DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu; Dersim’de yaygınlaşan uyuşturucu kullanımını ve ticaretini TBMM’ye taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlamasıyla verdiği soru önergesinde Kordu; resmi verilere göre, Türkiye’de 2023 yılında 251 bin 103 uyuşturucu olayı meydana geldiğini hatırlatarak “2023’te günde 688, saatte 28 uyuşturucu olayı yaşandığı”na dikkat çekti.
Olaylarda toplam 312 bin 148 kişinin gözaltına alındığını, 2020-2023 döneminde uyuşturucu ile ilgili hakkında işlem yapılan kişi sayısı ise 1 milyon 77 bin 148 olduğunu belirten Kordu şu ifadeleri kullandı:
Verilere bakıldığında AKP’nin 22 yıllık iktidarında uyuşturucu ile mücadele yerine uyuşturucu ticaretini bilinçli bir politikayla kontrol altında tuttuğunu göstermektedir. Bu politikanın iki temel nedeni bulunmaktadır: Birincisi, dolaylı yollardan uyuşturucu ticaretinin kontrol edilerek sermayenin belli bir kesimde aktarılmasını sağlamak, ikincisi; gençlerin uyuşturucu kullanmasını sağlayarak apolitikleşmesini sağlamak. Özel savaş politikaları barındıran bu anlayış yaygınlaşmasının temel nedeni ise devletin Kürt sorunundan kaynaklı çatışma politikalarını sürekli canlı tutması, Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrar etme çabasıyla, aynı zamanda bu şiddet politikalarıyla iç siyaseti, muhalefeti dizayn etme yöntemi olarak da kullanmaktadır. Çünkü AKP, Kürt halkına Kürt sorunun çözümünü ile birlikte Türkiye halklarına iyi bir gelecek vadetmiyor. Bu nedenle ekonomik buhran her geçen gün daha da derinleşmekte, halkın çok büyük bir kesimi yoksulluk ve açlık şartlarında yaşamaya mecbur bırakılmaktadır. Dolayısıyla toplumsal alanda şiddet ve yozlaşma, siyasal ve hukuksal alanda yıkım politikasını sürdürülmektedir. Şiddet ve siyasal baskılarla rejimin ürettiği ve çeşitli kaynaklarla beslediği bu çürümenin; Türkiye’nin uyuşturucu ve kara para merkezi haline geldiği yönündeki veriler ise iktidarın ülkeyi getirdiği çöküşün boyutlarını göstermektedir.
Dersim ve diğer Kürt illerinde gençliğin kendi içerisinde yalnızlaştırıldığını ve gençlerin yaşam biçimlerinin adeta kolluk kuvvetlerinin denetimi altına alınmaya çalışıldığını kaydeden Ayten Kordu; “Gençlerin uyuşturucuya yönelmelerinin altında yatan sebeplerin kolluk kuvvetlerinin uyuşturucu kullanımına göz yumması veya uyuşturucunun gençler arasında yaygınlaşmasına alan açması gibi nedenler olduğu iddia edilmektedir” dedi.
Kordu sözlerine şöyle devam etti:
Bu iddianın gerekçesi ise; devlet özel savaş politikasında araç olarak kullandığı uyuşturucuyu gençliğinin apolitikleşmesini ve kendi kimliğinden uzaklaşmasını sağlamayı hedeflenmesi olarak ifade edilmektedir. Yüzyılı aşkın bir süredir çözümsüz bırakılan Kürt sorunuyla mücadele etme yöntemi olarak kullanın uyuşturucu gibi özel savaş politikasının araçlarıyla devlet, gençleri değiştirme dönüştürme gücünden yoksun bırakmayı politik bir tutum olarak belirlemiştir. Özel savaş politikalarının bir parçası olarak Kürt kentlerinin yanı sıra son yıllarda özelikle metropollerde artan biçimde ajanlaştırma, cinsel saldırı, uyuşturucu ve çeteleşme yoluyla özellikle gençlerin iradelerini kırmak, öz değer ve kimliklerinden utanır kılınarak devrimci-yurtsever potansiyellerini yok etmek üzerine kurulu bir yapı oluşturulmak istenmektedir. Bu durumun yaygınlaşmasını kolaylaştıran siyasal baskılar, işsizlik, göç, gibi koşullar da tabloya eklendiğinde gençliğin yaşadığı zorluklarla baş etme mücadelesinin daha zayıflatılmak istendiği bilinmektedir. Bununla birlikte uyuşturucu madde kullanımının ve dağıtımının tüm dünyada ve Türkiye’de giderek arttığı kamuoyuna yansımaya devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin geçtiğimiz Mart ayında aktardığı verilere göre dünya genelinde 300 milyon kişinin uyuşturucu madde kullandığı tahmin edilmektedir. Avrupa Uyuşturucu ve Bağımlılık İzleme Merkezi 2023 Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre ise en yaygın 6 uyuşturucudan 3’ünün en fazla ele geçirildiği ülkenin Türkiye olduğu belirlenmiştir. Özellikle son yıllarda Dersim’e yönelik devlet tarafından geliştirilen özel politikalar nedeniyle, Dersim kültürü, inancı, dili asimile edilmeye çalışılırken, aynı zamanda uyuşturucu ve fuhuş çeteleriyle de bir bütün olarak Dersim toplumu yozlaştırılmak istenmektedir.
Uyuşturucu satıcıların bizzat kolluk güçleri tarafından göz yumulduğu uyuşturucu kullanımı teşvik edildiği, bu alanlarda cezasızlık politikalarıyla görünür kılınmaktadır. Özellikle politik kimlikleriyle öne çıkan Dersim gibi illerde, çeteleşme ve uyuşturucu temin ve dağıtımının engellenmesine yönelik ciddi bir tutum sergilenmediği gibi yaygınlaşması amacıyla da kasıtlı olarak önünün açıldığı halk arasında kabul gören yaygın bir kanaattir. Uyuşturucu madde kullanımının ve yayılımının en büyük nedeni; üretim-tedarik-satış ağlarına karşı etkili ve kararlı bir mücadelenin yürütülmemesidir.
Kordu, İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti.
Bu bağlamda;
- Son 10 yılda Dersim’de kaç uyuşturucu satış suçu işlenmiştir? Söz konusu suç bağlamında kaç kişi hakkında işlem yapılmıştır?
- Son 10 yılda Dersim’de uyuşturucu kullanma, satma suçuna karışmış kamu görevlisi var mıdır? Varsa haklarında nasıl bir işlem yapılmıştır?
- Dersim’de uyuşturucu kullanma ve uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili son 10 yılın verileri nelerdir?
- Gençlerin uyuşturucuya yönelmelerinin altında yatan sebeplerin kolluk kuvvetlerinin uyuşturucu kullanımına göz yumması veya uyuşturucunun gençler arasında yaygınlaşmasına alan açması gibi nedenler olduğu iddiası doğru mudur?
- Dersim’de uyuşturucunun giderek yaygınlaşmasının nedenleri hakkında bir çalışma var mı?
- Dersim’de uyuşturucunun giderek yaygınlaşmasına karşı ve artan uyuşturucu kullanımının önlenmesine dair etkin bir mücadele programınız var mı?
- Son yıllardaki uyuşturucu kullanma yaşının 12-13’a düşmesi göz önünde alındığında, kolluk güçlerinin okul ve okul çevreleri ile birlikte gençlerin sosyal alanlarında gerekli önlem almasına ilişkin bir programınız var mı? Varsa, böyle bir programa rağmen gençler arasında uyuşturucu kullanılmasının giderek yaygınlaşmasının nedenleri nedir?