Dersim Milletvekili Ayten Kordu, 4 Mayıs’ta düzenlenen “Dersim Tertelesinde Katledilenleri Anma ve Yas Günü” olarak ilan edilme amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir kanun teklifi sundu.
“Roza Şae” Toplumsal Hafızada Derin Bir Yer Tutuyor
Teklifin gerekçesinde, 4 Mayıs 1937’de düzenlenen, Dersim 1938 Katliamı’nın Bakanlar Kurulu toplantısıyla resmi olarak başlatıldığı gün dikkat çekildi. Bu tarihte Dersim’in kayıtlı hafızasında “Roza Şae” (Yas Günü) olarak anılıyor.
DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, teklifin, geçmişle yüzleşmenin, tarihsel adaletin sağlanması ve benzer kişilerin tekrarlanması adına toplumsal hafızayı diri tutmayı amaçladığını belirtti. Katliamda can kayıplarının anılarının yaşatılmasının, toplumsal barışa katkı sunacağını vurguladı.
“Tekçi Devlet Aklının En Ağır Yüzü”
Kanun teklifinin genel gerekçesinde, Dersim’in Kürt Kızılbaş-Alevi kimliğiyle, inanç ve kültürel yapısıyla Anadolu’nun özgün coğrafyalarından biri olduğu belirtildi. Tarih boyunca Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar uzanan süreçte Dersim’in yapısal özelliği ve yapısı nedeniyle baskıya karşı dayanıklılık açıkça ifade edildi. Özellikle 4 Mayıs 1937 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla resmileşen “Tedip ve Tenkil Harekâtı”nın, bu baskının zirveye ulaştığı nokta olduğu hatırlatıldı.
Gerekçede, çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce kişinin katledildiği, binlercesinin sürgüne gönderildiği, köylerin yakıldığı ve kutsal yerlerin kayıtlı olduğu belirtildi. Ayrıca, 15 Kasım 1937’de Pir Seyit Rıza ve arkadaşlarının Elazığ’da idam edilmesiyle bu sürecin sembolik bir dağılımının ulaştığı aktarıldı.
“Geçmişle Yüzleşmeden Barış Mümkün Değil”
Teklifte, resmi kaynaklara göre 13 bin kişinin hayatını kaybettiği, ancak yerel halkın ve halkın hafızasının bu sayısının 50 bini aştığı dile getirildiği belirtildi. Bu olayın mevcut durumunun hafızasında yer bulmadığına, başarısızlıkların yargılanmadığına dikkat çekildi.