1. Haberler
  2. Politika
  3. Koçyiğit: Öcalan’ın demokratik siyaset vurgusunun önemi teyitlenmiştir

Koçyiğit: Öcalan’ın demokratik siyaset vurgusunun önemi teyitlenmiştir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Abdullah Öcalan’ın özellikle demokratik toplum inşası için üzerinde durduğu barışın   toplumsallaştırılması ve parlamentonun süreçteki rolü için girişimler sürüyor. Bu kapsamda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un inisiyatifinde kurulan 51 üyeden oluşan süreç komisyonu bugün saat 11.30’da toplandı.

Üye olmayan vekiller, isim belirtmeyen danışmanlar komisyona alınmazken, üye vermeyi reddeden İYİ Parti danışmanları ise komisyon toplantısını izlemek üzere komisyon toplantısına girdi.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un açılış konuşmasının ardından, komisyon üyesi siyasi parti temsilcilerinin değerlendirmeleri dinleniyor.

‘Barışçıl çözüm yolları için bir aradayız’  

Burada konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Komisyon üyesi Gülistan Kılıç Koçyiğit, bugün Türkiye’nin köklü sorunun konuşmak için bir araya geldiklerini belirtti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kürt sorununun demokratik siyasal ve barışçıl yöntemlerle çözüm yollarını ele almak üzere aslında bugün bir aradayız. Bu toplantının Türkiye’de yaşayan tüm yurttaşların ortak yaşamına, hukukuna ve demokratik geleceğine katkılar sunacağını özellikle altını çizmek isteriz. Kürt sorunu yalnızca Kürt halkının yaşadığı özgürlük ve eşit yurttaşlık sorunları çerçevesinde değil, aynı zamanda evrensel hukuk, özgür siyaset, kardeşlik hukuku ve hukuk devleti ilkesinin işlerliği, demokrasinin niteliği, toplumsal barışın kalıcılığı ve ortak eşik eşit yaşamın temel adil adımlarıdır” sözlerini kullandı.

‘Tarihsel fırsat sunuyor’  

“Eşit yaşamın adil temeller üzerinde kurulması bağlamında ele alınması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bu bağlamda komisyonumuzun çalışmaları kalıcı, kapsayıcı çözüm yollarının tartışılması, belirlenmesi, çözüm aşamalarının kolaylaştırılması açısından tarihsel bir fırsat sunmaktadır. DEM Parti olarak komisyonun çalışmalarına çoğulcu, eşit yurttaşlığa dayalı bir demokratik gelecek inşa etme sorumluluğuyla katkı sunmayı temel bir sorumluluk olarak görüyoruz.  Kürt sorununun sağlıklı ve yapıcı bir şekilde ele alınması, izlenecek çözüm yollarının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır” diye belirtti.

Devamında Gülistan Kılıç Koçyiğit şunları ifade etti: “Kürt kimliği başta olmak üzere çoğulculuğun, farklı kimliklerin, farklı inançların, reddine ve tekçiliğe dayalı bir sistemin inşası nedeniyle bu sorun ortaya çıkmış, isyan, çatışma, şiddet sarmalında kendisini dışa vurarak günümüze kadar güncelliğini koruyarak gelmiştir. Kimlikleri dışlayıcı, tekçi sistem demokrasinin önünde ciddi sorunlar yaratmış, Cumhuriyetin güçlü bir demokrasi ile buluşmasını, hak ve adalet temelli eşit yurttaşlık hukukunun oluşturulmasını da engellemiş. Gelinen noktada Kürt sorunu başta olmak üzere temel sorunlarımızın güvenlikçi yaklaşımlarla demokrasiyi ve özgürlükleri sürekli erteleyen bir anlayışla çözülemeyeceği ortadadır.

‘Her meseleye demokratik eşitlikçi perspektifle bakmak elzemdir’

Bugün ülkemizin, halklarımızın, bütün toplumsal kesimlerin acil ihtiyacı temel yapısal sorunlarımızın müzakereci bir demokrasi kültürüyle siyasal, hukuki, kültürel ve ekonomik boyutları da içeren bütünlüklü bir yaklaşım ele alınmasıdır. Tabii ki Kürt sorunu birçok soruna kaynaklık etmektedir. Bugünkü Alevilerin eşit yurttaşlık sorunu da, emekçinin alamadığı hakkını da, kadınların eşit yurttaş olmamasını da ve bu ülkenin demokratik teamüllerden uzak olmasını da Kürt sorunundan bu ülkenin kök sorunundan bağımsız ele alamayız. Bu vesileyle her meseleye demokratik, eşitlikçi ve çoğulcu bir perspektif ve bakılmasının bugün artık elzem olduğunu belirtmek isteriz. 

