Deprem bütün ülkeyi sarstı ama özelde Kuzey Kıbrıs çok daha ağır bir şekilde sarsıldı, çünkü küçük sporcularını kaybetti Kuzey Kıbrıs halkı.
AİLELER ADIYAMAN’A ERİŞEMEDİ
Gazeteci Sinan Dirlik o ilk şoku şöyle anlatıyor:
“Kıbrıs’ta pek çok öğrenci ve sporcu ülkenin çeşitli yerlerinde bulunuyordum. Yani sadece Adıyaman’da İsias Otel’de değillerdi, farklı bölgelere de gitmişlerdi. Ama en korkunç şey orada yaşandı. Adıyaman’a gelen 10-14 yaşları arasındaki Türk Maarif Koleji öğrencileri, aileleri, öğretmenleri vardı. Deprem olduğunda her yerde olduğu gibi ilk olarak aileler çocuklarına erişmeye çalıştı ama erişim imkanları çok kısıtlıydı. O kısıtlılık içerisinde otelin yıkıldığı bilgisi geldi ve o andan itibaren kelimenin tam anlamıyla bir infial duygusu yaşandı. Aileler Türkiye’ye, Adıyaman’a erişmeye çalışıyorlardı. Ada ülkesi olması sebebiyle tek bağlantı da uçak bağlantısı ve Adıyaman’a uçak söz konusu değil. Bina yıkılmıştı ve çocuklar içerideydi. Kıbrıs’taki insanlar bir yandan Adıyaman’daki otele ulaşmaya çalışırken bir yandan da enkazın kaldırılması ve çocukların kurtarılması için can siperane bir mücadele verdiler. Ne yazık ki enkaz altında otuz beş çocuk hayatını kaybetti.”
Sinan Dirlik sözlerine şöyle devam ediyor:
“Adıyaman’a gelenler dışında Hatay’da, Diyarbakır’da da KKTC’li sporcular vardı ama oralarda can kaybı yaşanmadı.”
DİRİ DİRİ ÖLÜME TERK EDİLDİLER
İsias’ta yaşanan facianın ada ülkesinde büyük bir öfke yarattığını dile getiren Dirlik; “Çünkü onlar çocuktu, sporcuydu ve can güvenlikleri sağlanamadı” diyerek şu vurguları yapıyor:
“Evet bir kaza olabilir, bir afet olabilir ama o çocukların kurtarılması için canını dişine takması gerekenler vardı ve bu kamuydu, kamu hiçbir şey yapmadı. İsias’ta ayrıca bir rehber grubu vardı, ben onların aileleriyle de görüşüyorum. Hem onlar hem KKTC’li aileler bizim çocuklarımız bağıra bağıra can verdi, diyorlar. Bir röportaj hazırlıyorum, soru soramıyorum anlıyor musun, evladını kaybetmiş bir ebeveyne ne sorabilirsin ki. En son iki tana rehberin, Ali ve Can’ın ses kayıtları yayınlandı, yardım istiyorlar, dışarıyı görebiliyoruz diyorlar, üzerimizde betonlar ve belimizden aşağısı sıkışmış halde diyorlar, ağrı kesicilerle duruyoruz diyorlar ve öldü bu çocuklar. Bunun bir ebeveyndeki karşılığını herhalde anlayabilmek çok zor.”
Bu facianın KKTC halkının, Türkiye’ye bakışını da değiştirdiğine dikkat çekiyor Sinan Dirlik. Her ne kadar KKTC’li ailelerle, rehber ailelerini bir araya getirmeye çalışsalar da Kıbrıs’ta “Bu Kıbrıslıların meselesi” algısının yoğunlaştığını belirtiyor:
“Öfke o kadar büyümüş durumda ki, bunu tamamen bir Kıbrıslılık üzerinden götürme yaklaşımları var. Bununla ilgili sosyal medya paylaşımları yapılıyor. Bizim çocuklar diyorlar, Mağusalı çocuklar diyorlar. Bizim çocuklarımızı kurtarmak bile istemediniz, diyorlar. Zaten Kıbrıs’ta bir Kıbrıs milliyetçiliği damarı vardı, şimdi bu damar güçlenme eğilimine girdi. Her ne kadar yakın kültürler nedeniyle bir yakınlık varsa da Türkiye’deki yönetimin tavrı da bu uzaklaşmayı hızlandırdı. Kıbrıs hükümeti halk ve Türkiye arasına sıkışmış durumda. Bakanlar Kurulu suçluların takibinin yapılacağı yönünde açıklamalar yapıyor fakat Kıbrıs kamuoyu açısından bu inandırıcı bir ifade değil.”
HEPSİ ÇOK BAŞARILI ÇOCUKLARDI
Sinan Dirlik, Adıyaman’da hayatını yitiren Kıbrıslı çocukların ve ailelerin profiline dair de bilgiler veriyor:
“Çoğu orta sınıf ailelerin çocukları. Aralarında Türkiye kökenliler de var, Kıbrıslılar da. Türk Maarif Koleji Kıbrıs’ın en iyi kamu lisesidir, ücretsizdir ve bu çocuklar çok başarılı çocuklardı, umut vadediyorlardı. Şimdi yoklar.”
Peki İsias faciasına Kıbrıs muhalefetinin tepkisi ne oldu? Gazeteci Sinan Dirlik buna dair de şu gözlemleri yaptığını söylüyor:
“Kıbrıs muhalefetine göre, Kıbrıs hükümeti yeterince inisiyatif almadı. Bir yandan çocukların kurtarılması için gereken müdahalenin zamanında ve doğru bir şekilde yapılmadığını, bir yandan davanın üstünün örtülmemesi ve sorumluların yargılanması için sıkı bir kamuoyu örgütlüyorlar. Tabii uzmanların da uyarısını yaptığı Kıbrıs’ın acil olarak depreme hazırlanması da gündemlerindeki diğer önemli bir başlık, çünkü Türkiye’deki inşaat sektörü Kıbrıs’ta da çok etkin ve kimse kendini güvenlikte hissetmiyor.”
İKİNCİ MARAŞ KATLİAMI
Kahramanmaraş merkezli depremleri “İkinci Kahramanmaraş Katliamı” olarak niteleyen Sinan Dirlik; Kıbrıslı ve Türkiyeli hukukçuların İsias Oteli özelinde bütün mağdur aileleri bir araya toplayarak, süreci birlikte örgütlemek konusunda önemli çaba içinde olduğunu, ailelerin ağır ağır da olsa birbirleriyle diyalog geliştirmeye başladığını dile getiriyor.