Uyuşturucuyla mücadele eden görevliler anlatıyor: Kayyum atanmasıyla mücadele durdu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nursel Şengezer

Dersim’de uyuşturucu sorunu yeni bir sorun değil. 2009 yılında belediye başkanı seçilen Edibe Şahin’in direktifiyle belediye bağlı olarak kurulan uyuşturucuyla mücadele birimi, 2012’de kentte bağımlı pek çok gence ulaştı ve bunların önemli bir kısmını rehabilite ederek topluma kazandırdı. Gençlik Danışma ve Sosyal Etkinlik Merkezi (GENÇSEM) adıyla kurulan birimde; psikiyatrlar, psikologlar, sosyologlar görev aldı ve gençlere pek çok yetenek kazandırılarak, madde kullanımından uzaklaştırılmaları sağlandı. Ancak belediye yönetimine kayyum atanmasıyla birlikte, bu çalışmalar sekteye uğradı.

“150’den fazla genci uyuşturucudan kurtardık”

GENÇSEM’in saha çalışmalarında görev yapan ve adının gizli tutulmasını isteyen ve kendisi de eski bir bağımlı olan B.H. adlı bir görevliye ulaştık ve o günden bugüne Dersim’deki madde kullanımı, uyuşturucuyla mücadele konusundaki çıplak gözlemlerini anlatmasını istedik.

B.H., 2012’de 150’den fazla bağımlıya ulaştıklarını söyleyerek sözlerine başlıyor ve şöyle devam ediyor:

“GENÇSEM’de madde kullananlara çok değişik hobiler kazandırılıyordu. Mesela mozaik yapıyorlardı, müzikle uğraşıyorlardı, bisiklete biniyorlardı, resme yöneltiliyorlardı. Hatta bir resim sergisi bile yaptık, resimlerin gelirlerini onlara verdik. O zaman bizim gözetimimiz altında olan gençlerin yüzde 80’i madde kullanmayı bıraktı.”

“15 yaşında bağımlılar bile vardı”

B.H., ailelerin kendilerine ulaştığını ve “çocuklarımızı kurtarın” dediğini belirterek, gözlemlerini anlatmaya devam ediyor:

“Biz daha çok gönüllüler vasıtasıyla bağımlılara ulaşıyorduk. Zaten küçük şehir, kim kimin nerede ne içtiğini biliyor. Daha sonra bazı aileler bize ulaştı, çocuklarımızla ilgilenin, onları kurtarın dediler. Bu çocuklar o zaman daha çok esrar kullanıyordu. Henüz sentetik uyuşturucular şehre gelmemişti. Belki bizden önce bally kullananlar filan olmuştur ama biz denk gelmedik. Bizim ulaştığımız gençler arasında 15 yaşında olanlar da vardı, daha yetişkin yaşta olanlar da. Henüz uyuşturucu satışı da çok yaygın değildi. Uyuşturucu maddeleri Elazığ’dan, Diyarbakır’dan aldıklarını söylüyorlardı. Kendi aralarında para toplayıp topluca aldıklarını anlatıyorlardı.”

“Tek sigara içerek başlıyorlar”

Ulaştıkları ve tedavi olmasını sağladıkları gençlerin diğer tüm örnekler gibi, uyuşturucuya özenerek başladığını söyleyen B.H., bakkallarda satılan tek dal sigaralar satın aldıklarını ve daha sonra bunun diğer uyuşturuculara kadar uzandığını dile getiriyor:

“Biz o zaman bakkalların tek sigara satmalarını engellemek için zabıtalardan talepte bulunmuştuk. Çünkü sigara içerek büyüyeceklerini sanan çocuklar bunlar. Ancak tek sigara satışını engelleyemedik, el altından satılmaya devam edildi. Zaten çoğu gariban ailelerin çocukları ancak tek sigara alabiliyorlar.”

“Dersim’de metamfetamin de kullanılmaya başlandı”

GENÇSEM sonrası kentte gençlere ulaşan bir uyuşturucuyla mücadele faaliyetinin devam etmediğini söyleyen B.H; şu andaki Dersim Belediyesi yönetiminin bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini söylüyor ve “Gençlerin durumunu görüyorsunuz, gençler çok kötü durumda” diye konuşuyor.

Bugünlerde Dersim’de meth olarak bilinen metamfetamin kullanımının da başladığını söyleyen B.H., “Henüz çok yaygın olmasa da kullananlar olduğunu biliyorum. Hatta birkaçını bulup konuştum, bunu içmeyin dedim, gidin çöp toplayın, davara gidin, pislik toplayın ama bunu içmeyin, ama dinlemiyorlar tabii. Çünkü meth başka bir bağımlılık ve onu içen artık iflah olmuyor” diye durumun vahametine vurgu yapıyor.

