Ergan Kilisesi, Ermeni Anatar Gragors ve Pilvenkliler!*

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazı tarihler var ki; toplumsal belleklerde mimlenir. 24 Nisan 1915’de bunlardan biridir. Ermeni halkı denildiğinde işte bu tarih akla gelir. 24 Nisan 1915, Ermeni halkının kırım yıldönümüdür. Her yılın bu tarihinde devlet yetkilileri diken üstünde olur! Acaba bu yıl hangi ülke, hangi ülkenin devlet başkanı; Osmanlının son Cumhurriyetin ise ilk kadroları tarafından gerçeklerştirilen bu kıyımı; “Ermeni Soykırımı” olarak tanıyacak yada ondan sözedecek diye! Biz bu çalışmamızda soykırımı değil, ancak yakın zamana kadar Dersim’deki Ermeni-Kürt ilişkilerini kısa da olsa bir örnekleme ile hatırlatmaya çalışacağız.

Bazı kayıtlara göre Dersim’de, 4 Manastır ve 132 Kilise/Şapel olmak üzere toplam 136 Ermeni ibadet yerinin olduğu düşünülmektedir. (1) Oysa bize göre bu sayıya, Süryani kiliselerini de eklemek gerekir. Nedense Süryaniler bu alanda, hep gözardı edilmiştir! Dersim’de en çok bilinen Manastır/Kiliselerden birisi, Ergan Manastır Kilisesidir. Bu Manastırı Kasım 2010’de, Xıdır Torci arkadaşımla birlikte Almanya’dan gidip ziyaret ettik. Manastır; Ermenice Ergan, Türkçe Geçimli köyündedir. Türkçe anlamı “Uzun” dur. (2) Önce yakın tarihimize küçük bir yollama yaparak, bazı anıları hatırlatalım.

1915 de Ermenilerin ve 1938 de Pilvenklilerin Aynı Kaderi?

Ergan köyü Hozat ilçesine bağlıdır. Pertek’ten Hozat’ a giderken, Hozat’a yaklaşık 7 km. kala sağa sapılarak gidilen ve Pertek’in Dere Nahiyesi ile Hozat arasında yer almaktadır Ergan. Hemen yeri gelmişken bellirtelim. Hozat’a varmadan sağa yani Ergan yoluna sapıldıktan sonra, Ergan’dan da önce ilk karşılaşacağınız köy, 3.5 km uzaklıktaki İn (Erm: İné) köyüdür. Bu köye varmadan yolun alt tarafından dereye doğru Pilvenk/Pilvankan aşiretinin 200’e yakın Ağa, Pir ve Talipleri, yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden, 1938 ‘de toplu halde kurşuna dizildiği yerdir. Bu mevki “Pilvenklilerin Toplu Mezarlığı” olarak da bilinmektedir. Tarihte buraya Kırmé Pilvankan derler. Kurmanci konuşan Dersim’de Pilvenk, Pilvankan aşireti 1010 yılından beri Dersim Ovacık arasında yer alan şimdiki adıyla Dedeağaç Köyünün eski adı olan Pilvank köyünden adını almıştır. (5) Bu kısa tanıtımdan sonra tekrar konumuza dönelim.

İn köyüne girmeden evel Pilvenklilerin kurşuna dizildiği bu yamaçtan karşıya bakdığınızda Tauğ-Tawuk köyüne ait olan “Kayışoğlu Yarması” diye bilinen o malum (!) uçurum, çıplak gözle görülmektedir. 1915’deki o narlı Can pazarında Ermenilerin toplu halde biribirilerine bağlanarak canlı canlı bu uçurumdan atıldıkları, Dersimli yaşlılar tarafından bir masal gibi hep anlatılır. Kayışoğlu yarmasından aşağıya canlı canlı atılmamarının nedeni ise kurşunun pahalı ve azlığındandır! Pilvenklilerin 38’deki kırımları ise kurşunla gerçekleştirilmiştir. Zira bu tarihlerde kurşun yeteri miktarda bulunmaktadır! Uçurumun altındaki derelerde günlerce yaralı Canların iniltileri geldiği için, çevredeki Kürt köylüleri bu dereye, “Qurqurik deresi” yada “Nala Qurquriké” adını vermişlerdir.

Kayışoğlu Yarması

Osmanlıdaki Köy Kayıtları, Demografik Yapı!

Ergan köyü 16.yüzyılda Çemişgezek Sancağına bağlı, 1518’de nüfusunun tamamı Gayrimüslim olup, 72, 1523 de ise 108 hanesi bulunmaktaydı. Ergan köyünün nüfusu, tahminen göçlerle 1541’de 90 haneye düşmüş. 1566 yılındaki kayıtlarda ise tekrar 129 haneye yükselmiştir. Yani Ergan köyünün, bir Ermeni yerleşkesi olduğu Osmanlının Tahrir defterlerinde kayıtlıdır.

İné-İn köyü, 16.yüzyılda Çemişgezek sancağına bağlı bir gayrimüslim (Ermeni) köyüdür. 1518 yılındaki İn köyü, 26 haneden oluşmaktaydı. 1523’de 44 olan hane sayısı, 1541’de 28’e inmiştir. 1566 yıllığında ise İn köyünün gayri müslim hane asyısı 87’ye ulaşmıştır. (3) Şimdi asıl konumuz olan Ergan Manastırı/Kilisesi ve son bağlısı olan aileye temas edelim.

Ergan Haly Virgin (Kutsal bakire/Kutsal Meryem Manastır Kilisesi

Tohmas Alain Sinclair 1989’da “Ergan Ermeni Manastırı Kilisesi” başlığıyla bir gezi makalesi kaleme aldı. Yaklaşık iki sayfalık olan bu makaleyi Dersimli Arkeoloğ Serkan Erdoğan ilgili kitabında (4) yayımladı. Makalede, Kilisenin gerçek adı ve tarihi mimarisi hakkında bazı bilgiler yer almaktadır. Şöyleki;

“… Kilise; Haly Virgin (Kutsal bakire/Kutsal Meryem, Çevirenin notu)‘e ithaf edilmiş ve belkide tümüyle bir Manastır (Surb Karapet, öteki bir adlandırmayla Vaftizci John olarak) 975/76’da inşâ edilmiştir. Bu kilise, Dersim’in ve Aşağı Fırat vadisinin Bizans’ın fethinden yaklaşık elli yıl sonra kurulmuştur. Amid (Diyarbakır) ve bölgesinde Ermeniler’in manastıra özgü (Hırıstiyan inançını pekiştirmek ve yaymak için düzenlenen ç.n.) toplantıların bu bölgeyi etkilemiş olduğu gözükürken, manastır erken 15. yüzyılda ün kazanmıştır. Belkide 1420 yılında kilise, gerekli onarım için elden geçirilmiştir.. Manastır, 16. yüzyılın tamamı boyunca etkin olmuştur. Ne zaman terkedildiği açık degildir. Ama kuşkusuz 1865 ten önce boşalmış ve son olarak terkedilişi de 18. yüzyılda meydana gelmiş olmalıdır…” (4).

Ergan Manastır kilisesi

Ergan Manastır Kilisesinin yapılış tarihinin 975/76 oluşuna, Ermeni takviminin başlangıcı olan miladi 522 (Hosep Hayreni) eklenmesiyle bu tarihin, Miladi 1496 olabileceği, şu anki konumuz dışındadır. Ama T. Alain Sinclair’in son değerlendirmelerini, alanda derlediğimiz sözlü materyeller ışığında ele almakda fayda görüyoruz.

T. Alain Sinclair diyor ki; Ergan Manastır kilisesi 1865 yılından önce boşaltılarak, yani 18. yüzyılda terkedilmiştir. Bu anlatımla, sanki kilisenin bu tarihten sonra sahipsiz kaldığı izlenimi verilmektedir. Oysa Ergan Kilisesinin son bağlılları olan Ağzonikli (Ermenice; Ağzonik-Ağtsnig, yeni adı Kayabağ köyü) Anatar Gragors ailesidir. Ağzonik köyü 16.yüzyılda Çemişgezek Sancağına bağlı bir Müslim (!) köy olarak gözükmektedir. 1518 yılında 32 hanesi vardır! Pertek ilçesinin Dere Nahiyesine bağlı Ağzunik köyü, 1800‘lerin sonundan itibaren, Pilvankan/Pilvenk Aşireti’nin bir merkeziydi. Ağzunik köyü; Şıx Dilo Belincan’ın (Şıx Delil-i Berxécan), h.400/m.1010 yılında yazılan şeceresinde Ezgunik olarak yer almıştır.(5)

Şimdi sizleri, Aşağı Pilvenk‘in (Pilvenké Jerin/Dere Nahiyesi köyleri) son Ermeni ailesi olan Gragors ailesini tanıyanlarla başbaşa bırakacağız. Bölgeyi birlikte gezidğimiz bu iki sölü kaynağımızın sâde anlatımları, tarihsel açıdan oldukça önemlidir.

