1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Erdoğan Yalgın
  4. Alevilikte Kadın Ana, Ocak Ve Ocakzâde

Alevilikte Kadın Ana, Ocak Ve Ocakzâde

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Tüten Ocak Ananın, Sürek Babanın, Gidilen Yol Evladındır.

Alevilikte Ocak kültü, önemli bir yer tutar. Ocak; “aile, soy ve hane” olarak telaki edilir. Köy evlerinde, duvar içerisine gömülü, güneşi simgeleyen üstten dairesel biçimli “güneş kurslu” modeliyle inşa edilen ocakta, ateş yakılarak yemek, lokma pişirilir ve aynı zamanda evin içi ısıtılır.

Dersim Aleviliği (Réya /Raa Heqi), “aşiret ve ocak” sistemi üzerinden dizayn edilmiştir. Bu vesileyle toplum içerisinde hakikat bilgisiyle sivrilen Réber, Pir ve Mürşit ailelerine “Ocaxzâde” denir. Buna göre Ocakzâde “ocak evladı, ateş evladı, ocak soylu, bilgin, güvenilir, saygın” manalarına gelir.

Zerdüşt’ten Yunus’a

Bölgemizde felsefi manada ateşin kutsiyeti ve insanla olan bağlantısı; daha çok Yukarı Mezopotamya’da tarım toplumunda gelişen Aryenik bir kültürle ilintilidir. Bunun bilinen yazılı kökeni; Zerdüşt’ün (MÖ. 600) adırgahlarda yaktığı “düzgün ve temiz kokulu odunlarla” devam ettirilmiştir. Bununla birlikte yine Yunus’un (13.yy.) dergaha getirdiği “düzgün odunlarla” yakılan ateşler kutsaldır. Bu durum; aynı zamanda, “berrak bir akla ve temiz bir soya” işaret eder. Ateşin yandığı ocak, dişil bir sözcüktür. Ocak: odunla; insan: logos/akılla, bilgiyle beslenir.

Alevilik inancında ocaxın, ateşin, hanenin, lokmanın yani “soyun sahibi” doğal olarak Kadın Anadır. Zira bu sürekte yol hizmetlerini yerine getiren Reberler, Pirler, Mürşitler; Kadın Ananın oğludurlar. Alevilik inancının temel felsefesine göre Kadın Ana, Hakkın kapısıdır. Réberleri, Pirleri, Mürşitleri eğiten, yol-erkan kurallarını onlara öğreten ocaxın sahibi, eğitimci  Kadın Analardır. Ateş: dişildir, güneşin yansımasıdır. “Kadın Anayı” temsilen ocakta yanmaktadır.

Dolayısıyla yolun erenleri, yürüttükleri iç hizmetleri; Analarından aldıkları vekaletle yürütmektedirler. Tüten ocak ananın, gidilen yol evladın, sürek babanındır.

Son yıllarda hizmeti yürütmek için evlatlarına vekaleten verdikleri bu görevi, artık kendileri sahiplenmek istemişlerdir. Kadın Analar, bizatihi yola revan olmuşlardır. Liyakat sahibi Kadın Anların; kendi ocaklarına, taliplerine sahip çıkmaları güzel bir gelişmedir. Bu hareketlilik, çağdaş dünyaya, evrensel yaşama bir göz kırpıştır. Asıl konumuza devam edelim.

Jin jiyan

Biliyoruz ki; bir dinin, inancın, ideolojinin vs. kendine özgü yarattığı bir dili, kavramsal literatürü vardır. Buna göre; başta “Farsça ve Kürtçe” olmak üzere bir çok “Türki dillerde” ve “Ermenicede” de “Ocak, Ocax, Ucek” sözcüğünün karşılığı  hep aynı anlamlara gelir. Fakat Kürtçede “Ocax, Ocex” sözcüğünün “Kadın Ana” üzerinden yürüyen çok derin felsefi anlamlar içerdiğini görmekteyiz. Şöyle ki;

Kürtçede “Jin”: Kadın demektir. “Jiyan” ise “yaşam” anlamına gelmektedir. “Kadın ve yaşam” aynı morfolojik değerlere sahiptir. Alevilikte yaşam, Kadın Anayla başlatılmıştır. Jin; jiyan’ın kök hücresidir. Yani kadın, yaşamın başlangıç noktasıdır. Öyle ki “Anneye, Anaya” bu vesileyle “kendinden veren, kendinden yaratan” anlamına gelen “Da, Dayé, Dayik” sözcüğü kullanılmıştır.

Yalnız “Dayé” değil, aynı zamanda “Yadé” sözcüğü de “Anne” için kullanılmıştır ki; Yadé’nin kök ismi olan “Ya” kutsiyet anlamında “yücelten, yakarılan” bir sıfat olarak “kendinden yaratan” Dé’ye Anneye verilmiştir. Ya dé’ nin paralel yansımaları olarak; “ya rabbi, ya xızır, ya dızgın vs….” çağrışımları buna örnektir.

