1. Haberler
  2. Dersim
  3. İHD Dersim Şubesi: Kuyu Tipi Hapishaneler İnsan Onuruna ve Hukuka Aykırıdır

İHD Dersim Şubesi: Kuyu Tipi Hapishaneler İnsan Onuruna ve Hukuka Aykırıdır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, son yıllarda Türkiye genelinde inşa edilen ve “yüksek güvenlikli”, “izolasyon tipi” ya da “kuyu tipi hapishaneler” olarak adlandırılan cezaevlerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Dernek, bu hapishane modelinin insan hakları açısından “büyük bir tehlike” oluşturduğunu vurguladı.

İHD açıklamasında, söz konusu hapishanelerin mahpusları toplumdan, insandan ve yaşamdan tamamen koparmayı hedefleyen ağır tecrit mekanları haline geldiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Bu hapishanelerde tutulan mahpuslar günde 23 saat boyunca tek kişilik hücrelerde kapalı tutulmakta; açık hava, güneş ışığı, sohbet, spor, kitap ve sosyal etkinlik gibi temel haklardan büyük ölçüde mahrum bırakılmaktadır. Hücrelerin yüksek duvarlarla çevrili olması, üç katlı olması mahpusların gökyüzünü dahi görmesini engellemektedir.”

İHD, bu uygulamaların işkencenin yeni biçimi olduğunu vurgulayarak, Birleşmiş Milletler’in Mandela Kuralları’nda 15 günden fazla süren tecritin işkence sayıldığını hatırlattı.

“Kuyu tipi hapishanelerde bu tecrit süresi aylarca, hatta yıllarca sürmektedir. Bu durum sadece fiziksel değil, aynı zamanda ağır bir psikolojik yıkım yaratmaktadır.”

Açıklamada, bu hapishane modelinin mahpusların kimliklerini ve varoluşlarını yok saydığı, onları “görünmez” hale getirerek toplumsal vicdanı susturmayı amaçladığı ifade edildi.

İHD Dersim Şubesi, Türkiye genelinde F Tipi ve Yüksek Güvenlikli cezaevlerinin yanı sıra R Tipi ve S Tipi adı altında yeni izolasyon merkezlerinin kurulduğuna dikkat çekerek, bu yapıların “mahpusun yaşam alanını bir kuyuya çevirdiğini” belirtti:

“Bu, infaz değil, yavaşlatılmış bir ölüm anlamına gelmektedir.”

Mahpuslardan gelen mektuplarda sağlık hizmetlerine erişimin engellendiği, avukat görüşlerinin sınırlandırıldığı ve hastane sevklerinin geciktirildiği yönünde çok sayıda bilgi yer aldığına değinen İHD, bunun hem yaşam hakkı hem de işkence yasağının ihlali anlamına geldiğini kaydetti.

Açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi (“Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz”) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi (“Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz”) hatırlatılarak, kuyu tipi hapishanelerin hukuken de suç teşkil ettiği ifade edildi.

İHD Dersim Şubesi’nin talepleri ise şöyle sıralandı:

  • Kuyu tipi hapishaneler derhal kapatılmalı, insan hakları standartlarına uygun hale getirilmelidir.

  • Tecrit ve izolasyon uygulamaları son bulmalı, mahpusların sosyal ve kültürel haklarına erişimi sağlanmalıdır.

  • Bağımsız insan hakları kuruluşları, barolar, milletvekilleri ve uluslararası heyetler bu hapishanelerde inceleme yapabilmelidir.

  • Mahpusların mektupları, aile ve avukat görüşleri üzerindeki engeller kaldırılmalıdır.

  • Adalet Bakanlığı, bu hapishane modeline ilişkin kamuoyuna şeffaf biçimde bilgi vermeli ve uluslararası sözleşmelere aykırılığı kabul etmelidir.

Açıklama, şu ifadelerle son buldu:

“İzolasyon bir güvenlik politikası değil, insanı yok etme politikasıdır.
İnsan onuru, devletin ve toplumun üstündedir.
İzolasyon işkencedir, işkence insanlık suçudur.”

deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
sultanbetbetbaba
sultanbetbetbaba
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>