Hüseyin Bulut (1940)

Ağzonik-Ağtsnig’li Anatar ve Ailesi

“… Aile reisinin adı Anatar’dı. Kendisi demirciydi. Kalaycılık da yapardı. Çok sanâtkar bir adamdı Anatar. Karısı Daniela Gragors ise tüm çevre köylerin tek terzicisiydi. Çok hamaratlıydı. Bunların Bıco, Babek ve Kaya adında oğulları vardı. Bütün ailece bunlar Kürtçe, Türkçe ve Ermeice bilirdi. Ailesiyle beraber bizlerle iç içeydi. Bu aile, Ermeni kıyımdan nasıl kurtulmuş, kim bunlara yardım etmiş pek bilinmezdi. Burası bir sırdı. Ailesiyle birlikte bizim Civatlarımıza (Ayin-i Cem, e.y.) katılırdı. Çok inançlıydılar. Kendi inancını da yerine getirirdi. Bizden çok memnundu. O kendini Pilvenkli görürdü, biz de Onları bir kardeş aile bilirdik. Kardeşler arasında kavgalar olurdu. Ama O aile ile kimse asla tartışmazdı bile… Hani gidip Ergan’daki o kiliseyi beraber gördük! Orada hani iki tane mezar vardı. Birisi Anatar’ın eşi Daniela’ya, diğeri ise oğluna aitti. Bu aile, bu topraklara çok bağlıydı. İstanbul’a taşınmıştı. Orada vefat eden eşini buraya getirmişti. En son 90’larda buraları terkedip İstanbul’a yerleşti. İşte bu Anatar ailesi bizim içimizde kalan, tek bilinen en son Ermeni ailesiydi.” (Hüseyin Bulut, Pilvenk aşireti Piran Ezbetinden, Berxécan Ocağı Zakiri 1940 doğumlu)

Zeynel Çetinkaya (1929-2014)

“… Bu Anatar ailesi, Kürtçe’yi bizim gibi bilir ve konuşurdu. Bizimle beraber Xızır orucunu tutar ve bizimle beraber bizim Cemlere katılır ibadet ederdi. Gağan’ı beraber yapardık. Wallahi de billahi de biz Onu hiç bir zaman Ermeni olarak bilmezdik. Yani sanki bizim bir akrabamız gibiydi. Ağzunik de otururdu. Ağzonik köyü çok önemli ve eski bir köydür. Ermenilerden Türk beylerine ve onlardan da bizim Kürt beylerine, yani Pilvenkli Heci Mıstafa Ağa’ya geçmişti. İşte bu köyün en qadim Ermeni ailesi olan Gragorslar böylece biz Pilvenklilerin bir parçası olmuş, öyle kalmışlardı. Zaten biz Pilvenklilerin üzerinde sayılırlardı. Yabancılar, Onları Pilvenkli olarak bilirlerdi. Ağzonik’ten kalkıp, yürüyerek yaz-kış demeden (en az 9 km uzaklıkta e.y.) gider Ergan daki bu kilisenin tüm bakımını yapar, ibadetini eder ve gelirlerdi. Yani kilisenin hem pederi ve tek aileli bir cemaatiydi. İnanmış bir adamdı. Yalanı-dolanı yoktu. Yaşlandı tabi! Önce çocukları, sonrada kendisi ve eşi 90’ların başında İstanbul’a taşındılar. Ama buraları hiç unutmadılar. Bak eşi ve çocuğunun cenazelerini işte getirip, kilisenin içinde toprağa verdi gitti. Daha da bir haber alamadık. 90’ların sonunda ise bu kilisenin giriş kapısında define avcılarının kazı yaptıklarını öğrendik. Bunu da kınıyoruz tabi. Ama mezarlara hiç dokunulmamıştır.” (Zeynel Çetinkaya Pilvenk aşireti Xelifan Ezbeti, 1929 doğumlu)

Son söz olarak

Pilvenk aşireti içinde yaptığımız (Kasım 1010) Sözlü Tarih araştırmalarımız sırasında görüştüğümüz tüm yaşlıların, Ağzonikli Anatar Gragors ailesi hakkında, hep aynı gizemli anıları anlattıklarına tanık olduk.

Kaynakça/Bibliografya

1) Hovsep Hayreni : Petağ-Eleştirisi Üzerine, www.dersimnews.com
2) Sevan Nişanyan, “Adını Unutan Ülke”, Evrensel yayınları İstanbul, 1. Baskı : 2010, s.317
3) M. Ali Ünal, “16.Yüzyılda Çemişgezek Sancağı”, Türk tarih kurumu basımevi, Ankara:1999, s. 209
4) Serkan Erdoğan, “Desim ve Çevresindeki Arkeolojik Araştırmalar-1”, Kalan yayınları Ankara, 1. Baskı : 2004, s.177-178
5) Erdoğan Yalgın, “Dersim’in Gizemli Tarihi l. Cilt. Fam yayınları İst. 2016: 69

  • Genişletilmiş haliyle bu makalemiz daha önce; Dersiyad Dergisi‘nin, Eylül/ Ekim 2013, sayfa: 16, 17 de yayınlanmıştır.

Ergan Kilisesi, Ermeni Anatar Gragors ve Pilvenkliler!*
Giriş Yap

Dersim Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
BEDA