Son derece kıymetli bir başlangıçtır

Bu bağlamda bugün çalışmalarını başlatan komisyonumuzun toplumsal siyasal mutabakat zeminini güçlendirmekle birlikte aynı zamanda müzakere yollarının gelişmesine de önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Türkiye’nin çözümsüzlük prangalarından sıyırarak demokratik dönüşüm temelinde yol alabilmesi için parlamentonun tarihsel bir rol ve öneme sahip olduğunu bir kez daha vurgulamak isteriz. Parlamento zemininde, komisyon düzeyinde bu sürecin başlatılması son derece kıymetli bir başlangıçtır.  

Tarihsel süreci hep beraber yaşıyoruz

1 Ekim’de Sayın Bahçeli’nin Mecliste sıralarımıza gelip tokalaşmasıyla başlayan 22 Ekim Grup konuşması ile ilerleyen Sayın Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıyla önemli bir aşamaya giren 12 Mayıs’ta PKK’nin kendisini feshetmesi 9 Temmuz’da silah bırakılması çağrısının gelmesi ve 11 Temmuz’da silah imha töreninin yapılmasıyla ileri bir aşamaya geçen tarihsel bir süreci hep beraber yaşıyoruz. Bu sürecin başından bu yana Sayın Bahçeli’nin, Sayın Erdoğan’ın, Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu güçlü çözüm iradesi yine Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in yapıcı katkıları yine Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Mahmut Arıkan Deva Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan’ın, yine Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun, yine EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan’ın ve TİP Genel Başkanı Sayın Erkan Baş’ın katkıları ve bugün burada adını sayamadığımız herkesin yapıcı katkıları için de çok teşekkür ediyoruz. 

Yapıcı ve kapsayıcı çözümlerle çalışma yürüteceğiz

Tabii ki bu komisyonun kuruluş aşamasında güçlü diyaloğu ve esnek yaklaşımıyla komisyonun kurulması için oldukça ileri düzeyde çaba harcayan zatı alinize Sayın Meclis Başkanımıza da buradan teşekkür bir borç biliyoruz. Buradaki buluşma sadece bir sorunu ele almak değil, toplumsal yeniden inşa iradesini hep birlikte oluşturabilmek açısından önemli bir birlikteliktir diye düşünüyoruz.Zira toplumsal barış, güçlü demokrasi, adalet, demokratik toplum ve özgürlükçü bir toplumsal sistemin inşası yalnızca bir partinin veya yalnızca bir siyasetin değil hepimizin ülkenin bugünü ve yarınına dair sözü olan tüm kesimlerin, tüm siyaset kurumlarının ortak sorumluluğudur. DEM Parti olarak bu tarihsel sorumluluğun bilincindeyiz ve yapıcı, çözüm odaklı, kapsayıcı bir yaklaşımla bu çalışmaları yürüteceğimizi herkesin bilmesini isteriz. 

Herkesin dahil olduğu siyasal zemin sürecin en önemli güvencesidir

Hep birlikte tartışacağız. Komisyonu, çözümü kolaylaştıran tarihsel ön adımların atılacağı bir zemin olarak görüyoruz. Aslolan çözüm yollarını belirlerken katılımcılığa, demokratik müzakereye dayalı bir siyasal mutabakatın oluşmasıdır. Kadınların, gençlerin, sivil toplumun, yerel yönetimlerin dahil olduğu siyasal bir zemin bu sürecin en önemli güvencesidir. Çözümün hangi ilkeler temelinde inşa edileceğine dair yön gösterici bir çerçeveyi burada hep beraber tartışacağız. Bu çerçevenin adalet, eşit yurttaşlık, demokratik temsil, yerinden yönetim, kültürel çoğulculuk, toplumsal cinsiyet eşitliği ve barışcıl çözüm gibi evrensel değerler üzerinden şekillenmesi güçlü bir demokrasi için önem taşımaktadır. 

