Bursa’da dernek ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yeni Anayasa tartışmalarına değinerek, “Müzakereye varız ama olmuyorsa mücadeleye de varız” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Ekmek ve Adalet” kampanyası kapsamında Bursa’da etkinliklere katıldı. Bakırhan beraberindeki heyetle, Osmangazi’de gerçekleştirilecek halk buluşması öncesi kentteki yöre dernekleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi.
Yıldırım ilçesinde gerçekleştirilen buluşmada konuşan Bakırhan, kampanya kapsamında birçok kentte farklı kesimlerle bir araya geldiklerini belirterek, “Aslında Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu, bizimde her seferinde en çok yakındığımız iki çok önemli başlık çerçevesinde dolaşıyoruz. Emin olun Kars’tan Balıkesir’e, Iğdır’dan İzmir’e, Bursa’ya, Mersin, Adana, Ankara’ya Türkiye’de ki birçok kente gittik. Gittiğimiz kentlerde çeşitli kesimlerle görüşüyoruz. Yeri geliyor KHK’li arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz ki Türkiye’nin en büyük hukuksuzluklarından birisidir KHK’li olmak. Keyfi bir şekilde insanların ekmeğine ve işine el koymak dışarıda bırakmak yetmiyor ortada bir yargı kararı olmamasına rağmen işlerine onları döndürmemek bence bu coğrafyada işlenmiş en büyük suçlardan birisidir. Emekliler, çiftçiler, işçiler, tütün üreticileri, balıkçılar, fıstık üreticileriyle, hayvancılıkla uğraşanlarla buluştuk. Mardin, Urfa gibi kentlerde buğday üreten tarım emekçileriyle buluştuk. Küçük esnafla, kadınlarla, öğrencilerle, Alevi yurttaşlarla ve çeşitli halklarla buluştuk. Yani sorunu olan ve nerede itiraz eden bir topluluk ve örgütlü kesim varsa tamamıyla bir araya geldik” diye belirtti.
‘RÜŞVET İHRAÇ EDİYORLAR’
Türkiye’de artan ekonomik krize işaret eden Bakırhan, “Bu ülkede dikkate alınmanın tek bir yolu var. Örgütlü olacaksın, güç olacaksın. Asgari ücretleri anlatmaya gerek yok. Kiraların en düşük 10 bin lira olduğu bir yerde 17 bin lira asgari ücret ile kira ver, faturalarını öde, çocukları okut. Allah aşkına sormak gerekiyor; 17 bin lira ile 2 çocuklu bir aileyi geçindir hepimiz razı olalım. Enflasyon 5 yılda 4-5 kat artmış asgari ücret yerinde sayıyor. Zam yapmıyorlar. Cumhurbaşkanı’na göre dış borç yokmuş, cari açık hızlı kapanıyormuş. Enflasyon düşüyormuş. Türkiye artık ithal ikameci değil ihraç ediyormuş. Sadece bir şeyi ihraç ettiklerine şahit olduk; New York Belediyesi’ne rüşvet ihraç ediyormuş. Batıdaki belediyeleri bile rüşvete alıştırıyorlar. Birde üçüncü dünya ülkelerine İHA, SİHA ihraç ediyorlar. Ama biz samanı bile ithal ediyoruz” ifadelerini kullandı.
YENİ ANAYASA
Türkiye’de çürümenin giderek arttığının altını çizen Bakırhan, bu konuda yeni Anayasa tartışmalarına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptırımı olmayan her şeyin burada bir karşılığı, potansiyeli var. Yani New York Belediyesi’ne rüşvet vermeye yeltenirsen buradaki de yapar. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırırsan halk ölür. Kürt, Alevi yurttaşlarımızı bir tehdit olarak görürsen linç eder, evini, işyerini basarlar. Yani yukarıdaki akıl, meseleye hangi pratik zeminde yaklaşıyorsa halk öyle davranıyor. Dolayısıyla memleketi mahvettiler. Bitirdiler. Şimdi ‘yeni Anayasa yapalım’ diyorlar. Tamam sivil anayasa yapalım. Peki bu yeni Anayasa’da Kürdün dili özgürce kullanılacak mı, Kürt anadilini öğrenip eğitimi görecek mi yoksa hepimiz Türk ve tek inanca mensup bireyler olarak mı görüleceğiz. Buyurun değiştirelim. Samimi iseniz gelin. Ama yeni Anayasa’da ‘iktidarımı 5 yıl daha devam ettireyim’ dersen kusura bakma başkalarını bilmem ama biz hiç gelmeyiz. Müzakereye varız ama olmuyorsa mücadeleye de varız. Bedeli ne olursa bu konuda geçmişi en temiz gelenekten geliyoruz. ”