“Yaygın alkol kullanımı uyuşturucuya zemin hazırlıyor”

Dersim Belediyesi’nin eski yöneticilerinden ve şu anda bir sivil toplum örgütünde görev alan Y.Z. ise; yaşanan durumu şu sözlerle özetliyor:

“Gözlemlediğim kadarıyla bir sessizlik var. Sivil toplum da bu soruna sessiz kalıyor. Ancak kentte alkol tüketiminin fazla olmasının, uyuşturucuya zemin hazırladığını da düşünüyorum. En çok gençler ve kadınlar mağdur oluyor. Kadın hem alkol alan eşi tarafından hem madde kullanan çocuğu tarafından çok büyük şiddete uğruyor ve bir şey yapamıyor. Psikolojisi bozuluyor aynı anda. Eve giden erkek şiddet uyguladığı zaman o çocuk onu gözlemliyor, şiddeti annesine, evdeki diğer kadınlara yöneltiyor.”

“Bir dönem kontrol edilebilir hale geldi”

Y.Z. sözlerini şu ifadelerle sürdürüyor:

“Biz belediyede çalıştığımız dönemlerde bile madde kullanımı, çok yaygın ve gözle görünür hale gelmişti. Önceleri belki gizli gizli içiyorlardı sonraki zamanlarda sokaklarda akşam 7’den sonra kavgaları başlıyordu, kişisel olarak çok şahit oldum. O yüzden bir rehabilitasyon merkezi açtık ve hem terapi yapıldı hem bağımlı gençler çeşitli el sanatlarına yönlendirildi. Gitar da çalan vardı, fotoğrafçılığa heves eden de. Bisiklet turnuvaları düzenledik, fotoğraf turları yaptık. Ve bir güven ortamı oluştu, iyileşenler yeni arkadaşlarını getirdi ve sokaktaki bu sorun giderek kontrol altına alınabilir hale geldi.”

“Kayyum atanmasıyla uyuşturucuyla mücadele sekteye uğradı”

Belediye kayyum atanması ve GENÇSEM’in kapanması sonrası bağımlı gençlerin de tepki gösterdiğini ve kayyumla yan yana gelmemek için sokaklara döndüğünü anlatan Y.Z., toplumsal örgütlülüğün sekteye uğramasının, sokağa ve sosyolojiye de yansıdığını belirtiyor: “Ahlaki yapı deforme olunca gençlerimizi kaybetmeye başladık, giden gitti, kalanlar da elimizden kayıyor. Dört bir tarafı kameralarla gözlenen bir kentte, bunlar yaşanıyor ve kimse müdahale etmiyor, bu çok sinsice bir oyun. Ama biz bir basın açıklaması yapmaya kalksak, o zaman hepsini görüyoruz.”

Emniyet görevlisi: Aileler çocuklarını döverek uyuşturucudan alıkoyacağını sanıyor ama işe yaramıyor

Bağımlı gençlerle ilgili gazetemize görüş veren ve adının gizli kalmasını isteyen bir emniyet görevlisi ise, madde kullanıcısı gençleri benzer aile yapılarına sahip gençler olduğu yorumunu yapıyor ve şöyle konuşuyor:

“Genelde aile yapıları hep aynıdır bu gençlerin. Babası genelde okumamış ya da ilkokul mezunu en iyi, anne ise en fazla ilkokul mezunu. Bu sebepten çocuğun okulunu, notlarını falan kontrol edemez. Bir de sorumsuzluk da var tabii, anne-baba arasında problemler de oluyor, kavgalar falan. Zaman zaman da evde önemli bir işsizlik sorunu olduğunu görüyoruz, baba çalışmıyor ve yoksul bir hayat sürmek zorunda kalıyorlar. Böyle olunca; oğlu ya da kızı bağımlı olunca, yeterince sahip çıkamayan ebeveynlerle karşılaşıyoruz. Kendileri zaten yoksul, çocuk da böyle bir bağımlılığa sahip olunca ailenin beli iyice bükülüyor. Zaten bağımlı gençler sık sık asayiş olaylarına da karışıyor, en ufağı mesela kavgaya karışıyor, nezarette sabahlıyor. Aileler önce bu çocuklara kızıyor, hatta maddeyi bırakmaları için şiddet uyguluyor, çocuklarını döverek maddeyi bıraktıracaklarını sanıyorlar. Fakat öfkeler, kızgınlıklar, şiddet uygulamalar işe yaramayınca sırf çocuğu evden gitmesin, başına bir şey gelmesin diye çocuğuna esrarı kendisi alan anne babalara dönüşüyorlar. Bu tür örneklerle da karşılaşıyoruz. Tabii siz gidip sorsanız, bunu kabul etmezler ama karşılaştığımız böyle örnekler de var maalesef.”

 

Uyuşturucuyla mücadele eden görevliler anlatıyor: Kayyum atanmasıyla mücadele durdu
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA