İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yazılı soru önergesi vererek, eğitimde laiklik ilkesine aykırı uygulamaları gündeme taşıdı. Konukçu, özellikle Tunceli İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından velilerin ve öğrencilerin onayı olmaksızın düzenlenen zorunlu iftar programına tepki gösterdi.
“Zorunlu İftar Programı Dayatma Mı?”
Eğitim-Sen Dersim Şubesi’nin konuyla ilgili açıklamalarına da yer veren Konukçu, öğrencilerin belirli bir inanç doğrultusunda dini ritüellere zorlanmasının pedagojik değil, ideolojik bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Alevi öğrencilerin kimlik ve inançlarının yok sayılmasının kabul edilemez olduğunu belirten milletvekili, bu tür uygulamaların kamusal eğitimin laik ve tarafsız yapısını zedelediğini ifade etti.
Konukçu, önergesinde şu sorulara yanıt istedi:
-
Tunceli’de düzenlenen zorunlu iftar programı Bakanlığın bilgisi dahilinde mi gerçekleştirildi?
-
Alevi yurttaşların yoğun olarak yaşadığı bir ilde böyle bir etkinliğin dayatılmasının amacı nedir?
-
Velilerin onayı olmadan öğrencilerin dini uygulamalara zorlanmasıyla ilgili Bakanlık herhangi bir işlem yapacak mı?
-
Eğitim müfredatında toplumsal cinsiyet eşitliği ve farklı inanç gruplarının haklarını koruyacak bir değişiklik planlanıyor mu?
“Alevi Ritüelleri Sansürlenirken Başka İnançlar Dayatılıyor”
Konukçu, Tunceli’deki Newroz kutlamalarından Alevi inancına ait aşure ve niyaz ikramlarının çıkarılmasını da eleştirerek, “Bir inancın ritüelleri sansürlenirken, başka bir inancın pratikleri zorunlu hale getiriliyor. Bu açık bir ayrımcılık ve inanç istismarıdır” dedi.
Ayrıca, eğitimdeki dayatmacı politikaların öğretmenleri ve öğrencileri mutsuz ettiğini, farklı kimlik ve inanç gruplarının dışlandığını belirten Konukçu, eğitimin laik ve bilimsel temellerden uzaklaştırılarak piyasacı ve dinselleşmiş bir yapıya dönüştüğünü savundu.
Bakanlığın bu sorulara nasıl yanıt vereceği kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
