1. Haberler
  2. Güncel
  3. DEM Partili Koçyiğit: Pratik adım görmek istiyoruz, biz hazırlıklarımızı yapıyoruz

DEM Partili Koçyiğit: Pratik adım görmek istiyoruz, biz hazırlıklarımızı yapıyoruz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SELMAN YEŞİLGÖZ

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit; MHP Genel Başkanı’nın çağrılarına dair yaptığı yorumda; “Ne kadar samimi olduklarını pratikte göreceğiz” diye konuştu

“Onlar da kabul etti, Kürt sorunu diye bir sorun var”

Gündemle ilgili sorularımızı yanıtlayan Koçyiğit, Bahçeli’nin ‘gizli bir ajandası olup olmadığını’ bildiklerini belirterek şu vurguları yaptı:

1 Ekim’le başlayan, sonrasında Bahçeli’nin grup konuşmalarında sürekli ifade ettiği sözler gerçekten ne kadar samimidir ne kadar gerçektir meselesini en nihayetini hepimiz pratik içerisinde göreceğiz. Ama şu bir gerçek, çok uzun bir süreden sonra Kürt sorununun varlığına dair bir ortam açığa çıktı. Çok uzun bir aradan sonra aslında Kürtler ne istiyor meselesi ya da Kürt sorunu nasıl çözülür meselesi ya da İmralı’daki tecrit meselesinin gündeme gelmiş olması olumludur. En nihayetinde Bahçeli’nin sözlerinin birkaç temel tespite tekabül ettiğini görüyoruz. Bunlardan birincisi çok uzun süredir AKP tarafından Kürt sorunu inkâr ediliyordu. “Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır, Kürt kardeşlerimizin sorunlarını biz AK Parti olarak çözdük” gibi bir ifade kullanıyorlardı. Şimdi Bahçeli’nin çağrıları ki en son Cumhurbaşkanı’nın da kendi grup konuşmasındaki ifadeleriyle aslında bir sorun olduğu açığa çıkmış oldu. Yani Kürt sorunu diye bir sorun var. Bu sorunun üzerini manipülasyonla örtmek mümkün değil, bu soruna gözlerini kapatmak mümkün değil. Yani 2013-2015’teki o çözüm masası devrildikten sonra ya da o tartışma zemini ortadan kalktıktan sonra böyle bir zeminin açığa çıkması çok önemli.

“Türkiye kendi hukukunu uygulamadığını kabul etti”

Koçyiğit tespitlerine şu vurgularla devam etti:

İkincisi, biz Sayın Öcalan’a yönelik bir tecrit olduğunu hep ifade ettik. Aslında bu 1999’dan beri başlayan bir tecrit ama bu tecrit 2015 çözüm masasının devrilmesi yani 5 Nisan 2015’ten sonra çok daha ağırlaşmış bir şekilde uygulandı. 44 aylık bir sürede biz Sayın Öcalan’dan hiç haber alamadık. Biz hem sokaklarda, meydanlarda hem mecliste çokça ifade ettik ki, Adalet Bakanlığı’yla yaptığımız görüşmeler vardı. Bizzat hükümetin Adalet Bakanı, hayır efendim tecrit yok, öyle bir şey söz konusu değil diye yanıtlar veriyordu. MHP’nin genel başkanı bizzat tecrit var dedi. Türkiye’nin nasıl kendi hukukunu uygulamamış olması teyit edilmiş oldu. Bunun altı çizilmiş oldu. Ben bunun da önemli olduğunu düşünüyorum.

Koçyiğit diğer bir meselenin ise, Kürtler arasında hiçbir zaman tartışma konusu olmayan ama diğer çevrelerde dönem dönem tartışma konusu yapılan Kürt sorununun demokratik çözümündeki muhataplık meselesi çok daha keskin bir şekilde netleşmiş olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

Bizim açımızdan dediğim gibi yani Kürtler arasından, diğer partiler arasından bu hiçbir zaman tartışma konusu olmadı. Her zaman Kürt sorununun demokratik çözümünde birinci muhatap Sayın Öcalan’dır, başmüzakereci Sayın Öcalan’dır dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Ama baktığımız zaman yine en uçta duran, en sağda duran, en milliyetçi çizgide duran MHP’nin genel başkanı da İmralı’ya gidilmesi gerektiği, İmralı’nın bu sorunu çözeceği meselesini altına farklı şeyler söylemiş olsa da en nihayetinde kabul ediyor, ifade ediyor ve kendi grup konuşmalarında yine İmralı’yla DEM Parti’nin yüz yüze görüşmesi gerektiğini ifade etti.

