Mart ayı İstanbul’da adeta ismi konulmamış bir olağanüstü hâl süreci yaşandı. Toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik yaşanan hak ihlalleri önceki aylara göre ciddi oranda arttı. 8 Mart ve Nevroz gibi özel günlerin yanı sıra İBB operasyonu kapsamında Saraçhane, Beşiktaş ve Kadıköy’deki protestolara yapılan sert müdahaleler ihlalleri endişe verici bir boyuta taşıdı.
İstanbul Barosu’nun ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı da (TİHV) Mart ayında yaşanan hak ihlallerine yönelik bir rapor hazırladı. Rapor tablonun diğer illerde de farklı olmadığını ortaya koydu. 20’den fazla şehirde yaşanan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerine yönelik ihlaller sıralandı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte polis müdahaleleri, yasak kararları ve gözaltı ve tutuklamalardaki artış dikkat çekti.
Demokrasiye sert darbe
TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci tarafından açıklanan raporda yer alan gözaltı, tutuklama ve müdahale verileri, Türkiye’nin dört bir yanında anayasal hakların fiilen askıya alındığını ortaya koydu. TİHV valilik kararlarıyla getirilen süreli yasakları ve medya üzerindeki baskıları da mercek altına aldı.
TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre, ifade özgürlüğü ihlaleri kapsamında:
- 144 kişi sosyal medya ya da kitap nedeniyle gözaltına alındı
- 22 gazeteci gözaltına alındı, 8’i tutuklandı, 4 gazeteci hakkında soruşturma açıldı
- 700 sosyal medya hesabı için erişim engeli talep edildi
- RTÜK, TV kanallarına 33 para cezası ve 16 program durdurma cezası verdi
- 183 sosyal medya hesabı ve 16 internet sitesi mahkeme kararıyla erişime kapatıldı
Örgütlenme özgürlüğü kapsamında ise şu ihlaller kaydedildi:
- Siyasi parti üye ve yöneticisi en az 5 kişi gözaltına alındı 1 kişi tutuklandı.
- 5 belediye başkanı gözaltına alındı, biri Şubat ayı içinde gözaltına alınmış 6 belediye başkanı tutuklandı.
- Dernek, sendika, vakıf vb. kuruluşların üye ve yöneticisi 24 kişi gözaltına alındı. 7 kişi tu-tuklandı. 9’u adli kontrol şartıyla 17 kişi serbest bırakıldı.