekirse; Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2018)’e göre;
- Taşıyıcı sistemden yeterli sayıda karot numunesi alınır.
- Taşıyıcı sistemde yeterli sayıda donatı tespiti yapılır.
- Detaylı rölöve çalışması yapılır.
- Zemin etüt raporu hazırlanır.
Tüm veriler kullanılarak, TBDY 2018 ilgili bölüm esaslarına uygun olarak analiz yapılır. Deprem esnasında taşıyıcı sistemin görebileceği hasarlar bilgisayar ortamında tahmin edilir ve binanın performansı ortaya konur. Bina Performans Analizi İnşaat Mühendisleri tarafından hazırlanır
GÜÇLENDİRME: Depremin öncesinde veya depremden sonra yapılabilir. Yapı güvenliğinin sağlanması için güçlendirme tercih edilirse;
- Taşıyıcı sistemin tümü dikkate alınarak, taşıyıcı sisteme perde eklemeye, taşıyıcı sistem elemanlarının güçlendirilmesi yöntemlerine karar verilir ve güçlendirme uygulama projesi hazırlanır. İlgili belediyesine güçlendirme ruhsatı başvurunda bulunulur.
- Güçlendirme maliyeti yapının durumuna göre değişiklik gösterebilir.
- Uygulama aşamasında iş sağlığı ve iş güvenliği açısından yapının boşaltılması tercih edilir.
- İnşaat aşamasında şantiye şefi olarak İnşaat Mühendisinin (tercihen tecrübeli) görevlendirilmesi gerekmektedir.
- Uygulamanın yapı denetim firmaları tarafından denetlenmesi zorunludur.
- Güçlendirme Projeleri İnşaat Mühendisleri tarafından hazırlanır. Unutulmamalıdır ki Çatlakların kapatılması ile yapılacak onarımlar güçlendirme değildir.
RİSKLİ BİNA TESPİTİ: Depremin öncesinde veya depremden sonra yapılabilir.
- 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu Kapsamında yapılır. Bina sahipleri (kat malikleri) Kentsel Dönüşüm Kanunu kapsamında binalarını yıkıp yenilemeye karar verdikten ve bu doğrultuda hazırlıklarını yaptıktan sonra bu raporun çalışmasını başlatmaları daha uygun olur.
- Binanın riskli olup olmadığı tespiti için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sitesindeki lisanslı kuruluşlara başvurulması gerekir.
- Zemin katta bulunan taşıyıcı sistem üzerinden yeterli sayıda karot numunesi alınarak Beton kalitesi tespit edilir. Taşıyıcı sistemde yeterli sayıda donatı tespiti yapılır. (6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğine göre analiz raporu hazırlanır).
- Binanın depreme karşı dayanıklı olup olmadığı bilgisini vermez. Kentsel dönüşüm yasası kapsamında binanın yıkılması gerekip gerekmediğini tespit eder.
- Yapının Riskli Yapı olarak tespit edilmesi halinde yıkım süreci başlar
Afet öncesinde, afet sırasında ve sonrasında ne yapılması ve nasıl davranılması gerektiği konusundaki bilgilerin vatandaşlarımız tarafından güncel tutulması gerekmektedir.
Kurum olarak depremde hayatını kaybedenleri anıyor, hayatta kalan yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Tüm ülkemizin ve toplumumuzun başı sağ olsun.”
Açıklamanın ardından Dersim Baro Başkanı Fatma Kalsen ve TMMOB Dersim İKK Sekreteri Beycan katılımcıların sorularını yanıtladı.