1. Haberler
  2. Politika
  3. Bakırhan: Komisyon ‘pozitif barış’ın mutfağı olmalı, ‘olmaz’larda değil ‘olur’larda buluşmalıyız

Bakırhan: Komisyon ‘pozitif barış’ın mutfağı olmalı, ‘olmaz’larda değil ‘olur’larda buluşmalıyız

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesine ilişkin yürütülen sürecin kritik bir aşamaya girdiğini belirterek, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun rolüne dikkat çekti. Bakırhan, komisyonun “negatif barıştan pozitif barışa geçişi sağlayacak düzenlemelerin mutfağı” olması gerektiğini vurguladı.

Bakırhan, Mezopotamya Ajansı’na verdiği kapsamlı söyleşide, silahlı çatışmaların sona erdirilmesiyle tanımlanan negatif barış aşamasının geride kaldığını, bundan sonraki sürecin ise hukuki, siyasal ve toplumsal adımlarla kalıcı barışın inşa edilmesi olduğunu söyledi. “Artık silahların sustuğu bir eşik aşıldı. Şimdi yapılması gereken, demokratikleşmeyi ve hukukun tesisini sağlayacak somut düzenlemeleri hayata geçirmektir” dedi.

“Komisyon olmazların değil, olur’ların zemini olmalı”

Komisyon çalışmalarına dair yaklaşımını net ifadelerle ortaya koyan Bakırhan, sürecin tıkanmaması için siyasi partilere çağrıda bulundu. “Ortak rapor sürecinde ilk etapta ‘olmaz’ları değil, ‘olur’ları konuşmalıyız” diyen Bakırhan, masaya kırmızı çizgilerle oturmanın çözümü imkânsız hale getireceğini belirtti.

Bakırhan, komisyonun yüz yıllık bir sorunu tek başına çözme iddiası taşımaması gerektiğini ifade ederek, “Bu komisyon her şeyi çözecek bir yapı değildir. Ama çözümün filizleneceği toprağı hazırlamakla yükümlüdür. Pozitif barışa geçişi sağlayacak geçiş yasalarının, demokratik entegrasyonu güçlendirecek düzenlemelerin mutfağı olmak zorundadır” diye konuştu.

“Pozitif barış, hukuk ve demokrasiyle mümkündür”

Pozitif barışın yalnızca çatışmasızlık hali olmadığını vurgulayan Bakırhan, bunun eşit yurttaşlık, özgür siyaset ve güçlü hukuk güvenceleriyle mümkün olacağını söyledi. Kayyım uygulamalarının sona erdirilmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün güvence altına alınması, yargı bağımsızlığı ve infaz eşitliği gibi başlıkların gecikmeden ele alınması gerektiğini dile getirdi.

Bakırhan’a göre Meclis’in bu süreçte inisiyatif alması hayati önemde. “Barış tek tarafın taşıyacağı bir yük değildir. Meclis, siyasi sorumluluğu üstlenmeli ve bu süreci sahiplenmelidir. Aksi halde gecikmeler güven sorununu derinleştirir ve provokasyonlara açık alanlar yaratır” dedi.

“Çözüm için tanım, takvim ve mekanizma şart”

Komisyondan çıkacak ortak raporun taşıması gereken niteliklere de değinen Bakırhan, gerçek bir çözüm metninin üç temel unsuru içermesi gerektiğini belirtti: “Tanım, takvim ve mekanizma. Ne yapılacağı, ne zaman yapılacağı ve nasıl yapılacağı net olmazsa beklenti yaratılır ama sonuç alınamaz.”

Bakırhan, DEM Parti olarak süreci tıkayan değil, kolaylaştıran bir tutum benimsediklerini vurgulayarak, “Bozucu değil yapıcı olacağız. Düşlenen değil, reel olan üzerinden ilerleyeceğiz. Herkesin aynı şeyi düşünmesi gerekmiyor ama çözümde ortaklaşmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Son olarak dış gelişmelere de değinen Bakırhan, artan bölgesel gerilimler karşısında iç barışın bir tercih değil zorunluluk haline geldiğini belirterek, “Dış tehditler bahane edilerek barış süreci ertelenemez. Tam tersine, dış riskler arttıkça iç barışa daha çok ihtiyaç duyarız” dedi.

Kaynak: MA