Dersim Emek ve Demokrasi Platformu kayyımları protesto etmek amacıyla açıklama yapıyor.
Açıklamanın tamamı şöyle: deneme bonusu
Bugün AKP’nin kayyum atamaları, cezalar ve tutuklamalar üzerinden Dersim’e yönelik saldırısı, tarihsel baskı politikalarının bir devamı niteliğindedir. 1938 ve 1990’lı yıllarda halkımıza yaşatılan acılar ve baskılar, AKP iktidarı tarafından günümüzde farklı araçlarla sürdürülmektedir. Bu uygulamalar, Dersim halkının geçmişteki acılarını yeniden hatırlatırken, halkın iradesini yok saymayı ve demokratik mücadelesini engellemeyi amaçlayan bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, geçmişte olduğu gibi bugün de tüm baskılara rağmen halkın iradesini kırmanın mümkün olmayacağını herkes görmüştür ve yine görecektir.31 Mart Yerel Seçimlerinden yenilgi ile çıkan AKP iktidarı, sandıktaki kaybını, üzerindeki baskıyı sürekli hale getirdiği muhalefeti dağıtarak çözmeye çalışmaktadır. Muhalefet partilerini ve belediyelerini, iş yapamaz hale getirerek kilitlemeyi amaçlayan siyasi iktidar, saldırılarını, insan hakları kurumları ve sendikalara doğru da genişleterek toplumun diri güçlerini sindirmeyi amaçlamaktadır. Kitlesel gözaltılar da bu politikanın bir parçasıdır.Yerel seçimlerde halkın iradesini hiçe sayarak kayyum atamaları gerçekleştiren AKP iktidarı, bu uygulamaları bir sindirme aracı olarak kullanmaktadır. Dersim ve Ovacık Belediyelerine atanan kayyumlar, halkın demokratik iradesine açık bir darbe niteliği taşımaktadır.Bu antidemokratik uygulamalara karşı, barışçıl protestolar düzenleyen halk, gözaltılar ve tutuklamalarla susturulmak istenmektedir. Halkın iradesini yok sayan kayyum atamalarına tepki göstermek amacıyla barışçıl protestolara katılanlara karşı başlatılan gözaltılarda, Sezai Aksurek ve Fethi Kaykaç, 24 Kasım 2024’te tutuklanmıştır. Ardından, 26 Kasım 2024’te Veli Akyol, Aynur Can, Enes Boran ve Şiyar Ataş tutuklanmıştır. Ve bugün güne yine gözaltı haberleriyle uyandık. Gözaltı ve tutuklamalar, halkın kolektif mücadelesine, kültürel kimliğine ve demokratik haklarına yönelik açık bir baskı ve cezalandırma girişimidir. Dün, savcı ve hakimin gözaltına alınanların yakınlarını ne duruşma salonuna ne de adliye binasına almaması, keyfi ve hukuksuz uygulamanın açık bir göstergesidir. Bununla da yetinilmeyerek, içeride bulunanlar kameraya kaydedilip adliye binasından dışarı çıkarılmıştır. Bu tür uygulamalar, adil yargılanma hakkını ve hukukun temel ilkelerini ihlal etmektedir.İktidarın baskı politikalarını sürekli hale getirmesi, korkusunun da büyüklüğünü yansıtmaktadır. Gözaltı sürecinin başından tutuklanma aşamasına kadar, bu arkadaşlarımıza yönelik olarak şiddet kullanılmış; davet yöntemiyle ifade alınması mümkünken, gece yarısı evlerine baskınlar düzenlenmiş, kaçma ihtimali bulunmadıkları halde kelepçe takılmıştır. Kendilerine verilen cezalar, yalnızca bu arkadaşlarımızı değil, tüm Dersim halkını hedef alan bir gözdağı politikasının parçasıdır. Ancak bu politikanın başarılı olmayacağı açıktır; Dersim halkı geçmişte olduğu gibi bugün de iradesini savunmaya devam edecektir.Ayrıca, Cevdet Konak ve Mustafa Sarıgül’e verilen hapis cezaları ile Birsen Orhan’a uygulanan ev hapsi kararı, yargının iktidarın baskı politikalarının bir aracı haline geldiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu cezalar, halkın demokratik mücadelesine yönelik sindirme girişimlerinin bir parçasıdır ve yargının bağımsız olmadığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Halkın İradesine Sahip Çıkıyoruz
Dersim halkı tarih boyunca baskılara asla boyun eğmemiştir. Bugün de aynı kararlılıkla iradesine sahip çıkmaya devam etmektedir. Kayyum atamaları, hukuksuz tutuklamalar ve cezalar, halkımızın mücadelesini engelleyemeyecek, aksine daha da güçlendirecektir.Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak, tüm kayyum atamalarını, dün itibarıyla ülke geneline yayılan gözaltıları, tutuklamaları ve verilen cezaları reddediyor; yargının siyasallaşmasına, halkın demokratik haklarının gasp edilmesine ve Dersim halkına yönelik bu baskı politikalarına karşı duruyoruz. Dersim ittifakıyla kazandığımız belediyemize kayyum atayarak, ittifak temsilcilerinden olan Eşbaşkanlara ve demokratik haklarını kullanarak protestolara katılanlara verilen haksız ve hukuksuz cezaların derhal geri çekilmesini talep ediyoruz.Halkımızın tarihsel acıları, bugünün baskı politikalarıyla yeniden canlandırılmak istenmektedir. Ancak bizler, demokratik haklarımızı savunmaya ve halkımızın iradesini korumaya devam edeceğimizi ve tek adam iktidarına boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha kararlılıkla ifade ediyoruz.Kayyum atamaları, halk iradesine yapılan bir gasp ve demokrasiye darbedir!Hukuksuz operasyonlara son verilmeli ve gözaltına alınanlar ve tutuklananlar derhal serbest bırakılmalıdır!