2012 yılında TBMM Dilekçesi Komisyonuna başvuruda bulunan 5 bin 233 Dersim katliamı mağduru yakınına gönderilen TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı Kararında, “Avukat Cihan Söylemez ile 5233 kişiye ait dilekçelere konu husus, Dilekçe Komisyonunun yetki ve görev alanına girmediğinden bu aşamada, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ve TBMM İçtüzüğünün 116’ncı maddesi uyarınca komisyonumuzca bir işlem yapılamayacağına karar verildi” ifadesinin yazıldığı tebligatlar gönderilmeye başlandı.
Dersim Ekspres’te yer alan habere göre; Komisyon tarafından 11 yıl sonra bu yönlü bir kararın tebliğ edilmesine tepki gösteren Avukat Cihan Söylemez, “Komisyon cevabında bu konularla ilgili komisyonun herhangi bir araştırma yapamayacağına ilişkin bir ifade kullanıldı. Aslında tam Aziz Nesinlik, tam trajikomik bir durum var. Bir yandan da geç gelen bir cevap aynı zamanda geç gelen bir adaletsizlik örneği. Bu eleştirilmesi gereken bir durum. TBMM Dilekçe Komisyonunun bir dilekçeyi on sene, on bir sene sonra sonuçlandırması hukuk devleti adına utanç verici bir şey” dedi.
Söylemez, dilekçe sahiplerine çağrıda bulunarak, “Tekrardan dilekçe haklarını yeni dönemde de kullanmaya devam etsinler. Er geç TBMM çatısı altında Dersimlilerin dilekçilerine uygun bir cevap verilecek ve Dersimlilerin yarası sarılacak diye düşünüyorum” diye konuştu.
Süreç nasıl başlamıştı?
23 Kasım 2011 yılında dönemin başbakanı şimdinin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ankara’da genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşmuş, Dersim’de sayısı bilinmeyen binlerce insanın, kadın ve çocuğun katledildiğini, zorunlu göçe başvurulduğunu söylemişti.
Dersim katliamına ilişkin CHP’yi suçlayan Erdoğan, “Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan’ın açıklamalarının ardından katliamda yakınlarını kaybeden binlerce Dersimli, katliamın araştırılması, resmi özür dilenmesi, arşivlerin açılması talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dilekçe Komisyonu’na resmi başvuruda bulunmuştu.
Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan Dersim Alt Komisyonu, katliamla ilgili çalışma başlatırken, Cumhurbaşkanlığı, dönemin başbakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere devletin ilgili kurumlarından konuya ilişkin bilgi ve belge talebinde bulunmuştu.
Komisyonun talebi üzerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü komisyona belge gönderirken komisyon ayrıca, Dersim üzerine çalışan akademisyen ve uzmanların listesini de YÖK’ten istemişti.
Komisyon, yaşanan olayların canlı şahitlerini de dinlemiş ancak bu güne kadar herhangi bir sonuç elde edilememişti.
“Dilekçe komisyonu 11 yıl sonra mağdur yakınlarına tebligatta bulundu”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu, geçtiğimiz günlerde komisyona başvuruda bulunan 5 bin 233 mağdur yakınına tebligatlar yollamaya başladı.
Dilekçecilerin, 1937-1938 Dersim olayları ve sonrasında yaşananlar nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesini talep ettiklerini belirtilen TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı Kararında, “Avukat Cihan Söylemez ile 5233 kişiye ait dilekçelere konu husus, Dilekçe Komisyonunun yetki ve görev alanına girmediğinden bu aşamada, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ve TBMM İçtüzüğünün 116’ncı maddesi uyarınca komisyonumuzca bir işlem yapılamayacağına karar verildi” ifadelerine yer verdi.
7 Nisan 2023 tarihinde alınan kararda, Başkan Mihrimah Belma Satır, Başkanvekili İsmail Tamer, Sözcü Fehmi Küpçü ile Katip Mustafa Kendirli’nin imzası yer aldı.
Mağdur yakınlarının avukatından karara tepki”
Mağdur yakınlarının avukatlığını yapan Cihan Söylemez, 2012 yılının Aralık ayında TBMM Dilekçe Komisyonuna 1937/38’deki katliamların ve sürgünlerin, mağduriyetlerin araştırılması ve hakikatlerin araştırılması için bir komisyon kurulması için müracaat ettiklerini belirterek, “Tabi bu müracaat dilekçesini hazırlarken bu müracaat dilekçesini çoğaltmıştım. Ve gerek Ovacık’ta gerek Nazımiye’de birçok yerde müvekkil ağıyla birlikte bunu insanlara ulaştırmıştık. Ve 5 bin 233 Dersimli TBMM’ye Dersim 1937-38 katliamı ve sürgünleri ile devam eden olaylarla ilgili mağduriyetlerinin giderilmesi için müracaat etmişlerdi. Neden müracaat etmişlerdi? Ezcümle birincisi bir yazılı özür dilenmesi, dönemin başbakanının özrü samimi bulunmadığı için yazılı bir özür dilenmesi istenmişti. İkincisi bir hakikatleri araştırma komisyonu kurulması istenmişti. Arşivlerin tüm kurumlardaki arşivlerin tarihçilerin kullanımına açılması istenmişti. Aynı zamanda maddi ve manevi mağduriyetlerin giderilmesi noktasında adım atılması istenmişti. Bu 5 bin 233 başvuru 2012 ve 2013 yılının ilk ayı içinde yapılmıştı” dedi.
TBMM’nin on yıl boyunca beklettiği başvurulara yeni cevap verdiğini ifade eden ve karara tepki gösteren Avukat Cihan Söylemez, “Cevabında ise bu konularla ilgili komisyonun herhangi bir araştırma yapamayacağına ilişkin bir ifade kullanıldı. Aslında tam Aziz Nesinlik, tam trajikomik bir durum var. Bir yandan da geç gelen bir cevap aynı zamanda geç gelen bir adaletsizlik örneği. Bu eleştirilmesi gereken bir durum. TBMM Dilekçe Komisyonunun bir dilekçeyi on sene, on bir sene sonra sonuçlandırması hukuk devleti adına utanç verici bir şey” diye konuştu.
Dilekçe sahiplerine yeniden çağrıda bulunan Avukat Söylemez, “5 bin 233 dilekçe sahibine her geçen gün bu tebligatlar gelecek ve ellerine ulaşacak. Yılmasınlar. Tekrardan dilekçe haklarını yeni dönemde de kullanmaya devam etsinler. Er geç TBMM çatısı altında Dersimlilerin dilekçelerine uygun bir cevap verilecek ve Dersimlilerin yarası sarılacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.