“Tarihin doğru tarafı, barışın tarafıdır”

Koçyiğit “Bütün bunlar ne kadar samimi ne kadarı hayata geçecek?” şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı veriyor:

Bunu sanırım zaman içerisinde hepimiz göreceğiz. Ama yekten tartışmayı reddetmemek gerekiyor. Bütün bunlara anlam vermek ve bütün bunların daha da ilerletmek için birçok çevrenin omuz vermesi gerekiyor. Hedefimiz de bu. Tabii Cumhuriyet Halk Partisi’nin rolü de diğer mecliste grubu bulunan-bulunmayan siyasi partilerin rolü de çok önemli. Ama ana muhalefet partisi ve son yerel seçimlerde birinci parti çıkması nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin özgül ağırlığının, söyleyeceği her sözün çok daha önemli olduğunu ifade etmek gerekiyor. Bu yüzden CHP’nin negatif bir yerde durmaması çok önemli.

Koçyiğit, 2013-2015 sürecinde en temel sorunun ne olduğuna dair sorumuza şu yanıtı veriyor:

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve MHP’nin bu sürecin karşısında konumlanmış olmalarıydı ve süreci aslında onaylamamış olmalarıydı. Bugün Sayın Özel’in söylediği gibi “toplumsal mutabakat olursa, bu mesele meclise gelirse bu sürece omuz veririz, katkı veririz” demesi çok anlamlı ve olumlu. Bu çok daha ilerletilmeli, bunun somut adımları atılmalı ve bu anlamıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin de talep edeceği bir zemini hep beraber açığa çıkarmamız gerekiyor.

Koçyiğit, Özgür Özel’in “tarihin doğru tarafında yer almak istiyoruz” sözüne dair de şu yorumu yapıyor:

Tarihin doğru tarafı; barış tarafıdır, çözüm tarafıdır, diyalog tarafıdır. O anlamda tarihin doğru tarafında yer alırken; aynı zamanda gerçekten atılacak adımları güçlendirmek, ifade edilen sözleri güçlendirmek, bu anlamda negatif, olumsuz etkileyebilecek, politik ve pratik sözlerden ve eylemlerden kaçınmanın kendisi tartışmalar açısından ilerletici ve geliştirici olacaktır.

“Yasal zemin için hazırlıklar yapıyoruz”

Gülistan Kılıç Koçyiğit; tartışmaların yasal zemine oturtulmasına ilişkin sorumuza dair ise şu ifadeleri kullanıyor:

Sayın Öcalan geçmişteki görüşmelerde bunun yasal çerçevesi oluşmalı diye çokça altını çizmişti. O zaman bir gidiş gelişler için bir yasa da çıkarılmıştı. Heyetin Kandil’e gidiş gelişlerinin meselesinde de bir yasal çerçevede oluşmuştu. Çünkü bunun temel bir güvenlik, aynı zamanda temel bir zorunluluk olduğunu çok ifade etmişti Sayın Öcalan. Aslında son yapılan görüşmede Sayın Ömer Öcalan’ın kamuoyuna duyurduğu çok kısa olan mesajda da Öcalan bu meseleyi çok iyi tarifliyor. Eğer koşullar oluşursa bu meseleyi şiddet ve çatışma ortamından siyasi ve hukuki zeminine çekerim diyor. Hukuki zemin tam da o ifade edilen yasal çerçevedir. Yani yasal güvencenin sağlanması, her bir başlık çözüldükten sonra da bunun hukuki güvencesinin sağlanması gerekiyor ve meclis burada çok temel bir noktada duruyor.

Hepimiz umut hakkına ilişkin kanun teklifini ekim ayının başında verdik. Onun dışında terörle mücadele kanunundan tutalım da bütün kanunlardaki antidemokratik uygulamaların hızla kaldırılması için bizim hazırlıklarımız var. Bu konuda hiçbir sorun yok. Yeter ki gerçekten bu mesele bir diyaloğa, bir çözüme evrilsin. Bir tartışma zemininden karşılıklı diyaloğa, bir masanın kurulduğu bir zemine çevrilsin. Ama bunun bir toplumsal mutabakatın da sağlanması gerekiyor. Yani hem hukuki zemin oluşmalı, bu anlamda yasal düzenlemeler yapılmalı, hem siyasetin bütün yelpazelerindeki partilerin birçoğunun bu sürece dahil edilmesi gerekiyor. Ama aynı zamanda da toplumun dahil edilmesi, sürecin şeffaf yürütülmesi ve sürece toplumun dahil edilmesi gerekiyor. Biz her bir başlığa ilişkin tartışmalarımızı yürütüyoruz, her bir başlığa ilişkin hazırlıklarımızı yapıyoruz. Burada hükümetin atacağı adımlar belirleyici olacaktır. Yani sadece çağrılar yapılacak ama gereği yapılmayacak mı? Kaygım uygulamaları gibi, İmralı’dan yapılan görüşme yasakları gibi süreçlerle mi ilerleyecek? Yoksa yakın dönemde eş genel başkanlarımızın başvurusu var, bu başvuruya olumlu yanıt verilerek bir ilk adım mı atılmış olacak? Bunları hep beraber göreceğiz. Toplumda güveni arttıran, samimiyetle pozitif katkı sunacak her adımın biz arkasında duracağız.

 

DEM Partili Koçyiğit: Pratik adım görmek istiyoruz, biz hazırlıklarımızı yapıyoruz
Yorum Yap
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin