| Kürtçe | Türkçe | Açıklama |
|---|---|---|
| av | su | Genel su |
| çem | dere | Küçük akarsu |
| çay | dere / akarsu | “Çem” yerine de geçebilir |
| çemik | derecik | Küçük dere |
| çol | nehir | Büyük akarsu |
| bahar | kaynak suyu | Dağlardan çıkan temiz su |
| avê baranê | yağmur suyu | Baran = yağmur |
| germav | kaplıca suyu | Sıcak, mineralli |
| deng | göl | Büyük doğal su kütlesi |
| deryayê | deniz | Büyük tuzlu su kütlesi |
| okyanos | okyanus | Türkçeden alınma |
| gol | gölet | Küçük göl veya yapay |
| avhişk | temiz su | İçilebilir, saf |
| avdank | su deposu | Saklama alanı |
| avteng | su borusu | Su taşıma aracı |
| Kürtçe Fiil | Türkçe Anlamı | Açıklama |
|---|---|---|
| xwarin | içmek | Su, çay vb. içmek |
| av xwarin | su içmek | Sıkça birlikte kullanılır |
| av dan | su vermek | Birine su vermek |
| av danîn | sulamak | Bitki veya toprak sulamak |
| avçûn | su akmak | Doğal akış |
| av bazdan | yüzmek | Su içinde yüzmek |
| avjenîn | suya atlamak | Suya zıplamak |
| av girtin | su tutmak / barajlama | Su biriktirmek |
| av lê dan | su dökmek | Üzerine dökmek |
| av şil bûn | ıslanmak | Suya maruz kalmak |
| şilan | ıslatmak | Bir şeyi suyla ıslatmak |
| şil kirin | ıslatmak | Aynı anlamda, farklı yapı |
| av şikandin | suyu dökmek | Su kabını devirmek gibi |
| av berdan | su bırakmak | Su akıtmak |
| av revandin | su akıtmak / boşaltmak | Bilinçli boşaltmak |
| avê avêtin | su sıçratmak | Su fışkırtmak, çocuk oyunu |
Dersim’in Çemişgezek ilçesinde, Tağar Çayı Vadisi’nin sarp kalker kayalıklarına oyulmuş ve halk arasında “İn Delikleri”…
Televizyon tarihinin en çok izlenen ve en çok konuşulan yarışmalarından biri olan Yetenek Sizsiniz, büyük…
Munzur Dağları’nın eteklerinde yer alan Ovacık ilçesi, karların erimesiyle birlikte baharın tüm renklerini sergilemeye başladı.…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Çocuk 2024” bülteni, Türkiye’deki çocuk nüfusuna dair önemli verileri ortaya…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 13 ay aranın ardından politika faizinde artışa gitti. 350 baz…
Doğrulama ve Onaylama Heqê to yo — Haklısın. Xebera to ya — Doğru söylüyorsun. Zey…