Terteleden kim kurtulmuş ki ben de kurtulayım: O yanlış bir cümledir. Orada, o gün herkes ölmedi ama hiç kimse kurtulmadı. O yılın adı 1938’miş sonra öğrendik.
Lorıka Domanu,1938 soykırımından kurtulmuş üç çocuğun hikayesidir. Kitabın sayfaları, bazı isimler dışında burada yazan her şey gerçektir ön cümlesi ile başlıyor. Henüz dokuz yaşında iken ölüler arasından sağ kurtulmuş Yemose, “keşke aklımı yitirseydim de bu yaşadıklarımızı hatırlamasaydım.” diyor ama hiçbir zaman unutamadığı o toplu kıyımdan yaralı kurtulmuş üç çocuğun hikayesi burada başlıyor.
Zuğur Deresi’nde ağır makinalı tüfeklerin kurşunlarından, cesetler altında kalarak kurtulmuş yaralı bir bedeni, ruhları hep yaralı kalmış iki kardeş, bir kuzen üç çocuğun; hayatta kalma mücadelesini ve sonrasını okuyoruz.
Ölüler, yaralılar, birbiri üzerine yığılmış insanlar, inleyenler, ölmek için bekleyenlerin yakarışları arasında feleğin can almaya yetişemediği vakitlere gidiyoruz. kayseri ev taşıma
1938 tertelesinden sonra, dünyanın dört bir yanına dağılan Dersimliler’in hikâyesine yazarımız İstanbul’dan katılıyor. İstanbul’da buluştuğu anlatıcının yaşadıklarını dinleyerek, yaşadıklarını kaydederek ona şahit oluyor.
Yaşadıklarını yazara detayları ile anlatan Yemos’un önce hiçbir şey hatırlamayarak yaşadığı bir yıl ve sonrasında ölümü ile sonlanıyor kitabımız.
Yemoş, değiştirilmiş adı ile Emine, İstanbul’da kendi toprağından uzakta bir yerde yatıyor şimdi. Onun ve diğer iki çocuğun hikayesi, binlerce Dersimli’nin hikayesidir. Üç çocuğun gerçeği üzerinden binlerce Dersimli’nin yaşadıklarına bir daha şahit olarak, bir daha yaşayarak kitabın kapağını kapatıyoruz.
Lorıka Domanu, 1938 tertelesini yalın ama detaylı bir işleyiş ile anlatıyor. Dersimli’nin 1938 belleğini anlatırken, tarihsel ve sosyolojik arka planı ince bir şekilde aktarıyor.
Şahin Çiçek tarafından kaleme alınan, Fam Yayınları logosu ile yayınlanan Lorıka Domanu isimli eser, son yıllarda yayınlanan Zazaca/Kırmançca yazılı edebiyata eklenen özel bir metin olma niteliğimdedir. Yazarın akıcı bir anlatımı var, dil oldukça sade ve özenli kurulmuş. Cümleler ritimli kelimelerle örülmüş. Hikaye üzerine detaylı çalışılmış. Bir hakikat okuyucuya aktarılmış. Dağı, taşı, ırmağı, vadisi, cümle canlısı ile her yanından ölmüş, yaralanmış bir coğrafyanın tarihinden bir yıl ama yaralı bir ömür olan 1938’in hakikatidir anlatılan.