Ocak: rojing, rojin, rocin

Kürtçede Ocak’ın bir diğer sözcük karşılığı daha vardır. O da “Rojing, Rojin, Rocin” dir. Ro, Roj: Güneş bağlantılı “gün, aydınlık, ışık, nur, gündüz” demektir. Türkçedeki “oruç” sözcüğü Kürtçedeki “Roji, Roci” de bu kökten türetilmiştir. Dikkat edilirse bu sözcükler dizisi, Alevilik inancında müthiş bir  anlamsal değer ifade etmektedir.

Rojin, Rojing ise “içinde ateş yakılan ocak” anlamına gelir ki, işte tam da bu noktada ocağın, Kadın Ana ile olan içsel bağlantısı açığa çıkar. Yani kadının “jin” adı, Güneş’le özdeşleştirilmiş ve “yaşamla, soyla, genle” birlikte “güneş kurslu mimarili ocağa” çevrilmiştir. Gökteki güneş, Kadın Ana eliyle kutsanarak, hanenin içine alınmıştır. Onun elleriyle Güneş, ateşle mimlenmiştir.

Ocak: xétûn, hétun hatun

Peki ocağa sadece Rojin’mi denilmiştir? Hayır! Bununla birlikte Ocağa bir de “Xetûn, Hétun” adı da verilmiştir.  Xétûn, Hétun Hatun ismi, tıpkı “Rojin” adı gibi kız çocuklarına verilen bir isimdir. Xetûn adı, aynı zamanda saygın Kürt Kadınlarına verilen bir unvandır. Xatûnk ise bir kuş cinsidir. Doğadaki “xatûnk kuşu” ile “Kadın Ana” bağlantısı, “Alevilik inancının” bir “doğa inancı” olmasına da ayrıca bir işarettir. Bütün kuşlar masumdur.

Ateşin yandığı ocak: kadın anaya benzetilmiştir.

Köy evlerinde duvar içerisine yerleştirilen güneş kurslu mimarili ateş ocakları, görünüm açısından da tıpkı Kadın Anaya benzetilmiştir. Ocağın sağında, solunda ve arka kısmında yaklaşık 20 cm yüksekliğinde ve 10 cm genişliğinde, iç tabanında bir çıkıntı duvar örülmüştür. Ocağın içerisindeki birleşik bu üçlü duvarın ortasında odun yakılır. Bu duvarın üzerinde yemekler ve sac ekmeği, lokmalar pişirilir. Kenarında ise yağlanmış beyaz bezler-cıralar-deliller uyandırılır, yakılır.

Ateş közüyle büyür, soy kadın anayla yürür

İçinde ateşi yanan bu ocak, bağdac kurarak oturmuş bir Kadın Anayı andırmaktadır. Burası özel bir yerdir. Bu yüzden kutsaldır, tabudur. Bolluk ve bereketin simgesidir. Ateş közüyle büyür, soy kadın anayla yürür. Ayrıca bu ocağın içinde, demirden “üç saç ayak” da kullanılır. Ocağın içindeki bu “üç sacayağı” ve “üç birleşik taban duvarı”:  geni, soyu, soyun devamlılığını, yani “Anne, baba ve evladı” simgeler. “Ocağın şen olsun, Ocağın tütsün, vs…” öz deyişleri, işte bu soyun devamlılığına işaret etmektedir. Bu da, “yolun soy süreğini” ifade eder. Ocakla alakalı bir çok dua ve bedua da türetilmiştir.

Ocaktaki ateşin hiç sönmemesi gerekir. Bu Aryenik kült, Zerdüşti bir uygulamadır. Geceleri uyumadan önce ateş közü, külün altında gizlenilir. Sabah erken o ateş közü, evin Hatunu tarafından tekrar odunlarla yakılır, alevi harlandırılır. Saklanan “ateş köz’ü, koz’u”, kız çocuğunu simgeler. Türkçede kullanılan “Kız” sözcüğü, Kürtçe “Qiz” den türetilmiştir. Bu kelimelerin kökeni ateşin “kozu” ve yine Cemrenin de Kürtçedeki karşılığı olan “Koz” dur. Ocak, kendi küllerinden, közünden yeniden tüttürülür. Ateşin devamlılığı sağlanır. Bu manayla, soy da Kadın Anayla yürür. Ateşin sönmüş külleri, evin yakınında yapılan özel bir yerde tutulur. Ateşin sönmüş külü karıştırılmaz, kirletilmez, dokunulmaz.

Son Söz:

Taliplerin-talebelerin piştiği kutsal ocaklar, Kadın Anaların elinde yeniden harlanmalıdır. Kadın Analar, ocaklarına sahip çıkmalıdırlar. Ocakzadelerini, yani evlatlarını yolun kadim bilgisiyle donatmalıdırlar. Toplumsal yapıda Kadın Anayı, kadın ana adayları olan kızlarını önceleyen bir duruş sergilemelidirler. Kadın Analar, kadim inançlarını, kurak çöllerde değil, ilk tarımın geliştiği yukarı Mezopotamya’da topraklarında aramalıdırlar. İnançlarını, günümüzün çağdaş yaşam özneleriyle harmanlayıp, geleceğe taşımalıdırlar.

Hak ile kalın!

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2025 casino siteleri/div>