Dersim coğrafyasında doğal yaşama saldırılar sürüyor. Köyleri, doğal yaşamı yok eden 9 adet HES üzerinde kafes balıkçılığına yol verilirken, madenlerden sonra yeni kirliliklerle bölge kuşatılıyor
Uzun yıllardır Dersim coğrafyasına yönelik sermaye saldırıları aralıksız sürerken bu saldırılara karşı direnişler de devam etmekte. HES’lerle başlayan, madenlerle sürdürülmek istenen saldırılara karşı sessiz kalınması halinde Dersim coğrafyasını yerle bir edecek, büyük bir ekolojik yıkıma neden olabilecek tehlikeler barındırıyor. Son dönem maden saldırılarıyla genişlemeye çalışan sermaye ablukası Peri Vadisi’nde inşa edilen 9 HES’te kafes balıkçılığının başlatılmasına karşı Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi’nden açıklama geldi.
Dersim’de soykırım
Açıklamada, “Dersim-Elazığ-Bingöl sınırları içerisinde bulunan Peri Vadisi üzerinde inşa edilen 9 adet HES Barajı ile ekolojik ve kültürel soykırım uygulanarak vadi fiziksel olarak yok edilmiş bulunmakta. Peri vadisi üzerindeki HES projeleri dışında bazı yerlerde maden sondaj çalışmalarının yapılması ile birlikte, vadinin Kığı ilçesi sınırlarında bakır-çinko maden çıkartma çalışmaları devam etmekte” olduğuna dikkat çekildi.
Köyler suya gömüldü
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Peri Vadisi üzerinde peş peşe yapılan bu güvenlik barajlarının sonucunda bölgedeki köylerin çoğu sular altında bırakılarak, var olan tarım alanları yok edilmiş, ormanlar tahrip edilmiş, belli yerlerde köylülerin meralarında inşaa edilen kalekol ve karakollarla hayvancılık yapan bölge insanların yaşam alanları ellerinden alınarak insansızlaştırılmıştır. Peri Vadisi üzerinde inşaa edilen güvenlik barajlarının bölgede yaratığı tahribatlar yetmiyormuş gibi hem Karakoçan, hemde Yayladere sınırlarındaki Özlüce Barajı üzerinde inşaa edilerek faaliyete geçirilen kafes balıkçılığı tesisleri ile Peri Suyu kirletilmekte.”
Kirliliğe önlem alınıyor mu?
“Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi olarak ilgililere kamuoyu nezdinde çağrı yapıyoruz; Özlüce Barajı üzerinde faaliyette olan 7 kafes balığı tesisinde kullanılan yağlar ve diğer atıkların arıtılması yapılarak suyun kirlenmemesi için önlemler alınıyormu? Yetkililer suyun kirlenmemesi için bu tesislerde gerekli denetimleri yapıyor mu? Bu tesisler inşaa edilmeden önce kafes balıkçılığının sulara yaratacağı kirliliklere dair konunun uzmanları ve meslek odalarından bilimsel veriler ışığında görüşleri alındı mı?”
Balık ihraç edilmiş
Kafes balıkçılığı tesislerinin çevresindeki suların kirletilmesine ilişkin tahribatlar bilinirken, Karakoçan Belediyesi’nin önceki tarihlerde bu tesislere dair yaptığı övgü dolu açıklamalar canlıların yaşamayanlarına ne derece sığ bir açıyla baktıklarının bir nevi fotoğrafıdır. Üzerinde yapılan HES projeleri ile Peri Vadisi ekolojik ve kültürel soykırımla yok edilmesi sonucu insansızlaştırılırken geçenlerde basında Özlüce Barajı üzerinde bu kafes balıkçıları tesislerinden yurtdışına 275 ton balık ihraç edildiğinin haberi yapılmış.
Halka balık yok, kirlilik var
Her şeyden önce Peri Vadisi’ndeki köyleri ve ilçelerindeki insanların mali gücünün balık almaya yetmediği, insanların her geçen gün daha da yoksullaştığı bu süreçte balıkların ihraç edilmesi bölge halkına gerçekten bir artı getirebiliyor mu? Özlüce Barajı’ndaki bu kafes balık tesislerinin sular üzerindeki yaratmış olduğu kirliliği Peri Vadisi’ndeki Pembelik Barajı’nın suyunun tutulduğu Akkuş Köyü’nün kıyı kesimlerine vurması ile gözlemlenebiliyor.
Mücadele çağısı
Ayrıca Peri Vadisi’ndeki Özlüce Barajı’ndan sonra bu kafes balıkçı tesislerinin başta Pembelik Barajı olmak üzere diğer barajlarda da kurmak için çalışmalar yürütüldüğü söylenilmekte. Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi olarak sularımızın işletim hakkını alan veya almaya çalışan bu yağma anlayışına ve sermayeye karşı başta Pembelik Barajı ve diğer barajlarda sularımızı kirleterek yapılmak istenilen yeni kafes balık tesislerine ‘DUR’ diyerek bütün yaşam savunucularını mücadeleye çağırıyoruz.”
