Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), hükümlü ve tutukluların mektuplarının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) yüklenmesinde ihlal kararı vermesinin ardından Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) benzer kararlar çıkmasına rağmen uygulama sürdürülüyor.
Nuh Uzun ve 13 kişi hakkında AHİM’in 2022’de verdiği ihlal kararının ardından Muhammer Kukul, Eşref Köse, Kemal Karanfil ve Ümit Karaduman davalarındaki ihlal kararlarına rağmen, sürdürülen uygulamaya karşı AYM bir kez daha ihlal kararı verdi.
“Haberleşme hürriyetine aykırı”
Görüşmelerinin teknik araçlarla dinlenerek ve görüntülenerek kayıt altına alınması, mektuplarının UYAP’a yüklenmesine yönelik Ömer Coşkun adlı hükümlünün başvurusunu inceleyen AYM, Coşkun’un “haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkını ihlal ettiğine” karar verdi.
Karar 5 yıl sonra çıktı
Coşkun’un Keskin T Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü bulunduğu dönemde, uygulamaya karşı İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi’nden sonuç çıkmayınca 3 Aralık 2020’de AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda, ceza infaz kurumu tarafından yürütülen uygulamaların Anayasa’nın 20’nci Maddesi’nde “güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı” ile 22’nci maddesinde yer alan “haberleşme hürriyetine aykırı olduğu” belirtildi.
Keyfi uygulamalara açık
Başvuruyu kabul ederek inceleyen AYM, temel iki müdahaleyi ayrı ayrı değerlendirerek “mektupların içeriklerinin taranarak UYAP sistemine yüklenmesini, kişisel veri işleme ve haberleşme özgürlüğüne müdahale” olarak değerlendirdi. Mahkeme, daha önce verdiği kararlara atıfta bulunarak uygulamanın kanunilik ilkesini karşılamadığını tespit etti.
Kararda, veri işleme faaliyetinin sınırlarının, süresinin, amaçlarının ve veriye erişimin kimlerce yapılabileceğine dair yasal çerçevenin belirsiz olduğu, bu nedenle müdahalenin keyfî uygulamalara açık hale geldiği ifade edildi.
Emsal karara atıf yapıldı
AYM, cezaevinde yapılan kapalı görüşlerin teknik cihazlarla sistematik şekilde dinlenip kayıt altına alınmasının da haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil ettiğine hükmetti. Mahkeme, bu müdahalenin de yasal bir temele dayanmadığını belirterek, bu konuda daha önce verdiği Eşref Köse kararına atıfta bulundu.
Kararda, yalnızca cezaevi görevlisinin görüş sırasında gözlem yapmasına ilişkin düzenleme bulunduğu, ancak teknik araçlarla sesli ve görüntülü kayıt yapılmasına ilişkin açık, ulaşılabilir ve öngörülebilir bir yasal dayanağın bulunmadığı vurgulandı.
13. madde hatırlatması
Mahkeme kararında, Anayasa’nın 13’üncü maddesi uyarınca temel haklara yapılan müdahalelerin yalnızca kanunla mümkün olabileceği hatırlatıldı. Bu kapsamda, hem mektup kayıtları hem de kapalı görüş kayıtlarının ilgili mevzuatta açıkça ve yeterli güvencelerle düzenlenmediği sonucuna varıldı.
Kararda, müdahalenin sınırları, kapsamı, denetim yolları, veri güvenliği ve işleme süresi gibi konuların belirsizliği, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü olduğu yönünde bir değerlendirme yapılmasını imkânsız hale getirdiği değerlendirmesi yapıldı.
Manevi tazminat kararı
Mektupların UYAP’a kaydedilmesinde yeniden yargılamaya yapılmasını gerekli bulmayan AYM, kapalı görüşlerin kayıt altına alınmasında yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. AYM, başvuruya 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Karar oy birliğiyle alındı
Karar, Başkan Hasan Tahsin Gökcan, üyeler Recai Akyel, Yusuf Şevki Hakyemez, Selahaddin Menteş ve Yılmaz Akçil’in oy birliğiyle alındı.