Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu faaliyetlerini sürdürüyor. Şimdiye kadar bazı bakanların yanı sıra 128 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile alanında uzman kişiyi dinleyen komisyonun önümüzdeki günlerde bir rapor hazırlaması ve yapılacak yasal düzenlemeler hakkında öneride bulunması bekleniyor.
Anka Haber Ajansı’nın geçtiği habere göre, komisyon tüm partilerin görüş ve önerilerini rapor halinde sunduktan sonra üzerinde uzlaşılan ortak bir rapor hazırlayacak ve bu “ortak raporda”, sürece ilişkin hedeflenen düzenlemeler, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik, Ceza İnfaz Kanunu’nda düzenleme, ‘geçiş yasası’ ile ilgili özel yasa gibi konu başlıklarının yer alması öngörülüyor. Üzerinde ortaklaşılan raporun hazırlandıktan sonra sunulması ve bu konuda yasal düzenlemeler yapacak ihtisas komisyonunun 15 Kasım’dan önce çalışmalarına başlaması hedefleniyor.
“KOD YASA” NEYİ İÇERİYOR?
Komisyonun raporunda yasal düzenlemeler için bir “Kod Yasa” önereceği ve burada PKK’nin “örgütsel varlığını sona erdiren örgüt” şeklinde tanımlanacağı ileri sürülen Anka Haber Ajansı’nın haberinde, söz konusu yasa hakkında şunlar kaydedildi:
“‘Kod Yasa’da, ‘Örgütsel varlığını sona erdiren örgüt’ şeklinde tanımlanarak PKK ile sınırlandırılması, bu kapsamda Terörle Mücadele Kanunu başta olmak üzere, infaz ve geçiş yasalarına işaret eden genel başlıklarda düzenlemeleri içermesi öngörülüyor.”
ADALET BAKANLIĞI VE MECLİS BAŞKANLIĞI DA ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR
Komisyonun raporunun Meclis’e bütçe görüşmelerinden önce sunulmasının hedeflendiği ifade edilirken, ayrıca Meclis Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı’nda uzmanların da mevcut mevzuat üzerinden giderek hedeflenen yasal çerçeve ile ilgili çalışma yürüttüğü ileri sürüldü.
UÇUM “ÖZEL YASA”YI GÜNDEME GETİRMİŞTİ
“Kod Yasa” ile ilgili bu haber, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum’un daha önce gündeme getirdiği “Özel Yasa”yı hatırlatıyor.
Uçum, 24 Ağustos’ta sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Türkiye’nin 2014 tarihli 6551 sayılı kanunla bir deneyim yaşadığını hatırlatmış ve “6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun terör örgütünün fesih ve silah bırakma koşullarını sağlamak içindi. Dolayısıyla yenilense dahi somut ihtiyaca tam uymaz. Bugün örgütün kendini feshettiği ve silahların yakılmasıyla silah bırakma aşamasına geçilen bir durum var. Bu duruma uygun yeni bir düzenleme yapılması çok daha doğru bir yaklaşımdır” ifadelerini kullanmıştı.
Uçum, mevcut kanunlara eklenecek özel hükümler yerine geçici ve özel bir “geçiş süreci kanunu” çıkarılmasının en isabetli çözüm olacağını savunmuş ve “Teklik, geçicilik, hususilik, özgünlük, kapsayıcılık ve mutabıklık” ilkelerinin bu yeni düzenlemenin temelini oluşturması gerektiğini kaydetmişti.
ÖCALAN ‘ARA DÖNEM YASALARI’NDAN BAHSETMİŞTİ
DEM Parti’nin İmralı heyetinde yer alan Avukat Faik Erol da 15 Eylül’de yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
דBuna ‘ara dönem yasaları’ da diyebiliriz, ‘geçiş dönemi yasaları’ da diyebiliriz. Kapsamı, çapı ve çerçevesi tartışılabilir. Komisyonda da tartışılır. Konunun doğrudan muhatapları olan aktörlerle tartışılır. Sayın Öcalan olmak üzere; onun bu konudaki fikir, tartışma ve görüşünü almak gerekir. Ki komisyonun gerçekleştireceği ziyaretin en önemli parçalarından birini bu oluşturur. Bunun üzerine yapacağı değerlendirmeler oluşturur. Ama bu bir boyutudur.”