Demokratik Cumhuriyeti esas alan çözümü savunuyoruz

Tarihsel deneyimler gösteriyor ki tek başına çatışmasızlık barış anlamına gelmiyor. Kalıcı barış meşru, kapsayıcı bir siyasal zemine oturan demokratik bir çözüm süreciyle mümkündür. Bu nedenle demokratik siyasetin hem çözümün zemini hem de öznesi olması gerektiğine inanıyor ve bunu ısrarla vurguluyoruz. Sayın Öcalan’ın sorunların çözüm yolu olarak demokratik siyaseti referans siyaseti referans göstermesi, demokratik siyasal yolların ve kanalların ne denli önemli olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. DEM Parti olarak bizler, halkların müzakere hakkını eşit yurttaşlık temelinde ortak yaşamı ve Demokratik Cumhuriyeti esas alan bir çözüm anlayışı barışını savunduk. Bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. 

Kayyım politikaları Bu komisyonun da barışın dilini ve demokratik siyasetin zeminini güçlendiren bir perspektifle çalışacağına olan inancımızı belirtmek istiyoruz. Bu çerçevede demokratik katılım yalnızca bireysel değil, kolektif hakları ve siyasal temsil imkanlarını da içermelidir. Katılım seçimle sınırlı kalmamalı, karar alma süreçlerine eşit erişim, yerinden yönetim, yerinden yönetimin güçlendirilmesi ve halkın iradesine saygıyı da içermelidir. Bugün halkın iradesiyle seçilen yerel yöneticilerin kayyım politikalarıyla görevden alınması yalnızca Kürt halkının değil, tüm yurttaşların demokratik haklarını sınırlandıran bir süreçtir. 

Anadilde eğitim, kültürel üretim imkanları

Aynı şekilde ana dil hakkı da yalnızca pedagojik değil, varoluşsal bir meseledir. Ana dilde eğitim, kamu hizmetlerine erişim, kültürel üretim imkanları, Kürt halkının eşit yurttaş olarak yaşamasının temelidir. Bu hakların güvence altına alınması kültürel çoğulculuğu esas alan bir hukuk düzenine geçiş için önemlidir. Bu nedenle Kürt halkının demokratik siyaset katılımını güçlendirecek yapısal adımların belirlenmesi hem toplumsal barışı hem de anayasal demokrasiyi güçlendirecektir. Demokratik toplum, özgür demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Demokratik toplumun geliştirilmesinden örgütlenme ve siyaset özgürlüğüne varıncaya kadar yürütülecek kapsayıcı açılımlar, demokratik dönüşümü hızlandıracağı gibi buna eşlik eden demokratik entegrasyona da kapı aralayacaktır.  

Siyasal irade yürütmeyi harekete geçirmelidir

Çalışmalar sadece Kürt sorununun sonuçları üzerinden yürütülecek tartışmalarla sınırlı kalmamalı sorunun siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik tüm nedenlerini kapsamlı bir biçimde ele alan bir perspektifle yürütülmelidir. Siyasal irade yürütmeyi harekete geçirecek somut, pratik adımlara hızla dönüşmelidir. Bu adımlar yalnızca Kürt halkı için değil, Türkiye’de yaşayan tüm halklar için eşit ve demokratik bir geleceğin inşasında, demokratik bir geleceğin temelini de oluşturacaktır.  Barış bir lütuf değildir. Hakların en temel hakkıdır. Bu hakkı güvence altına almak meclisteki tüm siyasi aktörlerin ortak sorumluluğudur. 

Yasal semini inşa etmek hepimizin sorumluluğudur

Yürütülecek çalışmaların başarısı yalnızca Kürt meselesi açısından değil, Türkiye’deki demokrasi ve hukuk mücadelesi açısından da belirleyici ve yön verici olacaktır. Bu nedenle yürütülecek çalışmaların günlük siyasetin ötesine çözüm iradesiyle ve demokratik ilkelerle örülmesi gerekir. Barış ancak adaletle, adaletsizse hakikatin kabulü ve eşitliğin teminat altına alınmasıyla mümkündür. Sayın Başkanımız da konuşmasında söyledi. Barışı kalıcılaştıracak yasal zemini inşa etme sorumluluğuyla her birimiz karşı karşıyayız. Biz halkların kardeşliğinden, eşit yurttaşlıktan, çok dillilikten, yerel demokrasiden yanayız. Bu doğrultuda tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, halklarımızı bu sürece ortak olmaya ve katkı sunmaya çağırıyoruz. Sayın Öcalan’ın dediği gibi bu topraklar artık demokrasiyi hem haklı hem de görevi olarak bilenlerin yaşadığı bir ülke olacaktır. Komisyon çalışmalarının demokratik barışçıl bir gelecek için katkı sunmasını diliyoruz.”

 

deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>